4. Bölüm "Liseli Aşık"

18 0 0
                                    

Sabırsızlanıyorum akşam için(!)

Karen' den

Bugün eve geldiğimde saf güzel duygular taşıyordum. Sanki içimde liseli aşık bir kız vardı ama olgun bir kadında vardı. Sanki randevu! Niye bu kadar heyecanlandıysam. Ne yapayım işte! Uzun zamandır ilk kez saf duygularla hareket ediyordum. Uzun zamandır ilk kez sahte olmayan bir mutluluk yaşıyordum. Neden bilmiyorum ama beni mutlu ediyordu. Bu akşam için kendime özenmek istiyordum. Hem ders çalışmak hem de onun evinde olmak... Bunu düşününce bir mutlu bir huzurlu oluyorum ki... Kendime hemen kolay bir yemek yaptım. Gerçekten iyi iş çıkartmıştım! Annem terk edince evi yemek yapmayı bırak su  zor dolduran ben... Bu günlere gelmiştim! Helal olsun bana be! Gururluydum! Mutluydum! Egomu bu konuda iyice tatmin ederken yemeğimi bitirmiştim. Bulaşıkları lavaboya koydum. Tamam yemek işini halletmiştim bulaşıklarıda artık gelince hallederim diye düşündüm. Tamam ben kendi yemeğimi halletmiştim. Sarper halletmiş miydi acaba? Ders çalışırken acıkıp yeriz diye birşeyler hazırlamak istedim. Ne olabiliiiir ne olabiliiir... Saat iyice ilerliyordu zaman daralıyordu. Yemek mi yapsam hazırlansam mı... En iyisi küçük poğaça yapayım dedim. Zaten iki kişiyiz en fazla ne kadar yeriz? Hamuru yoğurdum. Onun mayalanmasını beklerken ben de duş aldım. Vücudumu kremledim. Pudraladım. Cildim beyazdı ama ben daha beyaz olmasını istiyordum ve yumuşak oluyordum. Bu yüzden pudra sürüyordum. Body mist sıktım. Üstüme siyah bluz giydim altıma koyu yeşil dar pantolon. Bir de salaş gri bir hırka. Saçlarımı arkadan topladım önden isyan eden saçlarım dağınık olsa da hoşuma gitti. Sonra oturup hamura şekil verdim. Peynirini koydum, pişirdim derken saatler geçti. Arabaya binmeden büfeden meyve suyu alıp arabaya atladım. Gaza basıp doğru Sarper'e...

Gaza basınca aklıma Sarper geldi. Arabaya binip kemeri neredeyse askerden gelen oğlu gibi sıkı sıkı tutuyordu. Keşke yanımda olsaydı uğraşmak güzel oluyor onunla. Bu sırada Burak aradı ama açmadım. Ne de olsa araba kullanıyordum. Bu gün kimse rahatsız etmesin diye telefonu kapatma kararı aldım. Tamam liseli aşıklar gibi gitsemde amaç ders çalışmakti ve ciddi olmam lazımdı.

°°°°°°

Sarper' den

Karen yanımdan gidince bende 1 saat falan daha durdum. Ev zaten üniversiteye yakındı. En fazla 40 dk sürüyordu yürüyerek. Eve gitmek için toparlandım. Onun için birşeyler yapacağım için mutluydum. Onu tekrar çalışmaya döndürmek için fırsatım vardı, onun kendisini iyi hissetmesi için de... Geçen akşam için teşekkür babında ders çalıştıracaktım. Eve yürüyerek gittim. Hava çok güzel olmasa da yürümeyi özlemiştim. Biraz hava da almış oldum. Aslında evim ve sokakları çok tatlıydı. Hayatımdan şu sıralar çok memnundum. Böyle olunca hep kötü birşey oluyordu. Lütfen... Lütfen mutluluğum uzun sürsün. Mesela eskiden ailemde hiç kavga yaşanmadığı zamanlar çok mutlu olurdum. Herşey iyiye gidiyor gibi olurdu, düzeliyor. Sonra çok sürmez hemen bir tatsızlık yaşardık. Şimdi de öyle olmasını hiç istemiyordum. Hayatım yeni düzene giriyordu. Gerçi üniversiteden önce hayatım mı vardı? Pastanenin önünden geçerken aldığım kokular beni kötü düşüncelerimden alıp içeri davet etti. Bende bu akşam yeriz diye birşeyler almaya karar verdim. Sonuçta öküz olmamak lazım. Bunu akıl edebildiğim için kendimi tebrik ettim ve bir yaş pasta bir de kuru pasta, kurabiye , börek biseyler aldım. İçecek evde vardı. Kendimi pastahenden çıkarken büyük bir internet sitesini çökertmişçesine kurnaz, zeki hissettim. Paketleri eve taşırken bayağı çok aldığımın farkına vardım. Gaza gelip herşeyden koydurmusum kim yiyecekse bu kadar şeyi. Eve girdiğimde evi birkaç gündür toplamadığımı fark ettim. Tam öğrenci evi değildi ama dağınık olması... Ya ne yapmışımda bu kadar dağılmış. Hiç fark etmedim bile. Eşofmanımı tezgahın üzerinde bulunca hem kendimden tiksindim hem de kendime inanamadım. Bunu buraya koyduğumu bile hatırlamıyorum. Eyvaaah heryer tozlu.. Bu ne yaaa offf offf. Saat 15:09 du. Şimdi hızlı bir ev temizleme paketinin tam vaktiydi! Önce tozları almakla işe koyuldum. Evde tek ben vardım. Ev arkadaşım falan yoktu yani. Bu iyiydi. Zaten benle kimse aynı evde geçinemez. Aslında acayip titizimdir.Şu sıralar evi çok boşlamışım. Toz bezini kaptığım gibi tüm odaların (zaten ev 2+1) tozunu aldım. Sonra elektrik süpürgesi ile süpürdüm. Son olarak yerleri sildim ama detaylı değil. Halıların etrafından, açıkta kalan yerleri sildim. Yer silmede biraz kaytardım ama vakit yoktu. Daha ne giyeceğim belli değildi. Koştur koştur bir oraya bir buraya yoruldum. Dinlenmeye vakit yoktu! Saat 16:52 olduğunda işler bitmişti. Şimdi duş alma ve giyinme sırasıydı. Hızlı hızlı duş aldım. Giysi seçme vaktiydi. Dolabın aynasında kendimi gördüm. Çok harika bir vücudum olmasa da vardı bizdede bişeyler. Şimdi zamanı değildi! Gömlek giymeyi düşündüm ama ütülemem gerekiyordu ve zaten evdeydik. Rahat birşey giymek istiyordum. Çok kalın olmayan bir kazak giydim. Lacivertti. Altına da şu dar gibi olan eşofmanlardan. Yani ben bilmem ki erkeklere ne diye dar yapıyorsunuz? Bunu ilk giydiğimde asla almam demiştim ama başka düzgün model yoktu! Hepsi böyleydi! Mecburen aldım! Saçlarımı taramaya zaman yoktu saat 17:10 du. Dişlerimi fırçalıyordum ki kapı çaldı. Hay aksi hemen yıkadım. Koridordan kapıya doğru koştum. Kapının ordaki aynaya baktım dağılmış saçlarımı son kez düzeltmeye çalıştım ama kapıdaki çatlıyordu. Son olarak eve oda parfümü sıkmak istedim. Delikten baktım Karen di  ve sabrı kesilmişçesine kapıyı yumrukluyordu. "kim ooo?" dedim. "Benim Sarper Karen hadi açsana çok soğuk elimde poşetle kaldım valla", "bir dakika Karen hemen açacağım","hadiii" koşa koşa önce kendime parfüm sıktım. Az kalsın oda parfümünü sıkıyordum. Sonra eve sıktım. Hooh! Sonunda kapıyı açtım. "Nerdesin Sarpeer gidecektim bak", "ya işte-","neyse neyse bak poğaça yaptım yeriz diye","yaa hiç beklemiyordum".... "içeri gelmem için davetiye hazır değil mi?","ha evet, pardon girsene"

Kendi Ayakları ÜstündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin