Arkadaşlar yorum yapmaktan çekinmeyin yanlışlarımı biliyim ki düzeltme imkanım olsun.Bu imkanı bana sunarsanız minnettar olurum
Evet yine gelmiştik hayatımı mahveden insanların yaşadığı ve bir süre sonra benim de yaşayacağım hayallerimin katili olan eve.Tam kapıyı çaldık içeri girmeyi bekliyorduk ki Azad abim ve Baran bir anda hızla arkalarını döndüler tam yürüyecekken önlerine geçtim.
"Hayırdır abi Kaya ailesinden bu kadar mı korkuyorsunuz?Nereye gidiyorsunuz?"
Azad abim "gıcıklık yapma çakarım ağzının üstüne" bakışını bana ithaf edip tekrar yürüyecekken kapı açıldı.Herkes içeri girerken Baran bana bakarak
"Abla yüzükler yüzükleri almayı unuttuk"
"Evde mi kaldı?Arabada mı kaldı Baran?"
"Ne evi ne arabası abla heyecandan tamamen almayı unuttuk.Şimdi adamlar bir sürü laf edecekler iyisi ben gidip alayım şu yüzükleri"
"Baran ablam sen damatsın yokluğun göze batar ben alıp gelirim gir hadi sen içeri"
Dedim Baran beni dinleyerek arabanın anahtarını bana uzattı.Hemen elindeki anahtarı alıp eteğimin açılmamasına dikkat ederek koşmaya başladım.Arabaya atlayıp basabildiğim kadar gaza bastım.180 ile gidiyordum ama bu bile yavaştı.5 dakika içinde her zamanki kuyumcumuza gelmiştim.
"OOO Asrın hoşgeldin kızım da hayırdır bu saatte"
"Hayır Mustafa amca hayır bizim deli oğlanlar heyecandan yüzük almayı unutmuşlar onun için gelmiştim"
Der demez Mustafa amca bütün yüzükleri önüme sermişti.Hemen içlerinden iki takımı seçtim ve kurdele takılmasını beklemeye başladım.
Aras'ın Ağzından;
Akşam olmuştu hepimiz bahçede oturmuş yemek için Atakol ailesinin gelmesini bekliyorduk.Ah nefret ediyorum beklemekten hele de kız kardeşimi kaçıran bir adamın ailesini beklemek daha da çok koyuyordu.Tam babama sıkıldığımı belirten bir konuşma yapacakken kapı çalındı.Sonunda gelmişlerdi işte gururuma dokunuyordu böyle olması ben kardeşimi gelinlikle çıkarmak ona düğünlerin en güzelini yapmak isterdim ama berdel ile evlilik olacağından ağalar buna izin vermezdi hem zaten babamın da kaçan kızlarına düğün yapmak isteyeceğini pek sanmıyorum sonuçta o her zaman bizi sevmeyen bir babaydı.Berdel istemesine bile şaşırmıştım ben ölüm emirlerini verir diye bekliyordum.Ben bunları düşünürken yardımcımız Hediye abla kapıyı açmış Atakol ailesini içeri buyur ediyordu.Herkes sırayla girdi ilk başta.Azad denen herifin babası onun yanında Asrın'ın annesi ve Asrın'ın annesinin kuması girdi.Onların hemen ardından Asrın'ın halası ve kuzeni geldi.Neydi bu kızın adı Yeliz miydi? Yelda mıydı ?Neydi her neyse.Onların hemen ardından Volkan ile o Azad denen herif girdi.Onların arkasından Erdem ve karısı Seval,Mert ve karısı Zeliha onların hemen arkasından ise Kol kola girmiş şekilde Arda'nın sevdiği kız Hande ,Derya ve Berfin girmişti.Onlardan iki dakika sonra Baran denen herif girdi.Eee Asrın nerede? Ben niye onu merak ediyorum? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi ? annem hislerime tercüman oldu ve
"Asrın kızımız nerede Nesrin Hanım? Yoksa gelmeye tenezzül etmedi mi?"
Asrın'ın annesi,babası ve Nazan Hanım kaşlarını çatıp etraflarına baktılar.Asrın'ın gelmemiş olduğunu algıladıklarında Nesrin Hanım Baran'a döndü.
"Oğul Asrın nerdedir? En son siz konuşuyordunuz."
"Ablam bir şey almaya gitti ana gelir birazdan" dedi.O sırada Hande konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ HANIM AĞA
Ficción GeneralHayat Asrın'ın bunca yıl kaçtığı şeyi karşısına mı çıkartacaktı. TÖRE'yi gerçekten bu kadar acımasız mıydı? hayat tüm dileklerini yok sayacak tüm mutluluğunu elinden alacak kadar.Babası gitti diye ondan bu kadar nefret mi ediyordu?Onun acı çekeceğin...