ÖZEL

3- Çalışmanın Sonucu

-Bölüm 3-

Aradan 28 gün geçmişti. Her gün çalışmışlardı. Tyron ise en çok çalışan kişiydi. Çünkü hem arkadaşlarını çalıştırmış, onlarla birlikte çalışmış, ayrıca Sue ile çok çalışmış ve hatta bununla kalmayıp sabahları erken kalkarak kütüphanede çalışmıştı. Tüm elementler hakkında ayrıntılı bilgi sahibiydi artık. Arkadaşları da çok fazla gelişme göstermişlerdi. Gerçekten çok fazlaydı, artık daha önce Tyron'a bahçedeki ocakların yanında saldıran çocuğu hepsi yenebilirdi. Tabii bu çok çalışmanın bir ödülüydü. Alev Bükme 5 sınıfı, en az Alev Bükme 2 kadar güçlenmişti. Ama en iyileri Tyron'dan sonra Will'di. O da alevi kendisi oluşturabilmeye başlamıştı. Alev Bükme 1 sınıfındakileri yenebilecek kadar güçlenmişti. Artık bu sınıf ezik sınıf değildi. Bunu Bükme Oyunları'nda kanıtlayacaklardı.

Tyron o sabah derse geldiğinde arkadaşları kıpır kıpırdı. Ne de olsa iki gün sonra oyunlar başlayacaktı ve karşılaşmalar o gün belli olacaktı. Arkadaşları sabırsızlanıyordu. Hocaları geldi. Ona güçlendiklerini henüz belli etmemişlerdi. Kimsenin henüz öğrenmesini istemiyorlardı. Sonuçta rakipleri onları küçümsüyordu ve çok az çalışıyordu. Böyle sanmaya devam etmelerini istiyorlardı. Bu yüzden hala kötü bükücülermiş numarası yapıyorlardı. Ama o sabah kararlaştırmışlardı. Artık vakit çok azalmıştı, rakipleri istese de çalışamazdı. Bu yüzden kendilerini açığa vurmakta sakınca yoktu. Hepsi ne kadar iyi olduklarını göstermek istiyordu. Tyron da bunu görmek istediğinden izin almıştı. O günlük Alev Bükme 2 değil de Alev Bükme 5 sınıfında ders işleyecekti. Hocası bunu biraz garipsese de bir şey dememişti.

"Günaydın çocuklar."

"Günaydın."

"Bugün talim alanında karşılıklı çalışma yapacağız. Alev topu yapıp ocakla bağını keserek birbirinize atmaya çalışacaksınız."

Hep birlikte talim alanına giderken yolda toplanıp anlaştılar, hepsi aynı anda ocaktan alev alacaktı tabii Tyron ve Will hariç. Onlar kendileri oluşturabildiğinden bunu göstereceklerdi. Sonra topları aynı anda 1 metre çapa ulaşacak kadar büyüteceklerdi. Tam bir uyum içinde olacaklardı. Her şeyi herkes aynı anda yapacaktı. Topları büyüttükten sonra birbirlerine aynı anda gönderecek ve tutacaklardı. Bunu planladılar. Sonra Tyron plana bir ekleme daha yaptı.

Talim alanına vardılar. Hoca bir düğmeye basarak ocakları çalıştırdı. Sonra ise 'Başlayın' dedi. Plan başlamıştı.

Tyron ve Will aynı anda ve aynı büyüklükte iki küçük alev topu oluşturup önlerinde havada tuttular. Sonra onlar öyle dururken diğerleri aynı anda ocağa ellerini uzattılar. Ocaklardaki alevleri Tyron ve Will'in toplarının büyüklüğünde top yaptılar. Hoca şaşkınlıkla onları izliyordu. Hepsi tam bir uyum içinde zorlanmadan bu numaraları yapıyordu.

Herkesin alev topları aynı anda önlerinde aynı hizada durdu. Sonra herkes aynı anda topları büyütmeye başladı. Herkesin alev topunun çapı 1 metreye ulaştı. Herkes toplarını aynı anda karşılarında fırlattı ve tuttu. Bunu 10 kez tekrarladılar ama uyumlarından ödün vermediler. Sonra herkes toplarını ortada topladı. Ortada çok büyük bir alev topu oluştu. Alev topunun ısısı ve ışığı okun camlarından onları seyreden öğrencileri toplamıştı. Herkes topu uyum içinde aynı kuvveti vererek havada tutuyordu. Sonra hep birlikte topladıkları güçle topu birçok parçaya böldüler. Parçalar da bir anda harflere dönüştü. Artık havada alevlerden bir 'ALEV BÜKME 5 SINIFI BÜKME OYUNLARINA HAZIR' yazısı ve onun altında da yine büyük harflerle sınıftaki herkesin adı vardı. Bu zor bir numaraydı ama onlar hazırlıklıydılar ve güçlerini de birleştirdiklerinden zorlanmıyorlardı.

Numarayı son olarak tüm harfleri tekrar ortada birleştirdikten sonra oluşan büyük alev topunu hep birlikte çok yükseğe çıkarıp patlatarak sonlandırdılar. Alev topunu 500 metre yükseğe çıkarıp patlatmalarına rağmen okulun camları titremişti. Büyük bir patlama yapmışlardı anlaşılan. Bu şekilde biten gösterilerinin ardından bir alkış sesi duyuldu. Gözler oraya döndüğünde Bayan Melard onları alkışlıyordu.