Birinin daha kafasına nişan aldım ve devrildi. Artık 20ye yakın swat ve FBI adamı kalmıştı en fazla ve bizdende 3-5 kişi ölmüş diye duydum 4ü güvenlik biri ise 78. Takımındandı. Herkes geri kalanlara mermi yağdırıyordu ancak pekte mermi ve bomba kalmamıştı ama yinede terör estircek kadar vardı ve buda iyiydi fakat bizim takımda savaşacak durumda kalan micheal,lin ve ben kalmıştık bi tek. Son depomuda taktım ve tabancamın horozunu çektim ardından micheal'a 'dal!' İşaretini çakınca çocuk bi gaz bombası attı ve koşarak üstlerine daldı ve 2 dakika sonra -gaz dağıldığında- 6-7 adam çiziklerden dolayı hareket dahi edemiyor geri kalanlar ise ya büyük yarıklardan yada kafalarının olmayışından ölmüşlerdi. Herkes tutsakları alıp bağladı ve yaralılara yardıma gitti.
**1 saat sonra**
Koluma bandajı sardım ve dişimle bandajı sıktım ve tüm yaralarım halledilmiş oldu zaten 3-4 çizik ve derin bi sıyrık dışında iyiydim ama rose ve drawe cidden ağırlardı rose baygındı ve ameliyattaydı drawe ise yanımda uyanık ama yatıyordu çünkü uyuyamıyordu ama alev silahı sağolsun sırtı 4.derece yanıktı ama doktorlar sağolsun 1 haftaya temel hareketler, 3 haftayada eski haline dönceğini söylemişlerdi. Herkes iyiydi onun dışında lin zaten kirlenmek dışında gıdımcık şeyi yoktu micheal ve berk ise tek bi mermi sıyırıkları vardı bide marco'nun sağ kulağına bıçak saplanmıştı ayrı mesele -çocuğun sağ kulağı 4 kez ağır hasar almıştı buda 5 oldu bir daha olursa kulağı işe yaramaz hale gelcekmiş- onun dışında herkes minik çizikler veya bombadan gelen hasarları vardı onun dışındada birşey yoktu. "Şeey aras..."
"Ne oldu lin"
"Bi benimle gelebilirmisin sana bir şey göstermeliyim artık"
"Şeyy... peki ama ilk önce kronos'un yanına gitmeliyiz hatırlarsan tek bacağına 3 mermi yemişti şimdi de uyanık olmalı herhalde"
"Peki ama sakın yanımızda getirme"
"Tamam" dedim ve omzuna kolumu atıp yürümeye başladım oda benle birlikte geldi. Odaya geldiğimizde kronos yaylana yaylana yanımıza geldi ve oturdu
"Naber kronos iyimisin bari"
İyiyim fakat bacağım acayip acıyor
"Anladım geçmiş olsun hem hiçte çaktırmıyorsun acıdığını"
Senin kör olman beni ilgilendirmez bu benim hasta yürüşüyüm
"Peki o zaman baybay" gülümsedim oda 'hav'ladı ve lin'le odaya gittik odaya gittiğimizde arkasını döndü ve t-shirtini çıkarttı ardından sütyenini ve sırtındaki dövmeyi gösterdi dev gibiydi 7li bir kan rengi yıldızın içinde zümrüt yeşili bir kadın gözü vardı ve her yıldızın köşesinde garip bir harf vardı ama içinden bir tek alfa harfini anlayabildim oda bi harfin içindeydi
" bu ne lin?"
"Bu bana bırakılan bi miras 7li yıldızın gözü toplam 10 tane var ve babamdan kalma bu dövme 10 tane kabilenin sembolleri birinde göz yerine kartal birinde baykuş birinde çift pençe var. Ancak hepsinde kanlı yıldız var ancak köşe sayıları 2 ye kadar azalıyor 1 ve 2de ise karo var" cidden garip bi geçmiş ve gelenek ancak lin neden daha önce söylemediki
"Ve bu semboller kabile liderlerine verilir ve bende bir liderim 1 yıldır"
"Peki"
"Tek diyeceğin bumu!!"
"Şeyy...daha kötü ve garip durumlarda gördüm hatırlarsa buna kronos'uda örnek olarak gösterebiliriz"
"Uff sana söyleyende kabahat ve söylememin nedeni şuydu tüm kabile liderleri diğerlerini öldürme hakkına sahip ve zorundalarda"
"Hıh...anladım ve merak etme seni koruruz saldırmanada yardım ederiz yani sorun yok kardeşim" gülümsedi ve t-shirtünü giyip sıkıca sarıldı bana
"Saol kardeşim"**yarın**
Çoğu kişi duvarı onarıyordu yada eşya hazırlıyordu fakat ben,marco ve isabel'in takımları aşağıda SGÜ deydik şansıma(!) marco'da sgü ye uyumlu çıkmıştı ve herkese sgü'yü açıklayınca masudi nin aygıtı açmasını ve marco'nun rüyasını izledim sonraki ben sonrada isabel yapcaktı şu diğer uyumlu kişi ise gelmiyceğini söylemişti çünkü kaldıramıyormuş hehe yaw ben 2.seviyeye geçtim sende bide güyya 30 yaşında erkek lakabıda ghosev (onun takımında ruh emen anlamında kullanılan saçma bir kelime). Marco'nun rüyası 47 dakika sürmüştü ve kronos'un dediğine göre 4 seviye sonra 2.seviyeye geçecekmiş - masudi ise iyice kızmıştı çünkü isabel 29, marco 47, bende 192 yapmıştım. Sıra bana geldiğinde kronosun dediklerini tercüme ettim
Herkes dinlesin bende aras ile birlikte sgü ye gireceğim ve bunu yaparken lütfen biri vücudumu tutsun ben atraksyonlara katılmıycam fakat duygusal anlarda etkilenebilirim ve bu vücuduma panik olarak gider buda herkezin boynunu ısırmam veya pençelemem demek
"Bu kadardı dedi" ve herkes başını salladı ve kaskı başıma takıp oturdum tam başlıycağım sırada
"Aras görev hakkında bilgi ver tamam mı"
"Peki"dedim yutkundum ve "sgü...başla!"
Hadi ama niye! Niye! NİYE!! şu an dev bir odadaydım ve sandalyeye bağlıydım yanımda kronos ve rowe izliyorlardı ama önemli olan etrafımdı etrafta işkence aletleri kömürdeki kızgın taş ve demir sopalar hemde ayrıca bir kaç koyun gibi asılmış başı kesilmiş ve derisi yüzülmüş insan cesedi -cinsiyetleri belli olabilecek kadar kesilmiş yani cinsel organları duruyor- karşımda ise bir adam vardı hafif hafif yaklaştı ve bi neşter alıp anında bacağıma sapladı ve çığlık atarken onu içeri sokmaya ve çevirmeye başladı artık ses tellerim kopacak durumdaydı ve ölesiye çığlık atıyordum en sonunda tam bacağıma bi zehir olduğunu tahmin ettiğim bi enjektör sokacakken sandalyeyi devirdim ve düşerken enjektörlü eline tekme atıp düşürdüm ardından adamın bacağına ayağımı dolayıp kendime çektim ve adamın kasıklarına kafa attım eğildiğinde ise karnına kafa attım be üstüme düştü ve bunun sonucu olarak ellerini zar zor tuttum ve boynunu ısırmaya başladım 1 dakika falan sonra kan tadı iyice artınca durdum ve adamın şahdamarını görecek kadar ısırdığımı anladım ardından yandaki enjektörü almak için ayağımı kullandım elime alıp attım ağzımla yakaladım ve çığlıkları arasında enjektörü şahdamarına sapladım ve dilimle ittim ardından adam yana çok güçlü bi şekilde çekilince neşteri aldım ve tek kolumun orada ki ipi yavaş yavaş keserek tüm ipi kopardım ardından ayağa kalktım -bacağımın acısına rağmen- ve odadan çıkcağım sırada adama baktım ölmüştü fakat saçları koparılmış halde ellerinde ve kafası kanlıydı ayrıca ağzında kanlı köpük vardı adama bakmadan odadan çıktım ve ilk adımımda arkamdaki şeyler sırayla deprem şeklinde yıkılmaya başladı ardından ise kızgın demirler aradan çıktı ve hızla beni takip ettiler ve koridor boyu son hız koşmaya başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI VERSEDE
Actioninsan değişebilirmi...bilmiyorum ama insanın herşeyini kaybedince ölümüde öldürmeyide kabul edeceğini biliyorum. İnsan kararsızdır,kararsızlık tehlikeye insan tehlikelidir,tehlike ölüme ölüm ise...İNSANDIR