Bölüm 3

70 4 0
                                    



Güneş! Kalk hadi..!diye beni çekiştirmeye başladı Doğa."ne var Doğa yaa..."diyerek karşılık verdim.O da bana:

-eğer kalkmazsan geç kalcaz ve benim geç kalmaya niyetim yok ...kalk şimdi.diyerek kendi yatağını toplamaya başladı.Annemin yatağına baktığımda topluydu.Büyük olasılıkla müdürün yanındadır diye düşünerek yorganı üzerimden ittim . Soğuğu hissedince hemen yatağımdan kalkıp lavoboya gittim.Herkes soğuğu hissedince battaniye ye  sarılır ya bende öyle bir şey olmuyordu. Anormallik tavan...  Ellerimi,yüzümü yıkadıktan sonra valizimi açıp giyeceğim kıyafetleri seçtim.Üzerimi değiştirip saçıma şekil verdikten sonra doğaya baktım,Yatağında oturmuş telefonuyla oynuyordu.hadi ikiz diyerek beklemeden çıktım.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Müdürün odasına geldiğimizde annem içeride oturuyordu. İzin isteyip annemin yanına oturduk. Günaydın! Nasılsın? gibi sıkıcı konuşmalardan sonra müdür bize ders programını verdi.derslere baktığımda hepside bildiğim,ailemin öğrettiği şeylerin bir başlıklar altında toplanmış haliydi. Koruyucu tarihi,savaş sanatı,dünya coğrafyası,insan tarihi,cadı tarihi gibi dersler vardı.Zaten yeteneklerimiz sayesinde okumadan bile ,sadece bakmamızla öğrenebiliyorduk. Oda numarasını da öğrendikten sonra anneme veda ettik. Annem dünyada yaşamak istemişti. Bizde bunu saygı duymalıydık.Müdürle 9/A sınıfına çıktık.Dünyada büyüdüğümüz için buraya yabancıydık ama hemen alışacağımı hissediyordum.En büyük duam alışmamaktı sonuçta her şey daha yeni başlıyor.Müdür içeriye girince bizde arkasından girdik.Biz geldiğimiz zaman herkes ayağa kalkmıştı bu hoşuma gitti.Müdür sınıfa oturmasını söyleyip hocaya döndü.

-Merhaba Fatma hoca size iki yeni öğrenci getirdim,dedi bize bakarak.Daha sonra iyi dersler deyip sınıftan çıktı.Öğretmen fazla uzatmadan yerlerinize oturabilirsiniz diyerek beni büyük dertten kurtardı.Şahsen öyle sıkıcı tanışma faslını hiç sevmem ilkokul muyuz biz.Sınıfa baktığımda sadece önlerin boş olmasıyla üzülsemde sınıfın 17-18 kişilik olmasıyla mutlu yemek sosuyla aynı sınıfta olmam dahada mutlu ediciydi.Şansa bak...Gözlerim yemek sosuyla birleşince gülümseyerek yerime geçtim,Doğada yanıma...Hoca tüm dikkatleri üstüne toplamak için öksürüyormuş gibi yaparak konuşmaya başladı.

-merhaba arkadaşlar ben Ezgi bundan sonra koruyucu tarihini beraber işleyeceğiz.İlk gün olduğu  için tanışalım hem siz birbirinizi bende sizi tanımış olurum.Hayır ya ben ne güzel kurtuldum diyordum naptınız hocam.Neyse başa gelen çekilir diyerek kendimi tanıştırdım.Hoca çok güzeldi.Uzun boylu,kahverengi saçlı ve saçlarıyla uyum içinde gözleri vardı.Daha fazla hocayı incelemeyi kesip sınıfı dinlemeye başladım. 

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Zil sesini duymamla derin nefes verip kantine gitmek için ayaklandım.Benim kalkmamla doğada kalkıp kolumu tuttu.

-Hadi tanışalım diyerek masum bebe gibi baktı.Bende bunu kanacak göz var mı?Açım ulayn ben.

-ol maaz kantine gidiyorum.Açken çok sinirli olurdum ve bunu Doğa çok iyi biliyordu.Gerçi şimdi sinirli değilim ama bu olmayacağım anlamına gelmez.Bu yüzden ısrar etmedi yoksa!..Doğa yanımdan ayrıldıktan sonra yemek sosunu gördüm.Acaba gücü neydi.Sonuçta gücü olmasa burada olamazdı.biraz dalga geçmek,birazda meraktan yanına gittim.Baktığı yere baktığımda kızlara bakıyordu. Vayy!bizim yemek sosu olmuş çapkın yemek sosu.Sıranın üstüne çıkıp oturdum.Yüzüme sinsi gülüşümü yansıtıp -ki onun nasıl bir gülüş olduğunu çok iyi biliyorum-yemek sosuna bakarak "naber yemek sosu "dedim.Biraz düşündükten sonra oda bana gülüşünü sergiledi.

"-Güneş...benden özür dilemeye mi geldin?"ah...bak görüyon mu yaptığın şey zoruna gitmiş Güneş yazıııkk.Yüzüme dalga geçen ifademi takınıp

YAZILMIŞ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin