Sahte Aşkım-9

49 3 5
                                    

Yavaşça gözlerimi araladığımda herkesin; Arda, Feyza, Bartu, Emir, Afra ve anne babamın başucumda beklediğini gördüm. Birce burada değildi.

Göz kapaklarım tonlar ağırlığında gibi geliyordu, gözlerim sanki batıyordu ve şiddetli bir acı vardı. Buna inat 'gözlerini açıyor' sesinin desteği ile gözlerimi açtım.

İlk başta her şey ekranı parmak izleriyle kaplı kirli telefon camı gibi gelmişti, gittikçe yüksek çözünürlüğe kavuşuyordu ama.

''İlke, canım'' diye Feyza önce üzerime atladı. Ardından annemin elimi tutan eli sıkılaştı. Arda ayağa kalktı, Bartu Feyza'nın birkaç adım arkasına geldi. Emir ellerini Afra'nın omzuna koymuş, yatağın öbür ucunda, babamın yanında duruyordu. Ama Birce burada değildi.

''Kızım, çok korkuttun bizi.'' Dedi önce annem, başını karnıma koyarak. Sonra Feyza

''Aynen İlke. Korkudan var ya, önümüzdeki bir ömür trip atacağım sana deyip sıkıca sarıldı. Gülümsedim.

''Birce nerede'' dedim sesim karıncalı ekran görüntüsü gibi anlaşılmayacak bir şekilde çıkmıştı ama boğazımı temizlemeye bile hali yoktu. Çok fazla yorgun hissediyordum.

Kimseden ses çıkmadı, sesimin anlaşılmadığına verdim. Kafamı yavaşça kaldırıp saate baktım, ardından odadan içeri ışığın süzülmesine izin veren pencereye. Sabaha karşı, 05:35.

Kapı yavaşça açıldı ve içeri hemşire girdi. Önce serumumu kontrol etti, ardından odadakilerin dışarı çıkması temalı kısa bir açıklamada bulundu.

Herkes yavaş yavaş çıkışa yönelirken bakışlar hala benim üzerimdeydi ve ben hala Birce'nin nerede olduğunu merak ediyordum. Ona kızgındım, kırgındım. Böyle yapması gerçekten çok acıtmıştı. En çok ihtiyacım olduğu zamanda yanımda olmadığı için ona kızgındım. Beni hayal kırıklığına uğrattığı için ise fazlasıyla kırgın.

Hemşire birkaç dakika odada oyalandı. Ardından bitmiş olan serumu elimin üzerinden çıkarıp odadaki çekmecelerin birisini açıp içinden bir paket hap çıkardı. Bir tanesini alıp bir bardak su ile yatakta doğrulmama yardım etti. Sonra su dolu bardağı ve hapı bana uzatıp,

''Daha iyi hissettirir.'' Dedi güven dolu bir gülümseme ile. Aynı şekilde karşılık vermeye çalışıp hapı içtim.

Hemşire odadan çıkmadan önce Arda'yı içeri çağırmak istediğimi söyledim. Önce itiraz edip dinlenmem gerektiğini falan zırvalasa da iyi olduğuma onu ikna ettim.

Arda içeri girdiğinde biraz zor olsa da boğazımı temizleyip sesimi buldum. Yanıma gelip oturdu ve beni çoğu zaman yaptığı gibi omzunun altına alıp başımı göğsüne yasladı.

''Ne olsu bana?'' diye sordum,

''Yalnızca bayıldın, sebepsiz.'' Dedi bakışları bir an olsun beni bulmazken. Ben başımı kaldırıp ona baktım.

''Çok yorgun hissediyorum.'' Diyerek bakışlarını bana çevirmesini sağladım.

''Neden bu kadar yıpratıyorsun kendini, bizi? Ne kadar üzüldük senin için.''

''Peki Birce? O nerede?'' dediğim zaman başını çevirdi yine.

''Bizimleydi, ama içeri girmek istemedi. Şimdi nerede olduğu hakkında bir bilgim yok.''

'Biliyor suçunu' diye ağzımın içinde konuştum bakışlarımı diğer yana çevirirken.

''Birce ile aranızda bir sorun mu var?'' diye bana bakarak konuştuğunda onu geçiştirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sahte Aşkım| Papatya PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin