8- Savaş, Kutlama ve Değişik Bir Görev

840 51 5
                                    

-Bölüm 8-

Tyron önündeki 99 500 kişilik büyük orduya baktı. Bir de arkasındaki 10 000 kişilik daha küçük orduya. Neredeyse 10 katlarıydılar. Ama Tyron 10 000 kişilik ordunun tarafındaydı. Bu da onları yenmeye yetecekti. Artık onların bükücüleri de olmadığına göre halledecekti. Ama önce onlarla son bir kez konuşmalıydı. Konuşmaya başladı:

"Alusia ordusu, bugün buraya iyi bir iş için gelmediniz. Burada, ben, Özel, haklı tarafta yer alıyorum. Çünkü, bu savaş, haksız yere başlatılmıştır. Üstelik, haksızlığını kabul eden bükücüler, Alusia tarafı yine de savaşı sürdürmüştür. Bu haksızlıktır. Ayrıca, eğer şu an burada gitmez, ya da bizim tarafımıza geçmezseniz, öleceksiniz. Bunlar, size son uyarımdır."

Tyron baktı. Biraz kıpırdanma vardı. Ama anlaşılan emin olamıyor gibiydiler. Tyron baktı. Büyüyle zihnindeki savaş hakkındaki bilgileri onların zihinlerine gönderdi. Kıpırdanma iyice arttı. Bunun üzerine Tyron onların zihinlerine bakıp taraf değiştirmeyi isteyenleri üçer beşer hava büküp uçurarak kendi taraflarına bıraktı. Onlara zihinden "İstediğinizi bildiğim için sizi zarar görmeden geçirdim." diyordu.

Karşı tarafın ordusu şaşkınca bakışırken arkadaşları karşı tarafta olanlarla birlikte onlara doğru döndüler. Tyron bunu yaparken kimse kımıldamıyordu. Kımıldayamıyordu. Tyron bunu kan bükmeyle sağlamıştı. Tyron bunu bir süre yaptı. Bitirdiğinde büyücülerin tarafı 2500 kişi daha fazlaydı.

"Size son uyarımı yapmıştım." dedi. Sonra arkasına dönüp:

"Olabildiğince geri çekilin." dedi. Ordu hızla geri gitmeye başladı. Diğer taraf hala kıpırdayamıyordu. 12500 kişi gözde küçük bir noktaya dönüşünce Tyron başladı. Elini havada döndürmeye başladı. Havaya uçtu, yükseldi. Ellerini iyice döndürdü. Bir süre sonra hortumlar oluştu. Havada güneş bir anda gitmiş, yerine bulutlar gelmişti. Tyron artık acımamalıydı. Onlar seçimini yapmıştı. Sonuçlarına katlanacaklardı. Tam 7 hortum oluşturdu. Askerlerin yüzlerindeki korku ifadesi görülüyordu. Fırtınanın şiddetini artırdı.

Etrafta insanlar fırtına ve hortumlar yüzünden ölüyordu. Etrafta şimşekler çakıyor, 15-20 kişiyi küle çeviriyordu. Fırtına daha önce Tyron'un oluşturduğundan 3 kat daha güçlüydü. Havada insanlar uçuşuyordu. Tyron fırtınanın şiddetini biraz daha arttırdı. Yerden devasa kayaları parçalayarak çıkarttı ve bunlar da hortumların etkisiyle parçalanarak binlerce, onbinlerce şarapnel parçası haline geldiler. Tyron durmadı. Yıldırımlar aynı anda çokça çakarken, Tyron hortumların şiddetini artırmak için yıldırımlar yüzünden oluşan alevleri büyütüp hortumların etrafına sardı. Bu fırtınada sağ çıkmak imkânsızdı. Saklanacak yer de yoktu. Açıklık bir alandalardı.

Fırtına bittiğinde sadece devasa çukurlar kalmıştı. Bedenler bile yoktu. Cesetler ya fırtınada yıldırımlarla kül olmuş, ya alevlerle kül olmuş, ya da parçalanarak toprağa gömülmüştü. Tyron da devasa çukurların 15 metre derinliği olan birinde yatıyordu. Bu kadar büyük bir fırtına onu çok yormuştu. Ama en azından baygın değildi. Tyron orada yatarken yaklaşık yarım saat sonra ordu geldi. Tyron'un arıyorlardı. Onu bulduklarında endişelendiler ama Tyron onlara bakıp sırıtınca gülümsediler. Tyron'un ayağa kalkmaya hali kalmadığından onu bir sedyeye yatırdılar. Tyron onların omuzlarına yük olmamak için gücünün kalan kırıntılarını kullanarak topraktan bir tekerlekli hasta yatağı oluşturdu. Artık onu itseler yeterdi. Ama yarı yolda tekerleri kırılınca, Tyron'un da hiç gücü kalmadığından artık onu taşımalarına müsaade etti. Sonra gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı.

Gözlerini açtığında onu uzun zaman sonra ilk defa beyaz duvarlar ve beyaz bir yatak karşıladı. Ancak Tyron'u şaşırtan asıl şey ise başucundaki ıslaklığı belli olan bir çift deniz mavisi gözdü. Gözlerini açmadan incelemeye başladı, altıncı hissini kullanarak. Yanındaki mavi gözler Sue'nindi. Ayaktaki ise yakın dostu Will'di. Başka kimse yoktu. Gözlerini açtı. Sue'ye döndü. Sue de hareketi algılamıştı, hemen ona döndü.

ÖZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin