Sahte Aşkım -6

86 8 2
                                    

'' Birce, çok acil, hemen Feyza'yı da al ve bize gel!''

''Ne olu-''

''Çabuk ol!'' diye bağırdım ve telefonu kapatıp yan koltuğa doğru savurdum. Direksiyonu kırdım ve vites ileri alıp gaza yüklendim.

Yalnızca 5 dakika daha sonra eve varmıştım. Hızla arabadan indim ve içeri geçtim. Odama çıkarken Gülcan'a seslendim.

Odama birlikte girdik ve direk elimdekileri yatağın üzerine gelişi güzel bıraktım.

''Birazdan Birce ve Feyza gelecek. Çatı katını hazırlat lütfen. Ha bir de, bize yiyecek bir şeyler de hazırlar mısın?'' Dediğimde Gülcan başıyla onaylayıp odadan çıktı. Kapının kapanmasının ardından kıyafetlerim zemindeki yerini buldu. Üzerime rahat bir şeyler giydiğim esnada Gülcan çatı katının anahtarını getirdi ve Birce ile Feyza'nın kapın önünde beklediklerini söyledi.

Telefonumu alıp hızla merdivenleri çıktım. Kızların endişeli yüz ifadeleri görüş alanıma girdiğinde bunu önemsemeden kapıyı açtım.

İşte benim ortamım!

Tavandaki pencereyi yarılayıp yerdeki puflardan birinin üzerine oturdum.

''İlke neler olduğunu artık açıklayacak mısın?'' diye soran Birce'ye

''Bugün Aral ile hafta sonu için bir gezi düzenleyeceğimizi kararlaştırdık. Daha sonra ise,'' dedim ve telefonumdaki mesajları açıp ona uzattım.

Mesajları okuduktan sonra, dudaklarını kıpırdatarak 'Oha' dedi ve Feyza telefonu aldı.

''Kesinlikle koca bir o-ha''

''Şimdi bunun kim olduğunu buluyoruz.'' Dedim ve birkaç saniye sonra ''5 dakika sonra bulalım'' diyerek ayağa kalktım.

Sorularını es geçerek mutfağa geçtim ve Gülcan'dan pizza sipariş etmesini, lolipop almasını ve -Feyza için- bir salata hazırlamasını söyledim.

Sonrada dolaptan Nutella kavanozunu çıkarıp çekmeceden bir kaşık aldım. 10 dakika sonra Gülcan,

''Siz isterseniz bunları bırakın ve arkadaşlarınızın yanına dönün İlke Hanım. Ben hepsini ayarlayıp getiririm.'' Dedi.

Başımla onu belli belirsiz onaylayıp, bu sefer oldukça ağır adımlarla merdivenleri çıktım. Ağzıma metalik bir tat geldiğinde yüzümü buruşturdum ve dudaklarımı kemirmeyi bıraktım.

10 dakika kadar bir süre kızların sorularını bastırdım ve gelen yiyeceklerle birlikte sanki hazineme kavuşmuşum gibi bir rahatlık oluştu.

Feyza salatasını, Birce ve ben de birer kutu pizzayı önümüze aldık. Pizza diliminden kocaman ve ardı ardına iki ısırık aldım. Sinirli ya da düşünceli olduğumda hızlı yemek yerdim ve bu yediklerim genellikle, abur cubur, fast-food vs. olurdu.

''Sizce bu 'Papatya Prensi' kim?'' diye sordum, pizza hala ağzımda yerini alırken.

''Bence Aral,'' diyen Birce'ye döndüm ve kafamı neden dercesine salladım.

''Baksana, ne olmuşsa, Aral ile konuşmandan sonra oluyor.'' Dedi. Düşününce... Evet mantıklıydı ama nedense oymuş gibi gelmiyordu.

'' Uyuşmayan bazı noktalar var ama,'' dedi Feyza ve dediğini açıkladı.

''Mesela, adının Ekin olduğunu söylemişti. Aynı zamanda nerede yaşadığı bilmiyoruz. Hiç konum bildirimi yapmıyor. Ki eğer Aral kadar yakışıklıysa neden hiç fotoğrafını paylaşmıyor?''

''Çünkü paylaşırsa senin gibi bazı arkadaşlar onu tipine göre yargılarlar ve şiirlerinin bir anlamı kalır mı sence o zaman? Kimse dikkat etmez ki. Ya da yazdığı şiirler güzel diye onu dünyanın en yakışıklısı ilan edecek insanlar da var. Görüyoruz böylelerini, ''

Sahte Aşkım| Papatya PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin