ikinci bölüm

44.6K 175 9
                                    

Kızıl saçlarımın ucundaki hafif pembelikler beni sanki gökyüzüne değdiriyomuş gibi hissederdim hep. Özgürlüğümün kanıtı gibiydi. Miraçla buluşacaktım ve güzel olmalıydım değil mi? Saçlarımı düzeştirdim aslında zaten düzdü ama olsun böyle kendimi daha iyi hissediyordum. Minicik kot şortumu bacaklarımdan geçirdim üstüne püsküllü beyaz göbeğimin üstünde biten şortumun sonuna kadarda püskülleri olan sıfır kollumu giydim. Bence harika olmuştum ama Miraç yine sinirlenecekti. Beni kıskanması deli gibi hoşuma gidiyordu.

Bu kıyafetlerin altına topuklu giyecek halim yoktu beyaz düz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Aslında Miraç'ın yeni sevgilisiyle buluşmaya gidiyordum ama ben zaten onları bi şekilde ayırırdım, topuklu giymeye gerek yoktu. Zaten rakibim isterse gökdelen geçirsin ayağına Miraça benden yakın olamazdı.

Kendi arabamla gitmek isterdim ama zaten Miraçla aynı evde oturuyoruz değil mi? Aynı yere gittiğimize göre ve benimle dönmek zorunda olsun tabiki. Yine zekiyim yine akıllıca davranıyorum, kendimi tebrik ederim.

Merdivenlerden inen adamın üstünde kurduğum fantezileri bir bilseydi benimle yinede o arabaya biner miydi acaba? Miraç öğretmendi. Bizim okulun profosör yardımcısıydı hatta. Oda kendi istediğini yapmıştı ve annesini dinlemeyip istediği mesleğe devam etmişti.

"Balım, beklettim mi?" O balım diyen dudaklarına yapışırdım ben ama işte canım olmuyor öyle ya.

"Hayır, şimdi indim bende." Üstünde tişört vardı o kız için özenmemiş demekki. Altında dar siyah pantolonu vardı, her zamankinden. Gözlerini üstümde korkmadan dolaştırdı.

"Üstünü değiştirde gel Melisa. Tartışmaya açık değil bu konu. Hemen"

"Yok artık, saçmalama. Hadi çıkalım canım." Demeye kalmadan havalandım. Bildiğiniz havalandım yani beni omzuna attı. Çığlıklarım evi inletiyordu ama beni yere indirmiyordu. Sonunda çatı katında ki odama geldiğimizde zaten çığlık atmayı bırakmıştım çünkü ev boştu. Hizmetçiler bile izinliydi çünkü babamlar yurt dışına gitmişlerdi bizde onları tatil yapsınlar diye göndermiştik Miraçla.

"Bırak beni"

"Çıkart şu şortunu yoksa ben seve seve çıkartırım" Korkmalı mıydım?

"İstemiyorum ya böyle gitmek istiyorum" Kimsenin duyamayacağını bildiğim halde çığlık attım.

"Melisa bi dahaki çığlığını altımda inlerken atmak istemiyorsan şu siktiğim bez parçasını çıkar ve bir şeyler giy." Ağzım O şeklini alırken oda ne dediğinin farkına vardı.

"Özür dilerim, lütfen." Saçma bir durumdu belki ama gözümden bir damla düştü onun ellerinin üstüne. Ben yatakta oturuyordun ve o üstüme eğilmiş, ellerini iki yanıma koymuş bir şekilde duruyorduk.

Yanıma oturdu. "Tekrar özür dilerim. Tamam hadi gidelim çıkartma." Niye ağladığımı bile bilmiyordum ki. Yana döndüm ve ona sarıldım. " Gitmeyelim, bugünü beraber geçirelim."

"Iyi misin peki, beni affedebilecek misin?" Bacağımı onun diğer tarafına attım ve kucağına oturdum. Belki bunu yapmak iyi bir fikir değildi ama çocukluktan gelen bir alışkanlıktı. Onun bedenide hafifçe gerildi.

"Çok iyiyim ama sevgilini görmek istemiyorum" bilmeden belkide bilerek kendimi ona bastırdım.

"Aramızda sadece bez parçası varken bana bunu yapma Luna, lütfen." Sinirlenince, üzülünce, çok mutluyken yani genellikle bana Luna derdi. Herkesin bana Melisa dediğini ve aslında ismimi sevmediğimi söylediğimde bana bu lakabı takmıştı ve ondan başka kimse bana Luna diyemezdi.

Daha çok bastırdım "Neyi, bunu mu?" Ve kendimi yatağın üstünde yatarken buldum. Üstüme eğilmiş ve mavi gözleri laciverte dönmüştü. Sadece bakıyordu ve ben artık dayanamıyordum. Yavaşça bedenimi ona doğru kaldırıp dudaklarımı dudaklarına sürttüm. Karşılık vermedi, korkuyordu biliyordum. Babamdan yada annesinden değil. Bu yaptıklarımdan pişman olursam diye korkuyordu. "Luna'm bi daha eskisi gibi bakamam sana. Hala dost olamayız dudaklarının tadına bakarsam. Lütfen pişman olacağın bir şey yapma"

"Miraç seni istiyorum"

İmkansız ilişki♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin