VAZGEÇTİM

BÖLÜM 9 " İŞ GÖRÜŞMESİ "

Medyada ki İzelin giydiği kıyafetler.

Sabah uyandığım da kendimi salak gibi hissediyordum. Okula gitmemeyi bile planlamıştım ama sınavım vardı. Hemen yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra her zaman ki gibi bir kot dar bir pantolon ve üstüne gri göbeğimde biten bir tşört şekli bir şey. Elime de siyah çantamı aldığım da hazırdım. Aşağıya inip beyaz konverslerimi de giydim. Herkes kahvaltıdaydı.

" Günaydınnn. " dedim neşeli bir şekilde.

" Sana da günaydın kızım. " diyerek gülümsedi. Oytun'un ağzı dolu olduğundan dolayı elini kaldırmaktan başka hiç bir şey yapmamıştı. Tam bir deliydi. Akşam onunla çok gülmüştük. Eve uykulu uykulu girmiştim ama sağolsun uykumu kaçırmıştı öküz. Masaya oturup bir kaç şey yedim ve babam konuşmaya başladı.

" Akşam bir iş ortağımızla yemeğimiz var İzel seninde burda olmanı istiyorum."

" Peki olur saat kaçta ? "

" 7 de evde olursun. "

" Tamam o zaman akşam görüşürüz. " diyerek evden çıktım.

Yürüme gitsem iyi olucaktı sanırım. Aşırı sıcaktı. Yavaş yavaş ilerlerken birisi koluma hızla girip " Ooo kankaların gülü naber ? " dedi.

" İyidir Okan yine ne isticeksin acaba. "

" İlla bir şey mi istemem gerek yaa. "

" Tamam be bişey demedim. "

" Duygu nerde ? "

" Arasladır nerde olcak başka. " diyerek gözlerimi devirdim. Okula girdiğimiz de herkes bahçede oturuyordu. Ve oda oradaydı... Yine çetesiyle. Önlerinden geçmeye korkuyordum resmen. Ama bana bir iyilik yapmıştı ve unutamazdım bunu. Borçlu bile sayılabilirim. Okan hala kolumdaydı. Ona sert bir bakış attığım da hemen kolunu çekti. Nefret ederdim birinin koluma girmesine sevgilim bile olsa...

Hızlı adımlarla önlerinden geçerken çetesinden biri " Şu kız da çok fena bi şey seksi desem yanında az bile kalır . " dediğinde kafamı çevirdim. Sert bir bakış attıktan sonra yanına doğru ilerledim. Berkin de beni izliyordu farkındaydım.

" Senin önce o gözlerini elimle deşerim , sonra kafanı alır klozete sokarım umarım anlamışsındır ! " diyerek yüzüme sahte gülümsememi yerleştirdim. " Uu seksi olduğu kadar da asabi. " dediğinde Berkin yumruğunu suratına geçirdi. Onları takmayıp okulun içine girdim. Okan salağı beni koruma bile korumamıştı. Korkak çocuk. Sınav başladığında sorular kolaydı. Hepsini yapıp ilk sınıftan çıkan ben olmuştum. Bahçeye gidip banklarda oturdum. Telefonuma baktığımda cevapsız arama mesaj hiç bir şey yoktu. O kadar mı yalnızdım ben.

Annem taburcu olmuştu artık. Sağlığı şuanlık çok iyiydi. Rehberden annecim yazısını bulup aradım.

" Efendim. " diye ses geldi karşı taraftan.

" Annecim napıyosun, iyi misin ? "

" İyiyim kızım evde oturuyorum sen nasılsın, sınavın nasıl geçti ? "

" Kolaydı annecim hepsini yaptım. " dedim neşeli bir şekilde.

" Aferin benim küçük kızıma şimdi kapatıyorum biraz işlerim var sonra konuşuruz olur mu bitanem. "

" Tamam annecim öptüm görüşürüz. " diyerek telefonu kapattım. Herkes yavaş yavaş dışarıya çıkıyordu. Duygu da çıktığında elimi sallayıp beni görmesini sağladım. Yüzü asık görünüyordu. Yanıma geldiğin de...

" Kötü bir şey mi oldu o yüzünün hali ne ? "

" Sınavın kötü geçti ve ayrıca Aras benimle konuşmak istemiyor. "

" Neden istemiyor. Kesin başkasını buldu. "

" Evet bende öyle düşündüm ama bundan sonra onu takmayı düşünmüyorum. " dediğinde sevinçle, " İşte benim zizim. " dedim kahkaha atarak. Oda gülmeye başladı.

" Şimdi ben gitsem iyi olur cafeden sonra hemen eve geçicem akşam iş yemeği varmış."

" Tamam görüşürüz. " dedi ve beni öperek uzaklaştı. Yavaş yavaş cafeye ilerledim. İçerisi kalabalıktı yine. İçeriye girip hemen işe koyuldum. Git gel yapmaktan yorulmuştum artık. Gözüm bir anda Berkin'in masasına kaydı. Bugün gelmemişti. Merak etmiştim açıkçası. Ama neden merak ediyordum ki banane ondan ! Saçma düşüncelerimden kurtuldum. İş saatim bittiğin de saat altıydı. Bugünlük erken çıkıyordum çünkü erkenden gelmiştim. Çantamı alıp hızla cafeden çıktım. Taksi bulup hemen bindim. Cüzdanım da fazla para kalmamıştı. Maaşımı almama baya daha vardı. İdareli kullanmalıydım. Eve geldiğim de taksinin parasını verip hemen indim.

Evin kapısını çalıp içeriye girdim. Salonda hazırlık yapıyorlardı. Neden bu kadar önem veriyorlardı ki anlamadım..

Babamı gördüğüm de " Kızım güzel şeyler giy hadi birazdan misafirlerimiz gelicek. "

" Bu misafirler neden benide ilgilendiriyor. " diye sordum.

" Seni tanımalarını istiyorum. Ve bazı işler hakkın da konuşmamız gereken şeyler var. "
" Peki." diyerek odama çıktım. Ne giyicektim ben. Odamın kapısı tıklatıldığın da " Gir." diye seslendim. Giren Oytundu.. Ona ne giyeceğimi sorabilirdim.

" Sence ne giymeliyim elbise mi yoksa etek mi ? "

" İş görüşmesin de etek giyilmeyeceğine göre İzel. " diyerek gözlerini devirdi. Dolabıma bakınırken aradaki kırmızı üstü dantelli baya bir kısa elbise çıkarttı. Ardından siyah platformlu ayakkabı çıkartınca ona şaskınca bakarken, " Bunlar abartılı degil mi Oytunn.. " dedim hafif bir sesle.

" Bunları giyip hemen aşağıya gel. " diyerek odadan çıkıyordu ki, " Ve saçlarını açık bırakarak makyaj yap. " dedi göz kırparak. Odadan çıktığında kıyafetlere tekrar baktım. Gerçekten çok abartılıydı. Bu elbiseyi sadece bir kere giymiştim. Doğum günümde annem almıştı. Kıyafetleri alıp hemen üstüme geçirdim. Aynada kendime baktığımda çok şık görünüyordum. Saçlarımı da düzleştirdikten hemen sonra makyajımı yaptım. Kırmızı rujumu da sürünce hazırdım. Odamdan çıkıp aşağıya indiğimde babamla Oytun bana bakınca şaşırdılar. Oytun yanıma gelip elimi tutunca yukarıya kaldırıp beni etrafımda ıslık çalarak döndürdü. O kadar mı güzel olmuştum bee..

" Süper olmuşsun fıstık. " dedi Oytun.

" Teşekkür ederim. " dedim gülümseyerek. Kapı çaldığın da babam hemen ceketini düzeltti. Neden önemliydi bu kadar anlamıyordum cidden. Hizmetçi kapıyı açınca bizde kapının hemen yanında duruyorduk. Yavaşca adamlar içeriye girmeye başlayınca bir anda duruldum. Bunun ne işi vardı burda ? Babamla ne alakası olabilir ?