Evet.Sonunda adıyla uzaktan yakından alakası olmayan halamı da görmüş bulunuyorum.Adı ne mi Şirin.Eniştemin erken yaşta ölmesine şaşmamalı bu kadının çenesine dağ olsa dayanmaz bir de kızı yeşim geldi üstüne tabi adam da çifte çeneye dayanamadı evlendikten 16 sene sonra öldü.Gerçi baya iyi dayanmış.Bayramlarda ziyarete giderdik de 15 dakika sonra onların konuşmasına katlanamaz gideceğimiz yer var der.Ayaklarımızı popomuza vura vura kaçardık.Ah ne günlerdi be...
"Ağabey bakıyorum da ne çabuk affettin kaçak kızını?"
"Onun çektiklerini sen çekmiş olsan şu an onun yaptığı gibi bir daha adımını atmazdın buraya şirin o yüzde sus ve haddini bil."
Dedi.Yalak kuzenim Yeşim ise babamın gözüne girmek için koşarak gelip bana sarıldı ve timsah gözyaşlarını akıtmaya başladı. Iykk nefret ediyorum şu kızdan.Nefret nefret nefret...
"Asrın canım iyi ki döndün seni çok özlemiştimm"
Ağzını yaya yaya ve cırlayarak yaptığı konuşmayı bittirdikten sonra "Niye döndün geberseydin olmaz mıydı" başlığı altındaki kemiklerimin kırılmasına neden olan bir ayı gücündeki sarılmasını tekrarladı.Neymiş beni çok özlemişmişmiş ya bu kız küçükken benim olduğum yerden kaçardı.En fazla görüşmüşlüğümüz 20 kız gelmiş" seni özledim" naraları atıyor.Allah aşkına bu numaraya Kadir İnanır bile inanmaz.Tamam tamam vurmayın biliyorum berbat bir espriydi.Ama napayım içimde kalınca geceleri uyku tutmuyor.Az önceye kadar düzgün bir Türkçe ile konuşan ben şimdi aynı onun gibi ağzımı yaya yaya onun taklidini yaptım.
"Ayy canım ya bende seni çok özledim her ne kadar sadece 20 kez görüşmüş olsak ve her biri beşer dakikadan oluşmuş olsa bilee"
Alttan alttan lafımı da soktum.Tamamdır.Ben düşüncelere dalmışken babam konuşmaya başladı.
"Akşam Ahmed Ağalara gideceğiz çıkın yukarı da hazırlanın.Volkan oğlum sen de bir baklava yaptır gidilen yere eli boş gitmek olmaz."
"Hangi Ahmed Ağa baba?"
"Meraklı Asrınım benim Kayalar var ya onlara gideceğiz"
"Ben nasıl giyineyim peki baba?"
"Orada nasıl giyiniyorsan ama biraz daha kapalı olsun kızım sonuçta ağa kızısın yakışık almaz."
Merdivenlerden yukarı valizimle birlikte çıktım eskiden kullandığım odama girdim hiçbir şey değişmemiş aynı mavi odam duruyor yatağımın üstünde bıraktığım günlüğüm öylece orada duruyor.Zeliha ablam,Seval ablam,Derya ablam ve Berfin odama doluştu.Zeliha ablam sözü aldı.
"Aç bakalım şu valizi neler var içinde bir görelim bizim ufaklık neler giyiyormuş"dedi.
Ben de valizlerin beşini de açtım.Birinci valizden Seval ablam ve Zeliha ablama aldıklarımı çıkarıp onlara verdim güzel elbiseler,etekler,şortlar ne bulduysam almıştım,Seval ablamlar belki kavuşurlar diye çocukları olur diye kıyafetler minik minik ayakkabılar almıştım.ikisi de hediyelerini görünce bana sarıldılar.Yine aynı valizden Derya ablama aldıklarımı çıkardım ona da belki çocuğu olur diye kıyafetler almıştım gerçi aramızda 3 yaş vardı sadece ama aldım işte.Sonra boşalan birinci valizi yatağımın altına ittim.Berfin'in yüzü düştü ona hiçbir şey vermeyince.İkinci valizden bir sürü kıyafet ve takı çıkarıp kucağına koydum.Koyar koymaz yüzü güldü.6 hediye paketini Seval ablama Altısını Zeliha ablama altısını Derya ablama altısını da Berfin'e verdim.Boşalan ikinci valizi de yatağın altına ittim.O sırada içeri abimler ve Baran girdi.Kızların elindekileri görünce üçü birden aynı şeyi söyledi.
"Kızlara var da bize yok mu"(kabul edin ezgisiyle birlikte söylediniz)
"Olmaz olur mu benim yakışıklı prenslerim gelin hadi oturun" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ HANIM AĞA
General FictionHayat Asrın'ın bunca yıl kaçtığı şeyi karşısına mı çıkartacaktı. TÖRE'yi gerçekten bu kadar acımasız mıydı? hayat tüm dileklerini yok sayacak tüm mutluluğunu elinden alacak kadar.Babası gitti diye ondan bu kadar nefret mi ediyordu?Onun acı çekeceğin...