[ dört ]
"Çiçek mi getirdin?" Spencer Calum'ı pizza dükkanında elinde çiçekle görünce şaşırmıştı.
"Romantiğim, ne de olsa."
"Ne kadardır burada duruyorsun?" diyerek yorumunu görmezden geldi.
"Fazla olmadı." Omuz silkti e ona kapıyı açtı.
Pizzalarını sipariş ederek oturdular. Spencer Calum'ı test etmeye karar erdi, çünkü ona göre Calum asla romantik olamazdı.
"En sevdiğin şarkı ne?"
"Ya Nevershoutnever'dan 'Trouble', ya da Ed Sheeran'dan 'One'."
Bir daha hortladı.
"Bana inanmıyor musun? Bunlar romantik şarkılar."
Spencer kafasını salladı. "Sen o kişi değilsin, Calum."
"Ve sen bunu nereden biliyorsun? Bu bizim sadece ilk randevumuz, güzelim. Beni daha tanıyamadın bile."
"Sen punk rock'sun, Calum, bununla yüzleş artık. Sleeping with Sirens tişörtü giyiyorsun," dedi tişörtünü göstererek. "Ve o tişörtü aldığında üstündeki deliklerin orda olduğunu sanmıyorum."
"Bu Lana Del Rey'i sevmediğim anlamına gelmiyor," diyerek sonuca vardı.
Spencer gözlerini devirdi. "Peki. En sevdiğin kitap?"
"The Fault in Our Stars," diye cevapladı hızla.
Sesli güldü. "Tamam, Calum."
"Okay," dedi anlamlımca, referans yapmaya çalışarak, ama Spencer bunu yapmasına bile izin vermedi.
"En sevdiğin film? Ve yemin ederim ki 'The Notebook' dersen, giderim."
Spencer'ın öfkesine güldü. "Romintik olduğuma inanmayı biraz güç buluyorsun sanırım, tatlım."
"'Tatlım,'" diye tekrarladı. "Bu yeni."
"Ee, gerçek ama."
Cevabının onu kızarmasına neden olduğundan nefret etti.
"Bence ilan panosundaki çift gibi olmamıza hazırsın."
Bu kadar patavatsız olmasına şaşırarak daha da kızardı.
Pizza dükkanına bir çift girdi ve siparişlerini verdiler, ardından da hazırlanmasını beklerken ikide bir öpüşüyorlardı.
Spencer dükkandaki baskıdan hoşlanmayarak oradan çıkmayı teklif etti. Calum sırıttı, gitmeyi istemesindeki asıl amacı fark etmişti, ama kabul etti.
Calum onun için tekrar kapıyı açtı ve yürümeye başladıklarında kolunu beline sardı.
"Peki sen, Spence, senin en sevdiğin şarkı ne?"
Lana Del Rey'in 'Video Games' adlı şarkı olduğunu itiraf etmek istemeyerek cevap vermedi. Tuhaf bir şekilde benzer ortak yönleri olduğunu itiraf etmişti, eğer doğruyu söylediyse.
"Calum, doğruyu mu söylüyordun, yoksa beni sadece etkilemek için mi söyledin bunları?"
"Değişir," sırıttı. "İşe yaradı mı?"
Spencer gözlerini devirdi, sonra da itiraf etti, "Evet, yaradı."
-
Spencer'ı apartmanına bıraktığında yapmacık tatlı bir gülümsemeyle karşılaştı. "İçeri gelmek ister misin?"
Bunu söylerken ne kadar cesaretli olduğuna kaşlarını kaldırdı –bunu sormaya alışkın olmalıydı – sonra da girdi.
Koltukta sevişirken Spencer kemer tokasına uzandığında Calum o zaman anladı: Spencer bir romantik değildi.
Sadece bir ilişkiye ihtiyacı vardı.
Calum orayı terk etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spencer ↣ Calum Hood (Türkçe Çeviri)
Fanfic❝ Anlamadığın şeylere her zaman hayran kalırsın.❞ İstediği sadece bir ortaktı, ama karşılığında sevgi aldı. [ERKEK İSMİ SERİSİNDE İLK KİTAP] THE AUTHOR OF THIS STORY IS @BEAUTYLİESWİTHİNU. I AM SİMPLY TRANSLATING IT. BU HIKAYENIN YAZARI @BEAUTYLİES...