Kendimi anlatamıyorum..

67 9 1
                                    

BEGÜMʹDEN

Kahvemi aldım kafede oturuyorum nasıl olsa Uluç, Yekta'nın yanında.O kadar korkmuştum ki ona birşey olacak diye,Uluç benim için ne ise Yekta da öyleydi.
Ben bunları düşünürken yanıma simasını tanıdığım ve bizim okuldan olduğunu düşündüğüm bir kız geldi.
-Merhaba,sende yangın için mi geldin?
-Ee..evet
-Rahmetli kim?
-Rahmetli değil,hastam.
-Anladım
-Sizi sima olarak tanıyorum ama isim olarak bilmiyorum.Adınız ne?
-Ilayda ben
-Memnun oldum bende Be..
-Dur tahmin edeyim!Baş belası bir abiyle tanınan kız,Begümʹdü degil mi?
-Hahahaa gerçekten bu şekilde mi tanınıyorum?
-Üzülerek söylüyorum ama evet
-Hahaha ama yalan değil gerçekten baş belası
-Bence öyle düşünme seni çok seviyor ve bu yüzden üzerine çok düşüyor.
-Teşekkür ederim bu iyi geldi
-Rica ederim her zaman
-Üzgünüm ama gitmeliyim baş belası bir abiye sahip olsan ne demek istediğimi anlardın.Birazdan beni bulamazsa hastaneyi birbirine katar ki..ben bunu hiç istemem
-Ahh sorun değil keyfine bak.Tanıştığıma memnun oldum bu arada.Eğer baş belası canını sıkarsa 183 nolu odanın kapısı sana her zaman açık
-Teşekkür ederim,uğrarım. diyerek usulca masadan kalktım.Çok şeker ve dobra bir kızdı,hoşuma gitti.

Odaya girdiğimde Uluç bir tarafta sızmış kalmış Yekta ise telefonla meşguldü.

-Neden uyumuyorsun?
-Uyuyarak zaman geçmiyor.
-Eğer senin yerinde olsaydım..
-Buna asla izin vermezdim,..yani benim yerimde olmana
-Bazen ne düşünüyorum biliyor musun?Keşke Uluç yerine sen abim olsaydın
-Neden?
-Çünkü sevgini çok bariz hissediyorum
-Emin ol!Uluç seni o kadar seviyor ki..sadece dışarı vuramıyor,odun
-Yo yo,hayır,senin sevgin çok başka Uluç öyle değil.Uluç beni sevgisinden değil kendisini sorumlu hissettiği için koruyor,annem ve babam olmadığı için
-Şşştt,gel buraya. diyerek beni kendine çekti ve ağladığımı o an farkettim.
-Uluçʹun sevgisini boyle ölcemezsin.
-Sevgisini ölçtüğümü kim söyledi.Bunlar sadece hissettiklerim
-Tamam bu konuyu kapatalım ve sen de ağlamayı bırak olur mu?
-Peki
-Güzel
-Ben lavaboya gitmeliyim
-Odadakini kullanabilirsin
-Gerek yok hem biraz hava almalıyım
-Gitmesen. dedi,son duyduğum şey buydu ona da sinirlenmiştim ve odadan çıktım.Lavaboyâ gittim.Aklıma Ilayda geldi,nedenini bilmiyorum ama o kız bana iyi gelmişti.Kaç numaralı oda demişti.193 mü? Hayır hayır 183.

BUKETʹTEN

Kaybettim!!Yine yenilen ben oldum!!!Onu kaybettim!!
Kavga etmemeliydik,eğer kavga etmeseydik belki o şu an o lanet laboratuvara gitmezdi ve..ve..ölmemîş olurdu.Bende bu cenazede aptal gibi ağlamazdım.
Hani söz vermiştik birbirimize,birlikte doğmamıştık ama birlikte ölecektik.Şimdi geride kaldığım için ben mi sözümü tutmamıştım yoksa erken gittiği için o mu?..

ULUÇʹTAN

-Nasıl oldun?Daha iyi misin?
-Iyiyim tabii oğl..ööhöö öohö...oğlum
-Farkettim(!). Begüm nerde?
-Lavaboyâ gideceğini söyledi
-Lan odada ki tuvaletin boku mu çıktı?
-Bırak abi kızı ya,sıkma.Kaç gündür uyumadı,hava alsın.
-Ona bir hava basarım,helyumlu balona döner.
-Sakin şampiyon,dedi. Iki dakka rahat yok mu lan bana?Kankam hasta,kardeşim de hava almaya çıkmışmış(!)

-Abi!!
-Oooo kimler gelmiş,sizi bu günümüzde aramızda görmekten mutluluk duyduk.Nerdesin lan sen!!???
-Lavaboya gitmiştim
-Bir daha habersiz elini bile oynatmayacaksin,anlaşıldığını umuyorum..çünkü başka seçeneğin yok
-Peki

BEGÜMʹDEN

Ahhh hayır ya..bu..bu imkansız.Gurur nasıl Ilaydaʹnın en yakın arkadaşı olur??Ben o çocuğa aşığım ya.Bugün tanıştığım vr hemen kanımın ısındığını kız nasıl olur da sevdiğim adamın kankası çıkar.
Umarım yanlarında çok deşifre olmamışımdır.Ilaydaʹnın birşeyler sezdigî kesin de inşallah Gurur çakmamıştır.Ilayda kesin bana bunu sorucak ne dicem ben ona "tamammen bir tesadüf ama problem yok kankanabirazcık aşığım da." Ahhh!Rezillik!!!
Unut begüm unut düşünme şimdi,Uluç bir çakarsa biterim.
Kapıyı tıkladım,tam açacaktım ki kapı sertçe açıldı.Uluç karşımda ateş püskürüyordu

-Abi!!!
-Oooo kimler gelmiş sizi bu mutlu günümüzde aramızda görmekten mutluluk duyduk.Nerdesin lan sen!!??
-Lavaboya gitmiştim
-Bir daha habersiz elini bile oynatmayacaksın,anlaşıldığını umuyorum..çünkü başka seçeneğin yok,dedi.
Neyin atarı bu ya!!Hayır yani 17 yaşındayım ve herşeyin bilincindeyim ve başıma bir şey gelse bile-sanmıyorum-hastanedeyiz.Neyse şimdi bagrittırmıyım da hastaneye rezil olmayalım
-Peki.


SEVIMʹDEN

-Eğer bana bir daha o lanet şeyi enjekte ederseniz sizin tüm kariyerinizi yerle bir ederim,anladınız mı?
-Kızım senin iyiliğin için,yıpratma kendini bu kadar bak daha yeni kendine geliyorsun
-Anne!!!Erayʹa ne olmuş?
-Sıcak çorba içer misin tatlım?
-Anne!!
-Ağrın var mı?..doktorunu çağırabilirim
-Anne!!Soruma cevap ver.Erayʹa ne olmuş?
-Kızım bir sakin ol annecim
-O..o..ölmüş değil mi?
-Düşünme yavrum sen bunları herşey düzelecek
-Mehtap o yüzden bağırıyordu değil mi??Oğlu,oğlu..yani şey..o öldüğü için?
-Şşşttt!!Ağlama,bak birazdan polisler gelip ifadeni alacaklar.Suçlu olmadığına inanmaları gerek
-Anne,zaten ben suçlu degilim ki.Bana inanmak zorundalar.Yangını o meht..
O sırada kapı açıldı ve polisler ifademi almaya geldiler.Annemin odadan çıkmasını istediler.Bana kısa ama cevabını veremeyeceğim sorular sordular,Erayʹa aşırı öfkeliydim ama cenazesi kalkarken katil olarak anılmasını istemiyordum zaten o cezasını fazlası ile çekmişti.Denizʹde ölmüştü bu yüzden başka yangından detaylı bilgisi olan yoktu.Polis bana donerek:
-Bize hiç yardımcı olmuyorsunuz küçük hanım.Yanınızdaki çocuklar da öldüğü için sizden şüphe duyuyorum.Bunu kasıtlı mı yaptınız?
-Kaç kere söylemeliyim.Neden böyle birşey yapıyım?Hem yapmış olsam neden bu hastane odasında sürüneyim?
-Dikkat çekmemek için olabilir!
-Anlamıyorsunuz ben kimseye bir şey yapmadım
-Peki,arkadaşlarınız ölmesine rağmen neden üzgün değilsiniz?
-Bakın birisi nefret ettiğim platonik aşığımdı,diğeri ise okulun popi zubbesi.Sizce neden üzgün olayım?
-Işte tam da bundan bahsediyoruz ikisinden de çok hoşlanmıyormuşsunuz
-Dinlenmek istiyorum?
-Peki ifadenizi uygun bir zamanda tamamlarîz.geçmiş olsun




YEKTAʹDAN

Uluç ve Begüm klasik polemiklerini yaşarken odanın kapısı açıldı,gelen sivil giyimli bir adamdı.
-Geçmiş olsun,ben polis memuru Hasan.Yangın ile ilgili ifadenizi almaya geldim.
-Ahh!!-yatakta dogrulurken göğsüm açımıştı-Tabiki buyrun buyrun
-Ilk önce arkadaşlarınizi dışarı alalım,dedi.Begüm ve Uluç bana söz birakmadan dışarı çıktılar.Polis memuru devm etti.
-Olay yerinden sağ çıkan iki kişi var.Biri siz olduğunuz için ifadeniz bizim için çok önemli
-Anlıyorum
-Öyleyse başlayalım.Ilk olarak neden kütüphanedeydiniz?
-O gün okulumuzda soru çözüm günüydü bende Ygs ye hazırlandigim için okulda kaldım.Sınıf zaten çok kalabalık değildi,bende dersimi çalıştım ve soru çözümünün sonuna kalmadan çıktım.Koridorda yanık kokusu aldım ama çok önemsemedim çünkü okulun kantini de üst kattaydı ordan geleceğini düşündüm.Okuldan çıktığımda yanık kokusu daha da şiddetliydi arkama dönüp okula göz atacaktım ki çok da küçük olmayan kara dumanları gördüm.Merdivenleri hizla cikarak kütüphaneye ulaştım.Içeri girmeye yeltendim ve kapının önünde yığılı bir bedenle karşılaştım kolundan sürükleyerek koridora çıkardım içerde birilerinin daha olduğundan neredeyse emindim içeri girdim.Dumandan hiçbirşey gözükmüyordu sonra iki bedenle daha karşılaştım birinin kolunu kavrayıp sürüklerken ani baş dönmesi ile yere yığıldım,sonrada zaten hastanede gözlerimi açtım.
-Hiçbir detay atlamadan anlattiginizi umuyorum?
-Hayır yaşadıklarım aynen bu şekilde idi
-Peki ama anlamadığım bir şey var soru çözüm sınıfında olan bir kaç kişi ile daha konuştuk fakat onlar daha önce sizi soru çözüm sınıfında bir kere bile görmediklerini söylediler ve o gün orada olmanız biraz..??
-O gün orada olmam tamamen tesadüf zaten kütüphanede zehirlenenleri daha önce hiç görmedim.
-bizim mesleğimizde tesadüf denen hurafeye yer yoktur bayım
-Ama olan bu,TESADÜF
-Bu ifade beni pek tatmin edici degil ama yine de tesekkur ederim.Şunu da unutmayalım ki tesadüf dedigimiz şey yaratmış olduğumuz şanstır.

IHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin