1- Başlangıç

3.2K 117 9
                                    

-Bölüm 1-

Tyron sıradan ve sıkıcı bir güne başlamıştı. Yine okula gidecek ve sıkıcı dersleri işlemek zorunda kalacaktı. Zaten iki yıl sınıfta kalmıştı. 19 yaşında olsa da lise üçe gidiyordu. Şu sıkıcı dersler olmadığında da yapacak çok şey yoktu. Çünkü çok arkadaşı yoktu. Ama belki Nico ile takılabilirdi. Takılmaktan kastı ise evde bilgisayar vb. oynamaktı. Gerçi bilgisayar oyunları tek de oynanabiliyordu ama o şekilde zevki kalmıyordu.

Okula gitmek için hazırlanmaya başladı. Yüzünü yıkadıktan sonra formasını giydi ve çantasını alıp dışarı çıktı. Dışarıda okula doğru yürürken aniden bilmeden refleks olarak kendini yere attı ve başının üzerinden geçen alev topunun bir evin bahçe duvarına çarpmasını izledi. Bu da neydi böyle? Neyse ki refleksleri küçüklükten beri harikaydı. Ama bu alev topunu nasıl göndermişlerdi? Belki de hayal görmüştü. Evet, bu mantıklıydı. Çünkü başka türlü böyle alev topu fırlatmak çok zordu. Hatta belki imkânsızdı.

Yoluna devam etmeye karar vermişti ki bu sefer üzerine gelen 5-10 alev topunu gördü. Bu sefer kaçması imkânsız gibiydi çünkü bunlar daha büyüktü ve sayı çokluğuna da bakılırsa asla kaçamazdı. Ancak bu sırada önüne birisi atladı. Onun da önünde su vardı. Adeta bir su duvarı. Alevler bu duvara çarptığında buhar çıktı ve yok oldular. Tyron önündekine baktı. Bir pelerini ve kafasını örten kapüşonu vardı. Sonra o kişiye doğru gelen kaya parçalarını gördü. O da önündeki su duvarını indirdi ve elleri ile öne doğru birini itelermiş gibi bir hareket yaptı ve kayalar hızla geri döndü. Tyron rüzgârı az da olsa hissetmişti. Burada tuhaf şeyler vardı. Ama Tyron hiç şaşkınlık vb. belirtisi göstermemişti. Çünkü böyle olağanüstü şeyler içeren birçok kitap okumuştu. O kitapların kendisine yararlı olacağını hiç düşünmese de işte bu durumda onun değil korkmak azıcık bile endişelenmesini engellemişti. Tabii alev topları ona geldiği zaman hariç. O zaman da herkes korkardı.

Tyron önündeki kişiye şaşkınlık değil de minnetle baktığında önündeki kişi şaşırdı.

"Hiç şaşırmadın mı?"

"Hayır."

Tyron bu kişinin bir kız olduğunu fark etmişti. Bir kız tarafından kurtarılmıştı. Ama bunu sorun etmedi. Kız o anda başka tek kelime etmeden koşmaya başladı. Tyron arkasından koşmadı. Sadece baktı. Bu kız havayı kontrol ettiğine göre yetişmesi mümkün değildi. İşte Tyron böyleydi. Mantıklı hareket ederdi. Genelde. Ama bu durum mantıksız da olsa kabul etmişti.

Tyron bunları boşvermeye karar verdi. Çünkü zaten bunları anlatsa da kimsenin ona inanacağını sanmıyordu. Okula doğru yola devam etti. Yüzünde azıcık bile şaşırma ifadesi yoktu. Bu olayı öylece geçip gidiyordu.

Okul bittiğinde yanında Nico ile eve doğru yola koyuldu. Onu eve çağırmıştı. Tek başına yapacağı pek bir şey yoktu, çünkü sıkılırdı. Yalnızca kitap okuyabilirdi ki onu çok fazla yaptığından artık biraz başka şeyler yapma vakti diye düşünmüştü. Ailesindeki herkes öldüğü için arkadaşı Nico ile aile gibiydi. Onunla vakit geçirmek güzeldi. Tabii hep kitap okuyunca insan sıkılabiliyordu.

Eve doğru yürürlerken Tyron sabahki olayı düşündü. Şaşırdığından değil sadece gerçek olup olmadığını merak ediyordu. Kendine göre gerçekti, en azından öyle olsa güzel olurdu.

Yürümeye devam ederlerken ve Tyron bunları düşünürken önlerine maskeli biri atladı. Elinde deri eldiven vardı ve gözleri hariç tamamen siyah kıyafetleydi. İriliğine göre bir erkekti. Elinde bir şey silah olmadığına ve siyah kıyafetin cebi veya silah koyacak yer olmadığına göre hırsız değildi. Peki, ne istiyordu? Aniden adamın elinde alev topu belirince anlaşılmış oldu. Ama bu adamların kendiyle derdi neydi? Nico'ya baktı. Yüzünün her kası şaşkınlığı ifade eder gibiydi. Tyron ise sadece bu adamın kendiyle ne derdi olduğunu merak ediyordu. Adam alev topunu Nico'ya doğru fırlattı. Ah, hayır onun arkasındaki kişiye hedef almıştı. Nico'nun arkasına baktı. Bu sabahki kızdı! Alev topu Nico'yu da o kızı da ıskalayarak yola düştü. Ama adamın elinde yeni bir alev topu çoktan belirmişti. Adam alev topunu tekrar kıza doğru fırlattı ancak bu sefer Nico'ya isabet etti! Nico yaralanmıştı. Üstelik de kalbinin olduğu yerden. Nico yere yığıldı. Tyron çok endişeliydi. Hemen Nico'nun yanına çöktü. Bir süre etraftaki hiçbir şey umurunda olmadı. Nico'ya baktı. Gözleri açıktı. Kimsesi yoktu onun da. Belki iyi anlaşmalarının sebebi buydu. Tyron birden öfkeyle doldu. Bu adam hayattaki tek gerçek arkadaşını, dostunu öldürüyordu. Onun ölmesi Tyron için büyük bir yıkılma demekti. Ama şu anda sadece öfkeyle doluydu. Ne yaptığını fark edemeyecek kadar hem de.

ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin