Bu benim hayatımın yeni bir başlangıcı mı olacaktı bilmiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum ki tüm düzenim bozulacaktı. Yataktan kalktım, hazırlandım ve yemek yeme gereği duymadan dışarı çıktım. Benim umurumda değildi, aneminde. Zaten annem beni pek takmazdı. O yüzden boşverdim. Annem ben daha bebekken babamın bizi terk ettiğini söyledi. Babamı bulmaya ant içmiştim. O adamı bulacak ve nasıl bizi bırakıp gittiğini soracaktım.
Okula geldiğimde hemen sınıfa çıktım ve kulaklığımı çıkartıp ceza-aç kalbini yi dinlemeye başladım. Çoğu insana göre kro kro şarkılar dinliyordum ama umurumda mı. Mmmm. Hayır! Okulda tanınıyordum. Attığım dayaklarla ,başka bir şeyle değil. Erkekler bile benden tırsıyorlardı. Zaten umurumda da değillerdi. Bana bulaşmadıkları sürece zararsızdım. Normalde buraya köpeğimle geliyorum (pitbull) ama bir haftadır getirmiyorum. Gözüm Savaşı görünce ona doğru yürüdüm. Herkes bana bakıyordu. Evet ilk defa birinin yanına gidiyordum. Normalde sevimliyimdir ama bunu hak etmeyen birine göstermezdim. Savaş bunu hak ediyordu.
"günaydınnn." Dedim gülümseyerek. Herkes (cidden herkes) ağzı açık bana bakıyorlardı. Normal tabi ben İlkimden başka kimseye gülmemiştim bu okulda.
"günaydın" diye karşılık verdi oda bana.
"kantine geçelim " dedim. Herkesin gözleri bi bana bir de Savaş a gidiyordu. Aklıma gelmişken ben Savaşın ve kendimin özelliklerini hiç anlatmamıştım. Benim en belirgin özelliğim kızıldan sarıya dönen saçlarım saçlarımı seviyordum. Zayıf biriydim ve güzel bir fiziğim vardı. Siyahı çok severdim. Çoğu şeyim siyah. Bana kendimi hatırlatıyor. Onun dışındaki tek şey siyahın tonları ve mavini tonları. En sevdiğim şey köpek. Evde birsürü köpek var ama Gece benim için özel. Pitbull unun ismi Gece. İlk göz ağrım diyebilirim. Onu bu kadar çok sevmemin bir diğer nedeni ise annemin ondan korkuyor olması.
Savaşın özelliklerine bakıcak olursak. Oda benim gibi siyah giyinmiş. Dün giydiğine dikkat etmediğim için bana sevimli bir çocuk gibi gelmişti ama şimdi ona bakıyorum da siyah saçları, keskin yüz hatları olan aşırı yakışıklı bir çocuk. Ne diyorum ben. Offf neyse. Kantinden içeri geçtiğimde tüm gözler beni buldu kendime hemen tost alıp çardağıma geçtim. Burası benimdi. İlkim dışında kimseyi kabul etmezdim ha bide Gece. Onun mama kabı, tasmaları, hatta küçük kulübesi bile buradaydı. Savaş konuşmaya başladı.
"ooo bakıyorumda okulun kötü kızı olmuşsun. Oysa dün melek gibiydin" dedi .dalga geçiyordu. Devam etti."dün uyurken birinin adını sayıklayıp durdun. Kimdi oo ??? Hah! İlkim." Ne İlkim . onu tamamen unuttum . kendimi çok kötü hissediyorum ve bu benim aşırı sinirlenmeme neden oluyor. Cebimden telefonumu çıkarttım ve İlkim' aradım. Telefon 4. Çalışta açıldı. "alo kızım nerdesin!!!"
"ooo Leyta hanım sonunda arayabildiniz İlkim elimde." NE!!!
"Mert senin derdin benimle bırak kızı .Sakın ona zarar verme anladınmı.!!" Çok sinirlendim. O sırada telefon kulağımdan çekildi ve Savaş hoperlöre aldı.
"İlkime zarar verirsen seni öldürürüm. Anladın mı!!! Konumu at geliyorum seni geberteceğim elimden sağ çıkamazsın pislik."
"isresen bu tehtidlerini yanıma sakla." Dedi ve kapattı hemen ardından telefonunma konum geldi tam kalkıyordum ki Savaşında arkamdan geldiğini fark ettim. Şuan onunla uğraşamazdım okuldan çıktım. Arabama atladım ve konumun olduğu yere son hız sürdüm. Arkamda biri vardı . dikkatli baktığımda Savaşı gördüm. Sinirlerim iyice tepeme attı. Bu kendini ne zannediyordu. O sırada telefonum çaldı. Savaş yazıyordu. Telefonunu nasıl kaydedebilmişti. Hayır telefonumu karıştırmış olmalı sinirle elimi direksiyona vurdum. Israrla aramaya devam ediyordu. En sonunda açmaya karar verdim.
"sen kendini ne sanıyosun!"diye bağırdım o ise
"Leyta şimdi olmaz ilerde çevirme var bu yüzden bana hemen konumu at bende ona göre yön bulayım" dedi. Şansını fazlasıyla zorluyordu bu çocuk.
"tamam" dedim ve hemen konumu attım. Önüme geçti ve o sırada "takip et" diye mesaj geldi. Onu takip ediyordum çevirmeden son anda sapmıştık polisler bizi görememişti. Dağlık bir yoldaydık. Araba birden durdu bende sağa çektim ve aşağıya indim.
"Niye durdun ?" dedim. Bana eliyle yukarıdaki evi gösterdi. Hemen yokuş yukarı çıkmaya başladım ama bir şeyi unutmuştum geri arabaya dönerken Savaşa" senin hesabını sonra kesicem geri zekalı " dedim. Torpidodan bıçağımı ve silahımı aldıktan sonra yokuşu hızlıca tırmandım. Savaş yukarıda beni bekliyordu , yüzünde sinirli bir ifade vardı. Savaş önden gidiyordu bende 10 adım arkasından. Bnirden kafamın içinden ses duydum "Sakın ses çıkartma ve hareket etme " dedi. Kafamın içinden cevap vermeye çalışıyordum ama olmuyordu. Bunu anlayan Savaş "sadece konuştuğunu düşün beni düşün ve konuş zor olmayacak biz bir şekilde bağlıyız zaten" dedi. Öyle yaptım ve başardım."neden?" diye sordum oda " ilerde lazer var hareket ve ses lazeri bu lazer 5 dakikada bir etrafı tarıyor eğer seni fark ederse seni öldürür. Diğer bir değişle tuzağa düştük."dedi. bu sefer sesli olarak "hadi" dedi koşmaya başladık. Lazerin göremeyeceği bir yere gelince durduk. O sırada telefonum çaldı. Arayan Mert'ti
"ne var Allahın cezası"
"Aa hiç sana yakışıyo mu öyle şeyler. Ayrıca yalnız geliceksin sanmıştım."
"peşime takılmış gerizekalı , kapıyı aç da konuşalım ." dedim. Fazla sakin gözükmeye çalışıyordum. O sırada sağ yanımdan bir kurşun geçti kanıyordu. Lanet olsun!!! Çatışmaya başladım. Arkamdan Savaşta silah çıkarttı. O sırada mert göğsünden vuruldu. Savaş onu vurmuştu . Mert dizinin üstüne çöktü ve sağına döndü bizim göremediğimiz bir yere 2 el ateş etti. O sırada İlkimin çığlıklarını duydum. Sonra bir el daha ve sonra bir el daha biraz daha ilerlediğimde İlkimi gördüm. Elleri bağlanmıştı her yerinde kan vardı ve kan kusuyordu. Ölüyordu "hayır!!!" diye bağırdım o sırada Mert birden bana döndü ve ben daha hareket edemeden bir elde bana sıktı. Tek hatırladığım Savaşın 3 el Mert e sıkmasıydı.
LÜTFEN VOTE VE YORUM ATIN BU BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ...SİZİ SEVİYORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELEPATİ
Teen Fiction17 yaşındaki bir kız... Onun oçin ne bir annesi var nede babası... Hayatının en boktan dönemleri birden atraksiyon,eğlence,hüzün ve aşkla dolar... KİMSE MASUM DEĞİL! herkesin yaralarının açıldığı bu kitapta 3 farklı kişinin yaşadıkları gözler önünde...