Bu olaydan sonra babası Dideme yatmasını söylemiş ve her şeyi sabah konuşacaklarına dair söz vermişti. Didem tüm gece uyuyamamış olanları düşünmüştü. sabah olduğunda annesi kahvaltı hazırlıyor babası tıraş oluyordu ''sanki çok normal bir aileyiz diye düşündü'' kahvaltı masasına oturdu ve yemeğinin önüne gelmesini bekledi babası da onlara katıldı. Sessizce yemeklerini yediler tam Didem konuyu açmak üzereyken Fırat onu susturdu ''Bugün özel birini görmeye gideceğiz o sana her şeyi açıklayacak'' Didem meraklandı ''kimmiş bu? ''bu sefer cevap veren Dilek oldu ''cehennem elçisi adı Atsushi kendisi Japon .'' Didem başıyla onayladı bu olayı daha fazla karıştırırsa üzüleceği şeyler duymaktan korkuyordu.
Arabayla bir alışveriş merkezinin otoparkına girdiler gerçekten bu öve öve bahsettikleri cehennem elçisiyle burada mı buluşacaklardı.
Basamakları birer birer çıkıyorlardı Didem her bir adımda daha çok heyecanlandığını hissediyordu. Sonunda bir kafeye oturdular ve Atsushi'yi beklemeye başladılar. Bu adamla ilgili cehennem elçisi olduğundan başka hiçbir şey bilmiyordu. Bir saate yakın beklediler Didem bu adamdan şimdiden hoşlanmamıştı. Bekletilmekten hiç hoşlanmazdı sabırlı değildi bu huyu her zaman annesi ve babasının sinirlerine dokunurdu.
Yaklaşık bir yarım saat daha bekledikten sonra Didemin cehennem elçisi olduğunu düşündüğü Japon bir adam kapıdan içeri girdi garsonun da yardımıyla masaya doğru ilerlerdi Fırat ve Dilek hemen ayağa kalkmışlardı Didem ise bu adama sinirli olduğundan masada oturmayı tercih etmişti. Babasının kötü bakışlarını üzerinde hissedince gözlerini devirerek ayağa kalktı. Atsushi annesinin ve babasının elini sıktıktan sonra masaya oturdu Didemin elini sıkmamasını herkes normal karşılamıştı. Bu Didemin sinirlerine dokundu. Cehennem elçisi babası gibi elli beş yaşlarında gösteriyordu çok uzun boylu değildi ama aynı annesi ve babası gibi kolları kastan görülmüyordu tamam annesinin o kadar çok kasları yoktu ama Dideme göre kaslıydı. Atsushi söze girdi '' Beni buraya çağırmanıza çok sevindim en iyi dostlarımla yıllardır görüşmüyordum.'' Fırat devam etti ''Sizi görmek çok güzel buraya gelerek bizi onurlandırdınız efendim.'' Didem bu sözler üzerine abartılı bir şekilde gözlerini devirdi. ''aslıda ben hemen kendimi tanımak istiyorum nasıl bir yaratık olduğumu öğrenmek ve hangi tarafta olduğumu bilmek'' bu sözler üzerine babası homurdandı ve ona yakıcı bakışlarını gönderdi. Atsushi devam etti ''Seninle de tanışmak çok güzel.'' Didem söze girdi '' bakın ben kabalık etmek istemiyorum ama gerçekten kim olduğumu bilmiyorum ve bu beni çok ürkütüyor.'' Cehennem elçisi gülümsedi ''Korkularını anlıyorum ama duyduklarının seni mutlu edeceğini garanti edemem.'' Didem bunu zaten biliyordu rüyalarındaki çocuk onun kötü tarafta olduğunu söylemişti bunun doğru olmasını hiç istemiyordu ''kaldırabilirim siz sadece anlatın.'' Atsushi Fırat'a baktı babası başıyla onaylayınca söze başladı. ''Şeytan ve melekler iki tip büyücü yarattı. Cehennem büyücüleri ve cennet büyücüleri bizler birer cehennem büyücüsüyüz. Bu iki büyücüler arasında yıllarca savaş vardı. Cennet büyücüleri insanların sadece iyi yolu seçmelerini cehennem büyücüleri ise sadece kötü yolu seçmelerini istiyordu. Melekler büyücüler arasında ki savaşa karşı çıktılar ve şeytana bir anlaşma sundular anlaşmaya göre insanlara seçme hakkı tanındı isterlerse kötü yolu isterlerse iyi yolu seçeceklerdi.Bu anlaşma iki tarafta da kabul edildi ve birbirimizi sevmesek de birbirimize zarar vermeden uzun yıllar yaşadık. Ancak her iki tarafta da anlaşmayı kabul etmeyenler çıktı bu büyücüler örgütlenerek anlaşmanın geçersiz sayılması için uğraştılar.'' Fırat devam etti ''Sana saldıran büyücü bir cennet büyücüsü ve bir isyankar.'' Didem anlatılanları hazmedemiyordu ne diyeceğini de bilemiyordu sonunda konuştu. ''Anlayamıyorum ben gerçekten kötü tarafta mıyım?'' Fırat üzgün gözlerle ona baktı ''Üzgünüm hayatım ama biz böyle yaratıldık bunu sorgulamaya hakkımız yok.'' Didem devam etti ''Peki Cehennem elçisinin bizden ne farkı var?'' Atsushi ona baktı ve ''Ben şeytandan sonra gelen imparatorum onunla temasa geçen kişiyim bu babadan oğla aktarılarak olur. Cennet büyücülerinin de bir cennet elçisi var o da melekler ile temas kurabilen tek kişi.'' Dilek söze girdi ''Büyücülerin bazı yetenekleri olur aşırı güçlüdürler uçabilirler.'' Didem parktaki küçük kızın onu nasıl boğazladığını anlamıştı. ''ben de bir büyücüysem neden buna benzer güçlerim yok?'' Annesi kızına anlayışlı gözlerle baktı. ''Tatlım sen doğduktan sonra baban ve ben işimizden istifa ettik senin normal bir insan gibi yaşamanı istedik ama güçlerin buna engel olacaktı bu yüzden güçlerini mühürledik böylelikle güçlerin hiç açığa çıkmayacaktı.'' Didem bunun haksızlık olduğunu düşünerek iç çekti. Bunu ona nasıl yaparlardı Didem Hiçbir zaman normal bir insan olmak istememişti ki o hep farklı dünyaların hayalini kurmuş böyle yaşamıştı. Bu dünya ona sıkıcı geliyordu hep aynı şeyleri yapmak ona bir anlam vermiyordu. Masadan kalktı duydukları yüzünden hala şoktaydı. Herkes ona bakıyordu Didem ise hiç bir şey söylemeden masadakileri arkada bıraktı.
