Her şeyin başlangıcına adım atarken bir korku vardı içimde.sadece yol almak istedim geleceğime...Tek yol:okul...
arabanın korno sesiyle uyandım.Yanımda doğa kafasını arkaya atmış uyuyordu.Annemde kendisini sollamaya kalkan araba sürücüsüne sinirle bir şeyler söylüyordu.
-Anne, daha ne kadar kaldı.diye sordum.Annemde:
-Bir gün kaldı kızım sen uyu,dedi.Bende koltuğa yayıldım ve manzarayı seyrettim . İstanbul'u o kadar çok seviyordum ki veda etmek zor geliyordu.Burada doğdum,büyüdüm ve şimdi her şeyin zor olduğu yere gidiyordum.Koruyucu okuluna,her şeyin başladığı yere.15 yaşımıza varmıştık ve kahramanlar okuluna gidiyorduk.Birkaç saatliğine bile daha fazla annemle olmak için arabayla gitmeyi seçmiştik.Hava alanında bir geçidimiz vardı,buradan geçtiğimiz zaman direk kahraman topraklarına gidebilecektik.Ben bunları düşünürken gözlerim kapanıyordu,hiç direnmeden kendimi uykuya bıraktım.Kısa bir süre geçti geçmedi annem beni uyandırdı.
-kızım,hadi kalk !bir şeyler yiyelim öylesi devam ederiz ,dedi.Biraz uyanık olduğum için kendimi hemen toplayıp arabadan indim.Saçlarımı,üstümü düzelttim.
üç lokanta yan yana dizilmişti.-Anne hangisi?diye sordum.Annem gülümseyerek
-seç birisini... dedi.Bende ilk lokantaya doğru ilerledim.Arkama baktığımda annem ikizim Doğayı uyandırmaya çalışıyordu.Umursamadan lokantaya girdim.İçerisi aydınlıktı.Dağınık masalar,renkli çiçekler lokantayı daha güzel gösteriyordu.Bir masa seçip ona doğru giderken yanlışlıkla bir çocuğa çartığımda özür diyecekken eğlenmeye karar verip
-dikkatli olsana be...dedim.
-kızım sen çarptın halada konuşuyorsun.
-bana kızım deme.dediğimde "hay Allah'ım"diyerek yanımdan uzaklaşmaya başladı.Bir yemeğin sosunu alıp "hey"diye bağırdım.Bana dönünce yemek sosunu onun üstüne döktüm.Ben gülerken çocuk üstüme üstüme gelmeye başladı.Geri adım atmadan gülmeye devam ettim.Bana yaklaşıp:
-bunun bedelini ödüceksin kızım anladın mı.Bu söylediği cümleyle tekrar gülmeye başladım.
-anladım,gidebilir miyim artık.dediğimde görüşürüz der gibi kafasını sallayıp lavaboya gitti.bende keyifli bir şekilde masaya oturdum.Heheyt bugün de yaramazlığımı yaptığıma göre keyifle yemek yiyebilirim.
----------------------------------------------------------------------
Arabanın durduğunu hissettiğimde yavaşça gözlerimi açtım.Hava karanlık olmuştu.Annem ve Doğa bagajdan valizlerini alıyorlardı."Kim bu saatte burada olur ki"diye düşünerek arabadan indim.Annem:
-Merak etme kızım müdür bizi bekliyor hem okul yatılı unuttun mu,dedi.Ben şaşırıp kalmıştım acaba dışımdan mı düşünmüştüm.Doğa anlamış olacak ki
-güneş!annemin akıl okuma yeteneği vardı unuttun mu? oflayarak "hatırladım"dedim.Bende bagajdan valizimi alıp okula doğru ilerledim.Doğanın yanına gelip
-akıl okuma yeteneği niye bizde yok...bizde neredeyse her yetenek vardı akıl okuma dışında tabi birkaç yetenekte buna dahil.Doğada gülümseyerek "niye yok acaba"diye soru sorarmış gibi yaptı.Bende aman be diyerek hızlanıp okula doğru ilerledim.Okul o kadar güzel gözüküyordu ki...saray kadar büyük,köşkler kadar eskiydi.Bahçe de okulun arkası ormanlık alan vardı fakat önünde sadece oturuncak yerler ve büyük bir spor salonu vardı.yavaşça okula doğru ilerledim.Okulun girişine yaklaştığımda kırk yaşlarında takım elbiseli bir adam bekliyordu sanırım müdür bu diye düşündüm.Valizimi yere koyduğumda
-merhaba Sevim Hanım.Güneş Doğa hoşgeldiniz... Diyerek selam verdi. Daha sonra elimizden valizlerimizin bazılarını alıp yürümeye başladı.
--Bu gecelik size bir oda ayarladım.Yarın erkenden yanıma gelip odanızı ,ders programınızı öğrenirsiniz. Ardından sınıfınıza geçeriz,dedi.Müdür konuşmasını bitirdikten sonra okulu incelemeye başladım.Okula giriş yaptığımız gibi kantinle karşılaştım.Kantin çok büyüktü ve çoğunlukla kırmızı renk vardı.koridorda ilerlerken aynı dünyadaki gibi okul olduğunu fark ettim,hiç farkı yoktu.Asansöre bindiğimizde müdür 29.kata bastı.Büyük olduğunu düşünüyordum ama bu kadarını beklemiyordum.Tam tamına 45 katlıydı.Asansör durunca tekrar yürümeye başladık.Bir odanın önünde durunca müdür:
-burası şimdilik kalacağınız yer.iyi geceler diyerek kapıyı açtı.Annemgil içeriye girerken
-Hocam bizi başka kim biliyor diye sordum.müdürde:
- ben ve cadı tarihi hocası ve birkaç öğretmenin daha,dedi.Bende iyi geceler dileyip odaya girdim.Bagajdan pijamalarımı alıp bana bırakılan yatağa yattım.Anneme ve ikizime iyi geceler diyip uyumak üzere gözlerimi kapattım.İyi geceler bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZILMIŞ HAYAT
FantasyBir yazar düşünün ki tek hedefi intikam...Bunun için yazdığı kitabın gerçekleşmesiyle ise tek hedefi sonsuz güç... Bir genç düşünün tek hedefi annesini durdurmak yeni bir karakterler yaratmış olsa bile... İki koruyucu düşünün tek hed...