Dördüncü Bölüm

37.2K 178 8
                                    

Babamın soran gözlerle bakışının arkasında Miraç'ı gördüm, giyinikti. Yatağa baktım, topluydu. Derin bir nefes aldım "Miraç bornozla duruyorum odamdan çıkar mısın? Özel hayata saygı diye bir şey yok ya, sana da ne oldu baba. Bi dahakine kapıyı çal lütfen" biraz önce Miraç'ın altında veya üstünde yaptıklarımı düşününce bornoz basit geliyordu ama babam çakmasın diye bu şekilde davranmam gerekiyordu.

"Hizmetçiler neden evde yok?" Biraz öncekine göre daha yumuşaktı bakışları, inanmıştı sanırım. "Of baba ben şimdi Cerenle buluşacağım. Miraçta eve yeni geldi. Hizmetçilere gerek mi var? Biz zaten dışarıda takılıyoruz" şimdi kendi babam gibi bakmaga başladı. Ucuz atlattık sanırım.

"Tamam canım. Biz Selenle geldik ama uzun bir iş süresi olduğu için biraz tatil yapalım diyoruz. Sizde gelmek ister misiniz?"

"Başbaşa takılmak istemiyor musunuz ama?"
"Saçmalama Melisa, sizde gelin hadi akşam yola çıkarız. Bodruma gidelim, ne dersiniz?" Buradan kaçmak istiyordum. Miraçla aynı evde kalmak istemiyordum. Normalde babamları göndermek için can atardım ama şimdi bende onlarla gidecektim. "Tamam, ben gelirim. Siz hazırsanız bende 1 saate kadar hazır olurum, akşamı beklemeyelim" Miraçta bu olaydan sonra burada kalmayacaktı tabiki yani umarım kalmazdı. "Levent bey ben yarım saat içinde hazır olurum zaten" oooo tam tahmin ettiğim gibi oldu bu iş.

"Ne beyi oğlum, kaç yıl amca dedin ananla evlenince mi bey olduk, bir daha duymak istemiyorum." Miraç zaten babamla uğraşmak için yapıyordu. Babam gülümseyerek odadan çıktı ben hemen arkamı döndüm tekrar banyoya kaçacaktım ama Miraç arkamdan sarıldı. "Prensesim sen benim her şeyimsin. Mutluluğum, huzurum. Beni sevdiğin için teşekkür ederim. Ben tam bir eşşeğim, Özür dilerim." Nefesini boynuma bırakırken ne yapmaya çalıştığını anlamıştım ama bu kadar kolay değildi. Cevap vermeyince beni kendine döndürdü. Ve dudaklarıma küçücük bir öpücük bıraktı, varlığı bile hissedilmeyen. "Miraç seni mutlu edemedim mi? O yüzden mi Sude'yi düşündün?"

"Hayır Luna'm. Sen beni bu hayatta mutlu eden tek varlıksın. Ve biraz önce ben hayatımın en iyi seksini yaşadım. Bi anda öylesine sohbet etmek için ortaya attığım bi konuydu Sude. İki günlük bi kızdı, bak artık onlardan hayatımda hiç olmayacak. Sadece sen varsın. " ona inanmak isterdim ama biraz zamana ihtiyacım vardı. "Ben hazırlamalıyım Miraç sonra konuşuruz." Dudağıma yine kısa bir öpücük bırakıp çıktı odadan. Bende önce giyindim.

(Multimedia'dakiler)

Çantama bir kaç mayokini, üç tanr bikini attım. Gece kıyafetleride koydum sonuçta artık Miraçla sevgiliydim, kimse bilmesede. Bu çanta bana küçük gelmişti bende küçük boy su yeşili valizimi çıkardım ve bir aylık kıyafetle doldurdum. Aslında sadece bir haftalığına gidiyorduk ama stilist olmak bunu gerektirirdi.

Normalde her zaman Miraç'ın kıyafetlerinide ben hazırlardım ama şu an küsmüştük değil mi? 27 yaşında adam kendisi giyinsin banane.

Sanırım 1 saat olmuştu şoförümüz Rüştü abiye seslendim çünkü ben bu valizi ölsem taşıyamam. Ama onun yerine bir adet Miraç geldi. " Uf senin ne işin var ya Rüştü abimi çağırdım ben."

"Melisa keşke giyinseydin."

"Benim sinirlerimi tepeme çıkarma Miraç! Zaten kızgınım. Uğraşma benimle!" Beni duvara yasladı ve kendini bana dayadı. Odam çatı katındaydı ve bu kat bana ait olduğu için kimse gelmezdi o yüzden rahattı. Sertliğini hissedince gözlerim sonuna kadar açıldı. "Ben seni bu halde görünce bu kadar sertleşiyorsam güzelim, bunu diğer erkeklerin görmesine izin verecek kadar salak değilim." Bacaklarımı beline doladım oda benim belime sarıldı. Öpüşmeye başladığımızda kendini biraz geri çekince ayaklarımı yere bastım ve duvarla onun arasından çıkıp koşmaya başladım. Tabikide oyundu onu henüz affetmedim. Alt kata inip beni tutamayacağını anlayınca ona döndüm zaten beni kovalamıyordu çünkü afallamıştı. "Canım valizimi almayı unutma"

Ağır felan olmamıştı. Ben bu kıyafetleri çıkarmayacaktım. Arabaya herkes geldiğinde ben Miraç'a, Miraçta bana bakmıyordu. Havaalanına gidene kadar Selen ablayla sohbet ettim. Küçükken teyze derdim ama babamla evlenince abla demeye başlamıştım. Bu onu mutlu ediyordu.

Özel uçakla Bodrum'a indiğimizde Miraç benimde valizimi taşıyordu ama hala konuşmuyorduk. Oda bana kırılmıştı sanırım. Otele girdiğimizde üç oda tuttuk ama babamlar suitte kalacaklardı çünkü bir tane suit oda kalmıştı bende seve seve kabul ettim. Miraçla odalarımız yan yanaydı ama babamlar bizden dört kat uzaktaydı.

Odalara dağıldık ben tabikide bikinilerimde fuşya rengi olanı aldım ve giydim bildiğimiz bikiniydi yani değişik bi modeli yoktu. Deniz gözüme uzak geldiği için havuza indim. Çünkü üşengeç olmak bunu gerektirir. "Luna!" Ya nerden çıktı bu çocuk yine ya. "Efendim Miraç? Havuzada pijamalarla gireyim istersen."

"Olur hadi çık üstüne bir şeyler giy"

"Belanı siktirtme Miraç. Karışma kıyafetlerime, of." Onu dinlemeden şezlonglardan birine çantamı koydum ve güneş kremini bacaklarıma sürmeye başladım. Aslında bronzlaşsam iyi olurdu ama Miraç beyaz tenli kadınlardan hoşlanıyordu. Bacak aralarım hala sızlıyordu. Bugün ne çok şey yaşamıştım.

Elimden kremi aldi ve yavaşça bacaklarıma sürmeye başladı. Kalçama doğru yol aldıkça titriyordum. Kitaplarda hep dokunduğu yeri yakıp geçmek deyimiyle dalga geçerdim ama zaten dalga geçmediğim ne başıma gelmemişti ki? "Arkanı dön istersen, sırtına süreyim" cevap vermeden arkama döndüm. Sırtıma sürdükten sonra omzuma bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum, Sude umrumda bile değil Luna. Biliyorum odunluk yaptım aslında bu kadar odun değilimdir sende biliyosun ama seni görünce aklımı kaybediyorum sevgilim. Yıllarca seni bekledikten ve senin beni sevmediğini düşündükten sonra bi anda beni istediğini söyledin ve bu benim için tarif edilemez bir mutluluk. Lütfen birleştiğimiz, bir bütün olduğumuz ilk günde benim yaptığım odunluğu affet ve küs devam ettirme" gözlerime beklentiyle bakarken onun çok haklı olduğunu farkettim. Ve o güzel dudaklarında yolculuğuma başladım. Uzun bir öpücük değildi çünkü burası daha önceden geldiğimiz bir yerdi ve çoğu kişi bizi tanıyordu.

"Havuza girelim mi? Yarışırız." Hep o yenerdi ama yüzündeki gülümseme için her şeyimi verirdim zaten. Elimden tutup havuzun kenarına götürdü. Başla dediğimde ben atladım o üç saniye sonra atladı çünkü onun kulaçları daha büyüktü bende küçükken ağladığım için benden sonra atlamayı teklif etmişti, tabiki kabul etmiştim.

Havuzun bitiminde kafamı çıkardım ama o yoktu. Etrafa baktım, yarışı bitirmiş çıkmış oturmuştu bile. Gözlerimi kısarak bakınca hemen suya atladı. "Ya bari bi kere sevineyim diye yenme beni ya. Biraz başkalarının sevgilileri gibi beni mutlu etmek için yeniliyormuş gibi yapsana ya" beni havuzun duvarına yasladı, kendinide bana. "Sen benimsin ve bende başkalarının sevgilisi değilim Melisa." Elini bikinimden içeri soktu. Iki parmağını kadınlığıma sokunca onun omuzunu ısırdım. "Yapma dayanamam Miraç"

"İşte sevgilin bu Melisa, belki de romantik birini isteyeceksin ama bundan sonra böyle. Benden kurtuluşun yok bebeğim" parmakları gel-gitine devam ederken;

"Senden kurtulmak isteyende yok zaten sevgilim"

İmkansız ilişki♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin