"Offfffff" diye inledi Hande hemen ardından ben Hande'ye döndüm ve " yok knk Trabzon" dedim
kafasını yastığa gömerek inledi. Hemen arkasından bir böğürme geldi lan şehrin içinde öküz mü besliyorlar? Hemencecik arakamı döndüm ve aynı böğürtüyü duyduktan sonra bunun Arda'dan çıktığına kanaat getirdim. Anlaşılan şehirde de öküz besleniyormuş Arda bizim evde yemlendiğine göre... Biz şimdi ne mi yapıyoruz okuldan geldik ne yapacağımızı bilemedik salak salak oturuyoruz. Aklıma gelen fikirle uçarak odama gittim hemen üstümü değiştirdim. Aşağı indim bizim oturan boğalar bana bakmaya başladılar. Onların şaşkın bakışları eşliğinde Öküzümüzden bir şaşkınlık nidası yükseldi. Bana anlamaz bakışlarla baktı ve "Asrın ne yapıyorsun knk bu tarz benimcilik falan mı oynayacağız" diye sordu bende onlara "siz harbi salaksınız" bakışlarımdan 7 numara olanı yollayıp konuşmaya başladım.
"Hayır, canım benim Ayaz'ı sevmeye gidiyoruz" deyip otuz iki diş gülümsedim. Sonra onlarda kalktılar ve evden çıktık. Arabaya bindik ve Poyrazlara doğru sürdüm arabayı eh nihayet gelmiştik. Hep birlikte arabadan indik. Hande koşarak gidip zili çaldı. Kapıyı Merve açtı bize "Hoş geldiniz" deyip içeri aldı girer girmez birbirimize sarıldık. Gidip koltuklara oturduk kızlarla Arda ise Poyraz ile konuşmak için çalışma odasına çıktı. Merve gidip bize kahve yaptı ve elinde tepsiyle içeri gelip bize kahvelerimizi verdikten sonra karşıdaki tekli koltuğa kuruldu ve konuşmaya başladı.
"Gerçekten gidiyor musun Asrın ya alışmıştım ben sana hem Ayaz da çok alıştı sana" dedi bunu der demez Hande gülerek ona baktı
"Aşk olsun Merve ben neyim burada yazık çok yazık bunca yıl koynumda yılan beslemişim. Yenge dedik bağrımıza bastık şu yaptıklarına bak" dedi bunu der demez Merve ağlamaya başladı ve hıçkırıklarının arasından Hande'ye baktı ve
"Özür dilerim ben çok özür dilerim Hande ne olur ağabeyine söyleme" dedi. Hande koşarak yanına gitti ve elindeki suyu Merve'ye içirdi. Merve bizim liseden arkadaşımız ta o zamandan beri birlikteyiz. Merve lisedeyken Poyraz abiye yani Hande'nin abisine âşıktı. Sonra Poyraz'ın da ona âşık olduğu çıktı ortaya sonra bunlar üniversite 1 de evlendiler. Ama şimdi konumuz bu değil görünüşe göre Merve'nin bir sorunu var hem de büyük bir sorun. Hemen ben de Merve'nin diğer yanına oturdum. Gözyaşlarını sildim ve konuşmaya başladım.
"Merve canım benim neyin var senin? Ne bu gözyaşları bir şey mi oldu? Kim ne yaptı söyle haddini bildirelim yeter ki sen ağlama kuzum." Derin bir iç çekti ve hüzünlü bir şekilde gözlerime baktı. Büyükçe yutkundu ve konuşmaya başladı.
"Poyraz ile kavga ettik" dedi. Derin bir iç daha çekti. Hande ona baktı ve
"abimle mi niye kavga ettiniz daha düne kadar çok iyi anlaşıyordunuz ne oldu ki birden" dedi. Merve ikimize de buruk bir gülümseme yolladı.
"Ayaz dün elini kapıya kıstırmış ben de o sırada uyuyordum birden biri beni yataktan fırlattı. Bakınca bunun Poyraz olduğunu gördüm bana bakarak "keşke seninle evlenmeseydim gidip Sena ile evlenseydim sen nasıl kadınsın daha çocuğuna sahip çıkamıyorsun" diye bağırıp çağırdı sonrada kapıyı çarpıp çıktı eve de geç geldi zaten bir haftadır benimle yatmıyor bile. Sırf size belli etmemek için öyle davranıyorduk sanırım Poyraz boşanmak istiyor"
Der demez sinirlerim tepeme çıktı bir anda koşarak yukarı çalışma odasına çıktım. Kapıyı sertçe açıp içeri girdim ve Poyraz'ı tuttuğum gibi duvara yapıştırdım. Kızgın gözlerle ona baktım o da aynı şekilde bana karşılık verdi.
"Poyraz ne demek oluyor bu"
"Ne ne demek oluyor ve çek ellerini yakamdan"
"Çekmiyorum ve "Keşke Sena ile evlenseydim" ne demek oluyor?"
"Artık sevmiyorum tamam mı Merve'yi ben Sena'yı geri istiyorum"
"Bu sen değilsin Poyraz. Sevmiyorsan niye koştun Merve'nin peşinden, Niye seni seviyorum dedin, Niye kıza ümit verdin, Niye evlendin, Niye ondan bir çocuk yaptın lan söyle konuş hadi"
"Evet, ben değilim bu çünkü Merve beni değiştirdi gittikçe güçsüzleşiyorum, Merve bana hiç yardımcı olmuyor şirket zor durumda ve o bana destek olmuyor çıkıp para harcamaktan başka hiçbir şey yapmıyor. Ne desem karşı geliyor ne söylesem ağlayıp zırlıyor."
"Merve çıkıp para harcıyor ha! Kendine aldığını mı zannediyorsun ne alıyorsa oğlunuza alıyor onun için en iyisini yapmak için uğraşıyor. Karşı gelmesine ağlayıp zırlamasına gelince 2 haftadır sana bunu söylemeye çalışıyor. İkinize yemek hazırlıyor eve gelmiyorsun. Dışarı çıkalım diyor yorgunum diyorsun. O kız hamile Poyraz yeniden baba oluyorsun. Aslında şu son üç gündür bunu sana söylememeyi düşünüyordu çocuğunuzu istemezsin diye. Hatta aldırmayı bile düşündü Ayaz yeterince yük oluyor Poyraz'a daha fazla para harcatmayayım dedi kız seninle evlendi evleneli kendine senin parandan tek bir şey almadı yük oluyorum diye. Sana yardım etmediğini söylüyorsun durumun farkında ve sen stres altındasın bunun için kafan dağılsın istiyor ve sen her seferinde kızı tersliyorsun hani ona demişsin ya sen ne biçim kadınsın diye o kadın gibi kadın şimdi ben sana soruyorum sen nasıl bir adamsın? Şimdi biz gidiyoruz ne yapıyorsan yapıyorsun bir şekilde kendini affettiriyorsun aksi halde gözüme gözükme."
Deyip aşağı indim Hande'yi aldım. Arda Hande ve ben Merve'ye hoşça kal deyip evden çıktık. Biz çıkar çıkmaz evden bir kırılma sesi geldi. Arda tam girecekken onu durdurdum o ise bana anlamazcasına baktı buruk bir gülümseme gönderdim ve ona "bırak aralarında halletsinler" dedim gözlerinden alev saçarak ban baktı
"aralarında halletsinler mi Asrın kızı sevmediğini söyledi ya Merve'ye bir şey yaparsa?"
diye konuştu bende gülümseyerek ona baktım ve
"gerçekten Poyraz"ın Merve'yi sevmediğine inandın mı sen hiç gözlerine baktın mı? Poyraz'ın gözleri "ben Merve'ye aşığım" diye bağırıyor ona zarar veremez"
dedim hepimiz arabaya bindik. Arda'yı evine bıraktık ve Hande ile eve geçtik.Bu akşam yolcuyum Arda benden önce gidecek birazdan uçağı kalkar.Valizimi hazırladım ve kapının yanına bıraktım.Hande'yle bir koşu arabaya bindik ve Havaalanına geldik.Arda girişteydi işlemlerini yaptırdı ve bekleme yerine geçtik.Kadının yaptığı anonsu duyduk ama sadece sefer sayısını anladım il kısmını ağzının içinde gevelemişti salak kadın.Arda'yı uğurladıktan sonra Hande ile bir kafeye girip iki milkshake söyledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ HANIM AĞA
Tiểu Thuyết ChungHayat Asrın'ın bunca yıl kaçtığı şeyi karşısına mı çıkartacaktı. TÖRE'yi gerçekten bu kadar acımasız mıydı? hayat tüm dileklerini yok sayacak tüm mutluluğunu elinden alacak kadar.Babası gitti diye ondan bu kadar nefret mi ediyordu?Onun acı çekeceğin...