Bölüm 8

271 8 0
                                    

Sabah sarsılarak uyandırıldım.Beni sarsanın Hande olduğunu görünce kafamı tekrar yastığa geri attım ve yorganı kafama kadar çektim.Ama Hande hanım boş durur mu?Aşağıdan yorganı asılmaya başladı.Ben yukarıdan o aşağıdan derken yorganım ikiye ayrıldı.Ona sinirle karışık baktım ve

"O benim en sevdiğim yorganımdı seni aptal.Ölümlerden ölüm beğen"

"Asrın özür dilerim ben kalk diye şeyetmiştim ya"deyip arkasına bakmadan kaçmaya başladı.


Aslında o benim en sevdiğim yorganım falan değildi.Sadece başımdan gitsin diye uydurmuştum.Ama onun bu korkak tavırları komiğime gitti ve bende uyku denen o şeyden gram kalmadı.Yataktan çıkıp hızlıca duşumu aldım.Siyah eşofmanımı ve siyah kısa kollu tişörtümü giydim. Saçlarımı topuz yaptım ve siyah Nike ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.Koşarak aşağı indim.Saat 10 olmuş çoktan ve ben kahvaltıyı kaçırmıştım.Babamın sinirden kulağından dumanlar çıktığına eminim.Evet tam da düşündüğüm gibi bizim aile üyelerimiz aşağıda oturmuş her sabah içtikleri keyif kahvelerini yudumluyorlardı.Gelirken çıkardığım sesten sonra hepsi dönüp bana bakmaya başladılar.Azad abim ve Baran benim olduğumu görünce utançtan yüzüme bakamayıp başlarını aşağı indirdiler.Bunda utanacak ne vardı sanki alt tarafı sevmişlerdi.Bunda Töre denen canavarı korkutacak kadar kötü ne vardı ki.Her sevenin sonu ya ölümle ya da başkalarının hayatını zehirleyerek oluyordu.Anlamadığım şey babamların arası gidip gelecek kadar iyiyse niye kaçtılar.Bunun altında ne var yine ne planlar dönüyor.Volkan abim gözlerime çaresizlikle bakıyor.Ablamlar ise beni yeni bulmuşken kaybetmenin üzüntüsüyle.Eniştelerimin de abimlerden kalır yanı yok hem utançla hem çaresizlikle akıyorlar gözlerime.Babam ise dün söylediklerimden olsa gerek saf kinle bakıyor daha doğrusu gözlerinden çıkacak olan lazerlerle beni öldürmeye çakışıyor.Sırf onları mutlu etmek için yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim ve

"Hayırdır geniş ailemin yakışıklı erkekleri ne bu gözlerinizdeki utanç ve çaresizlik.siz güzeller güzeli kızları ne bu gözlerinizdeki hüzün.Oho valide sultan açmışsın yine çeşmeleri abime söylede senin şu contaları bir daha sıksın bu ne ya herşeye ağlıyorsun sen.Aha bir tane bozuk musluk da burda hayırdır Nazoş ne bu damlalar.Biri öldü de benim mi haberim yok?Anlaşılan ölen babamın sevmediği biriymiş ki nefretle bakıyor etrafına."

Ben böyle deyince Volkan abim ve eniştemler kafalarını kaldırıp buruk birer gülümseme yolladılar.Annem ve Nazoş gözyaşlarını sildiler.Ablamlar ise aynı eniştemler gibi buruk birer gülümseme bahşettiler bana.Ama Azad abim ve Baran hala kafalarını kaldırmadılar.Yanlarına kadar gidip ortalarına oturdum ve iki elimi ikisinin omzuna koydum.

"Ya ne bu utanç aslında mutlu olmalısınız ve gururlu.Mutlu olmalısınız çünkü sevdiğinize kavuşuyorsunuz.Gururlu olmalısınız çünkü sevdanız o kadar güçlüymüş ki Töre denen o canavarı korkutmuş.Bu yüzden sizle uğraşıyormuş.Beni düşünüyorsanız düşünmeyin bugüne kadar ailemin onurunu kirletecek hiçbir şey yapmadım.Bundan sonra da yapmam"

Azad abim gözlerimin içine baktı.Baran ile birlikte bana sarıldılar ablamlar ve annemler de gelip etrafımı sardılar.Handa gelip omzuma ellerini koydu ve güven verircesine sıktı.Azad abim sözü aldı.

"Bu güne kadar onurumuzu kirletecek bir şey yapmadığına eminiz bundan sonra yapmayacağını da biliyoruz.Ama ya orada sana kötü davranırlarsa diye düşünüp korkuyoruz.Buna karşı çıkamayıp seni kurtaramayışımızdan utanıyoruz.Ben ilk defa bu kadar çaresiz hissettim.Asrın biz hep hayal kurduk sen gittiğinden beri.bir gün dönecek dedik yanında sevgilisi olacak mutlulukla el ele tutuşup gelecekler.Biz o çocuğun gözünü korkutacağız.Sonra sana onu ne kadar beğenmiş olsak da beğenmediğimizi söyleyip seni korkutacaktık.Tüm hayallerimiz yine bizim aptallığımız yüzünden mahvoldu.bizim aptallığımızın ateşi seni hayallerine de sıçradı kurunun yanında yaş da yandı.Asrınım ben ben diyorum ki gidip berdeli bozalım.biz Baran ile ölmeye razıyız sen git okulunu oku."

Abimin dedikleriyle yaşlar gözlerimden birer birer hücum ediyordu.Ona dönüp elini tuttum.

"Yanalım be abim yanacaksak hep beraber yanalım. Siz ölmüşken ben orada vicdanım rahat  okuyabilir miyim? Kalbimdeki sızı beni sizin arkanızdan ölüme göndermez mi?"

Dediğim an beni çekip tekrar sarıldı.Tam bu duygusal anların içindeyken halam denen o kadın yukarıdan bağırdı.

"Hadi çabuk çabuk gidip hazırlanın daha kız istenmeye gidilecek ne bu tembellik anlamıyorum ki ben sizi"deyince hızla abime döndüm.

"Volkan abi sen git çiçekleri yaptır.Erdem enişte sen git çikolataları yaptır ay ne diyorum ben orayla buranın adetlerini karıştırdım iyice.enişte git sen baklava yaptır.Mert enişte sen git gümüş gondolu al.Azad abi Baran siz odanıza gidin ben geliyorum size kıyafet ayarlayalım.Abla siz gidin ne giyecekseniz hazırlayın.Hadi hadi ne bekliyorsunuz hadi!Nazoş,Valide sultan siz de kahvelerinizi için bakalım ben biraz dolaşayım"

Dedim.Ahıra gittim uzun süredir görmediğim atıma baktım.Asim bembeyazdı hala. Eren iyi bakmıştı ona.Eren kim mi bizim konakta çalışan.Haydar ağanın oğlu aynı zamanda benim çocukluk arkadaşım.Asiyi alıp dışarı çıktım.Ustalıkla sırtına atladım.Eyerlerinden tutup sıkıca asıldım.Asi de hem eyerlerden hem de derdimi anlamış olacak ki hızlı hızlı koşmaya başladı.Sonunda beklenen yere gelmiştik.Kırgınlığımı kızgınlığımı küskünlüğümü acımı vurduğum yerdi burası.Ne zamanlarıma şahitlik etti burası şu ağacın dili olsa da anlatsa herkese.Ya da şu Mardin'in bir dili olsa da isyan etse töreye. Hep aşk şehri dedikleri Mardin çok aşkın katline tanık olmuştu.Çok sevdanın sonu tek bir kurşunla bitmişti.Aşk şehri Ağaların ve onların Töreleri binlerce aşkı kana çevirmişler.Çeviremediklerinde de ikinci insanları zehirleyerek kan kusturmuşlardı.14 yaşında belkide daha küçük olan kızları babaları hatta dedeleri yaşındaki adamlara verip hayatlarını cehenneme çeviren de Töre denen zımbırtı değil miydi?Şimdi o zımbırtı benim hayatımı da mahvediyordu.Ve ben olmaktan en nefret ettiğim durumdaydım.Çaresizim.Ben Asrın Atakol ilk defa bu kadar çaresizim.Şimdi fark ettim de ben artık bir Atakol olmayacağım.Artık o övündüğüm soyadım yerine aptal bir insan müsvettesinin soyadı gelecekti.Neydi ki onların soyadı?Hah tamam buldum Kaya ne yani ben şimdi Asrın Kaya mı olacağım.İğrenççç bu ne ya ben kendi soyadımı seviyorum.Saate baktığımda 5 olduğunu gördüm.Asiye atlayıp deli gibi sürmeye başladım.15 dakika sonra ahırın önündeydim.Asiyi yerine koydum.Koşarak eve gittim.Kapıdan girdiğimde homurdanıp duran halam ve Yeşim'i görmezden geldim.Hızlıca yukarı çıktım ve kendimi banyoya attım.Karamelli duş jelimi sıkıp iyice sabunladım kendimi.Soğuk suyun altın girdim.Biliyorum şu an bunun bir işkence olduğunu düşünüyorsunuz.Ama sakin kalmak için buna ihtiyacım var.Bornozuma sarınıp odam girdim.Masamın önüne oturdum ve saçlarımı taradım.Her duş sonrası dolaşmalarını sevmiyorum bel ki de artık kestirmemin zamanı gelmiştir.Ama kıyamıyorum bir yandan da.Saç kurutma makinesini prie taktım ve saçlarımı kurutmaya başladım.10 dakika sonra bitmişti.Ah bu uzun saçlar başa belalar ama çok tatlılar ve onlara kıyamıyorum.Dolabımdan aldığım beyaz geniş bluzumu giydim.Altıma beyaz kuş desenleri olan lacivert mini eteğimi giydim.Bluzu eteğin altına aldım ve belimde hafif bir bolluk yapmak için yukarı asıldım.Salaş bir hava vermiştim.Saçlarımı dağınık örgü yapıp sol tarafıma attım.Kahverengi uzun askılı çantamı taktım.Kahverengi topuklularımı da giyip aşağı indim.Herkes hazırdı yine 3 araba Kaya malikanesine gidiyorduk... 

ASİ HANIM AĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin