•Mahmut Tuncer'in ağzından•
Maç izlerken birden bağırmaya başladı. "Loo Mahmut Bey çek ayağını da şurayı da alayım"
Emine hanım yine evde temizlik yapıyordu.
Tam o sırada kapı çaldı. Emine hanım orayı silerken kalkıp açtım.
Adriana gelmişti. "Buyur bacım."
"Mahmutcuğum, evde çok sıkıldım bende buraya geliyim dedim. Hani halay çekmeyi oğretecektin ya bana?"
"Haaa de şimdi hatırladım! Geç içeri o zaman lo"
Ayakkabılarını çıkarmadan içeri girdi. Hemen bağırdım "Looooo zengin evladı nereye giriyosun öyle ayakkabılarla. Burası senin eve benzemez çıkar çabuk şu ayakkabıları." dedim. Ama Emine hanım ondan önce davranıp koştu heöen yanına.
"Aboo gız ayekkaplarını niden çığarmadın vay gevur vay. Hiç mi acımıyon bana bu garı nassı temizliycek benim geçtiğim heryeri yazıltır gadıncağıza demmedinn mi heç? Çıkarıver şu ayakkabıları hemmem yoksa bastığın her yeri temizlersin bağ" dedi ve poposuna terlik attı.
"Ay siz manyak mısınız hanım teyze. Tamam çıkarıyorum ne bu şiddet." Dedi ve ayakkabılarını çıkarıp bir köşeye koydu Adriana.
"Haaah afferim afferim. Sen kime teyze diyosun 5 sene sonra sende benim yaşıma gelecen. Şimdi al şu bezi buraya gelene kadar bastığın heryeri temizle hadi gülüm hadi durma." Dedi birden Emine hanım.
Adriana korkmuş bir ifadeyle bezi aldı ve yerleri silmeye başladı.
Bu halini görünce kahkahalar atmaya başladım.
*****
"Lo öyle değil bak böyle atacaksın ayağını garı deli etme beni!" diye bağırdım. 1 saattir halay çekmeyi öğretiyorum ama hala bir halt beceremiyor.
"Tamam tamam bak şimdi oldu."
"He boh oldu. Bırak yav bırak azcık yemek yiyelim öyle devam ederiz bacım" dedim. Çok acıkmıştım.
"Emine hanım yemek ne?" Diye bağırdım mutfağa.
"Valla beyim bugün temizlikten başka bir şey yapamadım. Çiğ köfte malzemeleri var vereyim eline yapıver hemen." Dedi. Kabul ettim. Hemen mutfağa gidip tepsiye malzemeleri koyup Adriana'nın yanına geçtim.
"Mahmut bende yapmak istiyorum" diye yalvardı. Kabul ettim. Birlikte yoğurmaya başladık.
Kıvamına gelmiş mi diye bakmak için tavana attığımda birden sıçradı Adriana. Güldüm.
"Noldu loo gorktun mu!" diye dalga geçtim.
Hayır anlamında kafasını salladı ve aynısını o da yaptı.
"Eferim eferim öğreniysun yavaş yavaş ama bak böyle korkusuzca fırlatıcaksın tereddüt etmeden" dedim ve bir parça daha koparıp adeta bir spiderman edasıyla tavana fırlattım çiğ köfteyi.
"Gördün mü böyle yapacaksın."
Kafasını salladı ve bir kez daha denedi.
"Yav bacım niye anlamıyorsun! Bak o çiğ köfte kutsaldır. Sen onu öyle telefonunu cebine koyduktan sonra iki saat telefonum nerde endişesiyle kavrulmuş ergenler gibi havaya atamassın! Halkını kurtarmaya giden bir HalkMen gibi gibi fırlatacaksın!" Dedim ve bir kez daha gösterdim. Emine Hanım fırladı geldi mutfaktan.
"Yav beyim abartmirsen inşallah deymi? Kız gavur tohumu sen kalkmış çiğ köfteyi kıvamında tutturmayı öğretirsen! Tabi beceremez."
"Aaa kızın hakkını yiyosun ama Emine Hanım gayet güzel yaptı sadece HalkMen edası yok o kadar." Diye savunmaya geçtim Adriana'yı.
"Peki beyim siz ne diyosanız oyledir ona karısamam amma bence bi daha bi düşünün derim hani açılışa falan geç kalmayın sonra yarın burda uğraşırken"
"Abooo kız Emine Hanım unutmuşum ben onu hele bak sen!" Diyince Adriana hemen atladı.
"Ne açılışı?"
"Mahmut Beyim yarın Halay Mendili Pansiyonunun açılışına gidecekti onu diyoruz gız" diye hemen cevap verdi Emine hanım.
Evet, bir tane daha bana ait bir mekan açıyordum. Ali ağaoğlu ile rekabetteyiz en son Ali 'My Tower' projesiyle benden öne geçti sonra ben atak yaptım ve Halay Cafe yi açtım sonra gelsin paracıklar. Şu anda Ağaoğlunu geçmeme azıcık kaldı.
Telefonum titremeye başladı. Arayan Ali Ağaoğlu.
"İyi adam lafın üstüne gelir" dedim ve telefonu açtım.
"Efendim Alicim"
"Ooo Mahmut bey Selamün aleyküm! Hayırlı olsun Trabzonda yeni pansiyon açıyormuşsun. Benim memleketimde ne ayak?"
"Aleyküm selaaam. He ya öyle denk geldi bi tek Trabzonda bir şeyim yoktu oraya da açayım dedim fena mı oldu hep sen mi açacaksın loo" dedim ve ikimizde bu soğuk konuşmadan sonra koca karıların altın gününde en büyük altını getirene attığı soğuk kahkahadan attık.
"Açılışa davetli miyim o zaman Mahmudum?"
"Aa tabi ki ne demek" dedim ve birbirimizi Allah'a emanet edip kapattık.
Adriana'ya başka zaman devam ederiz dedikten sonra bir kutu alıp içine biraz yaptığımız çiğköftelerden koydum yesin diye. Sonra gönderdim onu evden.
Şimdi yarın için davetli listesini çıkartıp tek tek arayacaktım açılış için. Önce çalışma odama çıktım. Ordan gerekli evrakları aldım ve aşağıya indim. Salondaki masaya serdim eşyalarımı. Televizyondaki maçı açtım arka planda ses olsun diye. Sonra evraklardaki işlemleri hallettim. İmzalanacak şeyleri imzaladım.
Ardından boş bir kağıt alıp davetli listemdekilerin adların karşısında yazılan telefon numaralarını tek tek arayıp yarın için Trabzona davet ettim...
~~~^^~~~
ÖNEMLİ ₺₺
Şimdi öncelikle bölümler kısa ve geç geliyo farkındayım ama son zamanlarda ilgi azaldı diye bende yazmaya üşeniyorum çok fazla yorum falan gelmeyincede iyice motivasyon gidiyo ve ilham gelene kadsr bekliyorum sonra bide tatil diye dizilere falan verdim kendimi neyse dkfkekfkkekejf
Artık bölümleri daha sık yazmaya çalışcam ama uzun olmıycak çünkü uzun yazarsam iki bölümü birleştirmiş gibi olucak o zamanda konular çabuk biter ondan dolayı daha sık ve kısa olarak bölümler gelicek
Bide diğer hikayeme de bölüm yazmaya çalışcam ama aklımabişey gelmiyo nedense yazdığımda onuda okumayı unutmayın kdjgkdgo
Hepinize bol halaylı günler diliyorum sevgili tuncertionerler ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halay Mendili ~ Mahmut Tuncer FanFic
Teen FictionMahmut tuncer'in halay çekişine hasta olan Adriana için herşey daha yeni başlıyordu. Barbara'ya aşık olan Ajdar için hayat düşünüldüğü kadar kolay değildi. Yıldız Tilbe'nin küçüklük dostu İsmail Yk ile olan dostluğu artık bitiyormuydu? Arsız bela...
