Kan

51 4 0
                                    

Arya, o gece bardan erken ayrılmaya karar vermişti. Gecenin ilerleyen saatlerinde Jonathan'ı etrafı kızlarla çevriliyken, kolundan tutup sürüklemeye çalışmıştı fakat kızlardan biri, 'Geri çekil güzelim, o bizim.' deyip onu uzaklaştırmıştı.
Arya, kiza inanamayarak bakıp omuz silkmisti ve Jonathan'i kendi sefilligine bırakmıştı. Bardan ayrılırken hic tereddüt etmemişti. Ne de olsa Jonathan, sadakatini kanıtlamıştı.
O gece hizli adımlarla Andromeda'ya doğru ilerlerken birkaç ayyaş tarafından yolu kesilmişti,
'Hey güzelim, bu gece çok sıkılıyoruz. Bizimle takılmaya ne dersin?'
Arya, igrenerek adama bakıp yere tukurmustu ve yanlarından geçip gitmisti. Halifax'da kadınların sadece fuhuş için kullanıldığını duymuştu. Hangi kadin kendini aptal yerine koyup bu kadar ezdirebilirdi ki?
Gemisine vardığında, etrafta kimsenin olmadığını görmüştü ve ana guverteye bir göz atıp kamarasına dönmüştü.

Ertesi sabah, erkenden kalktı ve yatakta biraz oyalandi. Dün gercekten yorulmuştu. Barlardan hiç hoşlanmazdı. Ona göre ayyaşların toplanma mekanı gibi birşeydi fakat Jonathan'in barları ne kadar sevdigini biliyordu ve onu kırmamıştı.

Artık gitme vaktinin geldiğini düşünerek kalkti ve yuzunu yıkadı. Kahverengi gözlerinden yorgunluk akıyordu. Bir iç çekerek kıyafetlerini giyindi. Pistollerini,kiliclarini ve hançerlerini kuşandı. Denizde kimlerle ve nelerle karşılaşacakları belli olmuyordu, bu yuzden her olasılığa hazırlıklı olmalıydı.

Herşeyi halletigini görünce güverteye çıkmaya karar verdi. Sabahın erken saatleri olmalıydı ki henüz tayfanin çoğu güvertede değildi. Gözleriyle Jonathan'ı aradı fakat görünürde yoktu.
Birkaç tayfadan 'günaydın kaptan' sözlerini duydu ve onlara Jonathan'ı sordu.
'Gece burada değildi'
Harika, diye düşündü. şimdi de peşinden koşuyorum.
Teşekkür edip bara doğru yöneldi. Barın etrafında tayfasından sızmış birkaç kisi vardı. Uzaktan kim olduklarını anlayamiyordu fakat birinin Jonathan olmasını umut ediyordu.
Adimlarini hizlandirmisken, bir adam yanina geldi ve kollarini tutup onu sarstı,
'Herşey değişmek üzere.'
Arya, adama baktı. Evsiz gibi görünüyordu. Adamın ellerinden sıyrılmaya çalıştı fakat çelik gibiydiler. Hançerine de uzanamıyordu.
Adam, kızı kollarından daha sert bir şekile sarstı ve tekrarladı
'Herşey değişmek üzere.'
O anda bir el silah sesi duyuldu ve adam Arya'yı bırakarak farklı bir yöne koşmaya başladı
Arya''nin onun peşinden koşmaya vakti yoktu. Silah sesi, bardan gelmişti.
Hemen kendini toparladı ve bara doğru koşmaya başladı.
Jonathan olmasını umut ettiği denizcilerin, sadece topçu tayfalar olduğunu gordu ve hayal kırıklığıyla barın kapısını kirarcasina içeri daldı. Arkasindan gelen ayak seslerini duyabiliyordu.
Bara girdiğinde önünde duran manzara karşısında donup kaldı.
Barmen kadın, kanlar içinde bar masasına düşmüştü. Alnında bir delik vardi. Kurşun.
Zemin de, boğazları kesilen diğer denizcilerle doluydu ve içerisi kan kokuyordu.
Arya, dün Jonathan'ın yanindaki kızlardan birine silah dogrultan bir adam gordu. Kız ağlarken ellerini teslim olurcasina iki yana kaldırmış, göz ucuyla arya"ya bakıp yardım istiyordu.
Arya, hic tereddüt etmeden fırlatma bıçaklarından birini adamin kafasına dogrulttu ve öldürücü darbeyi yapti. Adam, anında yere yığıldı ve kız, yuzune kan bulaşmış bir halde tesekkur edip koşarak bardan çıktı.
İçeride 3 kişi vardi ve hepsinin üniformalarında haçlar vardı. Hepsi ağır silahlar kusanmisti.
Arya, Jonathan'ı aradı fakat görünürde yoktu.
Adamlar, birden bakışlarını Arya'ya çevirdiler ve ağır ağır konuştular
'Herşey değişmek üzere.'
Ve bir el silah sesi duyuldu.

Ufkun KoruyucularıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin