[ üç ]

179 13 0
                                    

[ üç ]

Spencer'ın ayağına biri bastığında sesli bir küfür salladı. İki çocuğuyla duran bir kadın onaylamayan bakışlarla ona baktı.

Ayağına basan her kimseye baktı, vicdan azabı duymadan bağırabilmek için şahısın kadın olduğunu dileyerek.

Calum'ı gördüğünde şaşırdı. Hoş, vicdan azabı duymadan ona da bağırabilirdi.

"Hey, sen ilan-panosu-kızsın!"

"Evet," diye mırıldandı, "o benim – az önce ayağına bastığın kız."

"Ah, evet, üzgünüm," diye cevapladı umursamazca.

Pek de üzgün gözükmüyordu, ama belki de Spencer bunu uyduruyordu.

"Pekala, şey, görüşürüz, Calum." Diyerek uzaklaşmaya başladı. Ona neden bir şans vermediğini bilmiyordu. Genelde tüm erkeklere bir şans tanıtırdı, ruh eşi olmalarını dileyerek. Calum olmadığını tahmin etmişti. Ama eğer öyleyse, tüm bu kader işinin Calum'dan kaçınırsa bitmesini umuyordu.

Şu anda en sevdiği insan o değildi.

"Orda dur, beni bekle! Neden bu kadar çabuk uzaklaşmaya çalışıyorsun?" Calum kolayca vazgeçmiyordu.

"Çünkü sen bir romantik değilsin," diye cevapladı basitçe.

"Beni daha tanımıyorsun, güzelim."

Spencer hortladı, Calum'ın etrafında bunu çok yapmaya başlamıştı. "Cümlenin sonuna 'güzelim' eklemek seni romantik yapmıyor."

"İşe yaradı ama, değil mi?" dedi kırmızı yanaklarını ima ederek.

"Dışarısı sıcak, Calum."

"Kış mevsimindeyiz, Spencer."

Spencer ona öfkeyle baktı. "Hiç de çekici değilsin, anla bunu!"

"Neden benimle çıkıp, çekici olup olmadığımı o zaman karar vermiyorsun?"

"Sende hoşlanmadığım ve hiç hoşlanmayacağımdan olabilir mi," diye cevapladı patavatsızca.

"Ya seni o ilan panosundaki adam gibi öpebilirsem?"

Spencer'ın dikkatini çekebildiğinde ona döndü. "İlan panosundakinden hoşlanmadığını söylemiştin," diye suçladı.

"Onu o kadar da özel bulmadığımı söylemiştim. Belki de bana ne kadar özel olduğunu gösterebilirsin." Diyerek ona göz kırptı, akıntının değiştiğini fark ederek.

Spencer duraksadı, sonra da sertçe konuştu, "Beni havalara uçurmak için bir şansın var. Mahvetme."

"Kulağa güzel geliyor. Bu sokağın sonundaki pizza dükkanında yarın akşam saat dokuzda görüşürüz." Diyerek yanağını öptü. "Görüşürüz, güzelim."

Spencer ↣ Calum Hood (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin