HERKESE MERHABA...YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMAYA KARAR VERDİM.İLK BÖLÜME DE EN SEVDİĞİM ŞARKI İLE BAŞLAMAK İSTİYORUM.İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ.
++++++++++++++++++++
-Çok denedim.Acılarımı,anılarımı,geçmişimi unutmayı çok denedim.Ama olmuyor .Bayan Elizabeth ağlamaklı bir sesle bunları söylemişti.Bitkin, öfkeli gözlerini kapattı. Psikologu aynı zaman da en yakın arkadaşı Ezgi çaresizlik içinde arkadaşına baktı.Defalarca seanslar yapmalarına rağmen arkadaşının öfkesi dinmemişti.Çalışma saatinde olduğunu hatırlayarak: -Bayan Elizabeth biliyorum...unutması çok zor ama unutmak zorundasınız.Sizi seven insanları,üç çocuğunuzu ve en büyük hayalinizi düşünmelisiniz. Ezgi'nin söyleyebileceği şeyler artık tükenmişti.Bu nasıl bir vicdansızlık,bu nasıl adalet diye düşündü.Bayan Elizabeth ilk önce arkadaşına bakıp sonra tavana baktı.Dalgın bir şekilde: -Biliyorum...Kocam ölmeden önce ona bir söz vermiştim.Eğer onlar olmuş olmasaydı yaşaya bilirmiydim bilmiyorum,derin bir nefes aldıktan sonra sımsıkı gözlerini kapattı.Birkaç dk geçmiştiki gülümseyerek arkadaşına baktı,aslında benim bir fikrim var.Hani en büyük hayalim yazar olmaktı bunu gerçekleştirmeye karar verdim.Ezgi 'nin arkadaşının söylediği şeyle yüzünde gülücükler açmaya başladı.Bu niye benim aklımdan geçmedi diye kendine kızmayı da unutmadı. -Bunu açabilir misin ?
-Madem ben istediğimi yapamıyorum o zaman benim yazdığım kitapta benim karakterim yapamadıklarımı gerçekleştilir.Ezgi arkadaşının söylediklerini düşündükten sonra: -Bu işe yaraya bilir,dedi.Bayan Elizabeth can dostunun gözlerine baktıktan sonra gülümseyerek "inşallah..."diye mırıldandı.
Sevdiklerimiz,hayallerimiz büyük acıları susturabilir mi?Çaresizlik içinde çırpınan kalbini bırakıp sevdiklerini düşün diyen aklını seçe bilir mi?O ne aklını ne de kalbini dinleyebildi.Peki...İçindeki acıları susturmak için yaptığı seanstaki yükü alabilir miydi?O arkadaşıyla beraber aldığı kararın hayatını,hayatları değiştireceğini hiç tahmin edebilir miydi?Her kitap farklı bir duygu ile yazıldı. Kitabın sonu ise hiç kimse tarafından bilinmiyor.
1 Yıldır arkadaşının çocuklarına emanetine sahip çıkıyordu Ezgi.Savaşı yanaklarından öpüp okula uğurladı.Kapıda paltosunu giyerken kızlara seslendi.Ayşenur ve cennet 9. sınıftılar. İkizleri okula bıraktıktan sonra tekrar eve geldi.Paltosunu askıya astıktan sonra eline telefonu aldı.Biraz düşündükten sonra telefonu geriye koydu.En son ki seansta arkadaşı kitap yazmaya karar vermişti, sonra da kitabını yazabilmek için İzmir'e gitmişti.İlk başta sorun olmasa da sonradan çocuklar annelerini özlemeye başlamıştı.Mutfağa doğru ilerlerken telefon çaldı.Telefona baktığında arkadaşının aradığını görünce heyecanla telefonu açtı.
-Vay arkadaşım sen beni arar mıydın ya...
-Sana da merhaba sevgili arkadaşım...
-Hiçte merhaba değil...Çocukların sürekli seni soruyor gel artık.
-Ne o çocuklarıma bakamıyor musun?
-Benim için sorun değil ama çocuklar seni özledi.
-Offf...Sen onu bırak da ben birinci kitabı bitirdim hatta ikinci kitabıma başladım.Kurgu mükemmel.
-Ne zaman okuyabilirim sevgili arkadaşım?
-Şimdi...Kapıya bak!
-Ne?
-Hadi..! Ezgi telefonu kapatmadan kapıyı açtı.Ufak bir çığlık atıp arkadaşına sarıldı.Onu çok özlemişti. Bayan Elizabeth sevinçle içeriye girdi ceketini çıkartıp askıya astı.
-Çocuklarımı çok özledim, onlara güzel yemek yapalım kitabı sonra okursun.Ezgi arkadaşının söylediği şeyle sevinçle mutfağa gitti.
2 AY SONRA
Savaş Biraz heyecanlı biraz tedirgin bir şekilde depoya benzeyen hastanenin önünde durdu.Bir hafta önce sağlık meslekten 1.olarak mezun olmuştu.Kutlama yaptıkları sırada en yakın arkadaşı can gelip babasının onlar için iş ayarladığını söylemiş,onu ve annesini ikna etmeyi becermişti.Şimdi arkadaşıyla beraber hastanenin içine girdiler.Can, Savaş'ın sekiz yaşından beridir arkadaşıydı ve babasını da uzun zamandır tanıyordu;bu yüzden teklif üzerinde pek fazla düşünmemişti.Acaba hata yapıyor muyum diye düşündü.Can kolundan tutunca zorla içeriye girdiler.İçeriye girince turuncu koltuklar U şeklinde dizilmiş tam ortada da kahverengi bir sehpa konulmuş. koltukların tam karşısında da duvara bitişik televizyon vardı.deponun tam ucunda da büyük masanın bir üstünde kahve makinesi, bardaklar, yiyecek,kahve vb. şeyler vardı.Deponun bir diğer ucunda da ilaç malzemeleri bulunan büyük bir dolap vardı.Koridordan Ahmet Bey çıkıp gülümseyerek yanlarına geldi
-Eee gençler! depoyu sevdiniz mi?
-Çok sevdim Ahmet Amca da hiç kimse yok mu?
-Varlar tabi...Sadece herkes işin başında.
-hadi baba bize depoyu göster ve işimize başlayalım.
-Beni takip edin diyerek koridora ilerledi Ahmet Bey.Can ve Savaş depoyu inceleyerek Ahmet Beyi takip ettiler.Koridora adımını atar atmaz kapalı odalarla karşılaştılar.Sol taraflarında tek bir oda: laboratuvar vardı.Sağ tarafta ise bilgisayar odası hemen yanında da ne olduğu bilinmeyen bir oda vardı.Tam karşılarında ise Ahmet Beyin odası vardı.İnceleye inceleye Ahmet beyin odasına ilerlediler. Ahmet Beyin odası siyahlarla döşenmiş,bol kitapların olduğu bir yerdi.Herkes yerine oturduktan sonra Ahmet Bey söze başladı:
-Siz en iyi sağlık meslek lisesinin en iyi mezunlarısınız.İlk başta sizi tebrik ederim.İşinize gelirsek sizin laboratuvarda çalışmanızı istiyorum.Can gülümseyerek,Savaş şaşkın gözlerle baktılar.Savaş hem şaşırmış-işinin daha çok çıraklık olacağını düşünüyordu-hem de mutlu olmuştu.Kekeleyerek:
-Te...Teşekür ederim Ahmet Amca.
-Çok saol babacığım!
Savaş hastanede çalıştıktan aylar sonra elinde annesinin 2.kitabıyla annesinin yatak odasının kapısını çalarak içeriye girdi.Derin bir nefes aldı sonra annesinin yanaklarından öptükten sonra yanındaki koltuğa oturdu.
-Anne kitabını okudum ıhm...Sana bir şey söylemeliyim.
-Oğlum beğenmedin mi?
-Yok yok beğendim-derin bir nefes aldıktan sonra-Anne yazdığın kitap gerçekleşiyor.
-Biliyorum
-Anne çok tuhaf biliyorum ama kanıtım var.Ne biliyor musun?
-Evet biliyorum.Çok yakın bir zamanda tüm güç bizim olacak.Bayan Elizabeth bunları mutlulukla söylemişti.Oğlunun yüz ifadesini gördükten sonra gözleri yaşardı.Onun tek istediği şey sonsuza kadar çocuklarıyla güçlü bir şekilde yaşamaktı.Konuşmaya çalıştı kelimeler bir türlü çıkmadı dudaklarından. Hareket etmeye çalıştı yapamadı.Sonsuz güç olsun sizsiz asla diye düşündü.
-Anne 2.kitabın sonunda tonlarca kişi ölüyor.
-Oğlum..!
Savaş annesinin gözlerine baktığında ne kadar kararlı olduğunu gördü."Sana inanamıyorum anne" diyerek kitabı attıktan sonra kapıya doğru ilerledi.Kapıdan çıkmak üzereyken arkasına dönmeden:
-Ne planladığın umurumda değil anne,ben buna izin vermeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZILMIŞ HAYAT
FantasíaBir yazar düşünün ki tek hedefi intikam...Bunun için yazdığı kitabın gerçekleşmesiyle ise tek hedefi sonsuz güç... Bir genç düşünün tek hedefi annesini durdurmak yeni bir karakterler yaratmış olsa bile... İki koruyucu düşünün tek hed...