ASİ HANIM AĞA

Bölüm 1

Arkadaşlar ilk 6 bölüm geçiş bölümleri asıl hikaye 7.Bölümde başlıyor ama ilk Altı bölümü okumazsanız karakterlerin kim olduğunu nasıl geldiklerini anlayamaya bilirsiniz.iyi okumalarr...

Sabah telefonumun saçma alarm sesiyle uyandım. Harbi harbi bu alarmı kim Ajdar- Çikita muz yaptı. Doğru söyleyin kızmayacam salak mısınız tabi ki de kızacağım siz sabahın köründe Ajdar ın sesiyle uyanmak ne demek bilir misiniz? "Neyse bari kalkıp elimi yüzümü yıkayayım da bir kendime geleyim. Böyle devam edersem yan evdeki yakışıklılara da rezil olurum Aman Allah korusun!!!" diye kendi kendime konuştuktan sonra alamı kapattım ve tıpış tıpış banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp yine tıpış tıpış odama geri döndüm. Saçma salak hareketler eşliğinde dolabıma yürüdüm karşısına geçip içinde 3. Dünya savaşı çıkmış dolabıma öküzün trene baktığı gibi uzun süre baktım. Sonra okula geç kalacağımı fark edip hızla elime bir şeyler aldım ve yatağın üstüne fırlattım çantama iki defter iki kalem tepiştirip. Yatağa attığım kıyafetlere baktım çok saçma şeyler aldığımı fark ederek geri dolabıma fırlattım. Sonra dolaptan gri bir omzu düşük bluzumu ve önü kısa arkası uzun siyah eteğimi alıp giydim. Saçlarımı doğal halinde bıraktım bir rimel ve ruj sürdüm. Siyah botlarımı ayağıma geçirdim hızla komodinin üzerindeki güneş gözlüğümü alıp taktım. Koşa koşa odamdan çıktım ve kapıya koşturdum dışarı çıkıp kırmızı mini cooperımın içine atladım ama bir şey unuttuğumu fark ettim.

 Hem anahtarımı hem Hande'yi evde unutmuştum.Arabadan çıkıp koşturarak merdivenleri çıkıp kapının önüne geldim ve zili çaldım.Kapıyı açan ve bana imalı bakışlar atan Hande'yi umursamayarak odama koşup çekmeceleri karıştırdıktan sonra anahtarlarımı bulup yine koşa koşa evden çıktım. Merdivenlerden inip arabama atladım ve çalıştırdım. Aha işte anahtarları aldım bu sefer de Hande'yi unuttum yukarıda. Tekrar koşarak yukarı çıktım zili çaldım ve kapının açılmasını bekledim. Sonunda Hande kapıyı açtı ve beni içeri aldı. İçeri girer girmez Hande'ye sarıldım.

"Canım kankam benim birtanem balım çiçeğim böceğim balım peteğim ben seni almayı unutmuşum hadi hazırsan çıkalım."dedim otuz iki diş sırıtarak. O da bana imalı imalı baktıktan sonra "knk söylemesen de anlamıştım ben senin beni unuttuğunu hem o kuru iltifatlarla gönlümü alamazsın haberin olsun ayrıca hazırım hadi çıkalım" ben ona karşılık "knk niye gönlünü alayım ki sen de kaslım maazallah ölürsün falan bir de cenaze işlemlerinle uğraştırma beni" dedim.Bana iğrenirmişcesine baktı ve beklediğim o cümle döküldü dudaklarından."Ya Asrın sen bir ölsene" ben de ona çokbilmiş bakışlarımdan birini attım ve " knk zaten bir kez ölebilirim iki ölebilmem mümkün değil" dedim.Bana annemin attığı senden adam olmaz bakışlarından bir tanesini fırlattı.Sonra ikimizin de gözleri saatlerimize kaydı saati görünce ikimizden de ufak çaplı bir çığlık koptu.koşarak arabanın yanına gittik. Atladık arabayı çalıştırdım ve gaza yüklendim.

Ben size kendimi tanıtmadım değil mi? Adım Asrın,Asrın Atakol. Atakol aşiretinin Nesrin Hanım'dan olan ortanca çocuğu. Evet, evet Nesrin Hanım diye ayırdım çünkü bir de Nazan Hanım var. Bakın şimdi antlayım şimdi benim annem İzmirli bunlar babamla okulda tanışmışlar sonra birbirlerini sevip evlenmişler. Ama annemin ilk çocuğu kız doğunca aşiretin kuma diretmeleri yüzünden Nazan Hanım, annemin üzerine kuma gelmiş.Biz şimdi 8 kardeşiz 4'ü benim annemden 4'ü Nazan teyzeden.Nazan teyzeden olanlar Azad ağabeyim,Seval ablam,Zeliha ablam ve Berfin.Annemden olanlar ise ben,Derya ablam,Baran ve Volkan ağabeyim. En büyüğümüz Derya ablam  sonra Azad ağabeyim sonra Volkan ağabeyim sonra Seval ablam sonra Zeliha ablam sonra ben ve Baran  ve  en küçüğümüz Berfin. Buradaki okulumda üniversitede de işte kimse ağa kızı olduğumu bilmiyor ya da Mardinli olduğumu çünkü şu sıralar çoğu insana doğu taraflı olduğunu söylesen bir adım geri çekiliyorlar. Ben sizle konuşurken okula gelmişiz ha unutmadan söyleyeyim bugün üniversitedeki 3. Yılımın son günü yani o yüzden sabahın köründe uyanmama ve okulun olmasına küfür etmedim. Yoksa şimdiye kadar milli eğitim bakanının sülalesine saydırmış olurdum.

 Yaz tatiline gireceğimiz için Arda –kendisi Hande'nin sevgilisi olup benim de kan kardeşimdir- ve ben gitmek zorundayız yukarıda yazdıklarımdan anlamışsınızdır ben buralı değil Mardinliyim. Ama ne yazık ki Hande daha sonra gelecek çünkü Ailesiyle 2 hafta vakit geçirmesi gerek yoksa Kemal amcadan öğütler faslına hep birlikte geçiş yapacağız. Biz de- Arda, Poyraz, ben- halıların desenini ezberlemek istemediğimiz için Hande'yi gönderme kararı aldık. Yarın sabah Arda ve ben yola çıkıyoruz Hande burada kalıyor ve bizimle geçirdiği eğlenceli günlere 2 haftalığına veda ediyor yazıkk. Biz şu an nerede mi yaşıyoruz? Cevap veriyorum Ankara'da üçümüz de Gazi Üniversitesine gidiyoruz ve aynı bölümde okuyoruz. Bölüm mü? Hukuk. Biliyorum hepiniz işletme gibi bir şeyler bekliyordunuz. Şu an Arda denen tatlı baş belası yanımıza geliyor. Pardon bizim değil Hande'nin yanına geliyormuş canım arkadaşım beni ne kadar çok seviyor öyle dimi ama(!)Sıkıca birbirlerine sarıldılar, vıcık vıcık şiyy yapıyonuz yaa diye kendi içimden söyleniyorken Arda yüksek sesle hatta ne yüksek sesi böğürerek " Aşkım yarın ayrılıyoruz yaaaa" dedi ve daha sıkı sarıldı biraz daha sıkarsa ortada sarılabileceği biri olmayacak haberi yok dangalağın. Arda'yı tutup çekerek sarılmalarını böldüm ve ona bakarak

 "Arda biz de ayrılıyoruz yani de sence bu kadar sarılma da birazcık gösteriş değil mi canım benim. Şundan 2 hafta sonra beraberiz yani neyin özlemi bu çözebilmiş değilim."bana küçümser bakışlarından 3 numara olanı fırlattı ağzını araladı ama tam konuşacağı sırada Ender Hoca geldi. Bize baktı ve

 "gençlik içeri geçmeyi düşünür müsünüz yoksa ben Tarık Hocanızla Sevde Hocanızı çağırayım mı" dedi biz de koşa koşa sınıfa geçtik. Neden mi en son " girmeyeceğiz" diye ısrar ettiğimizde bizi sınıfa kadar su tabancalarıyla ıslatarak kovaladılar.