.

30 2 0
                                    

Hüngür hüngür ağlarken yanağımda bir el hissettim. Önce korkudan titredim ama sonra yaşlı gözlerimi elin sahibine çevirdim.Artık o maskenin içindeki şeytanı öğrenmek istiyorum.Elini çekmesini istercesine kıpırdadım ama o inatçı ve dediğim dedik kişi inatla elini çekmedi.Maskeli suratı bana dönüktü,eline birkaç damla göz yaşım gelince kafasını eline çevirdi.Daha sonra elini saçlarıma götürdü ve önüme gelen saçlarımı arkaya itti.Bu beni rahatlatmıyordu,aksine daha da çok tedirginleştiriyorduÜzerindeki uzun kaftanının içine saklanmış kolyede sadece dört tane harfi gözüküyordu.İstemsizce yüksek sesle okudum.

''D-O-M-i''

Anında elini boynuna götürdü ve kolyeyi tuttuktan sonra kaftanını boynuna iyicene örttü.Yine bir hırıltı gelince korktum ve başımı önüme eğddim.Başımı kaldırdı ve bana yavaşça yaklaşmaya başladı.Yaklaştı...ve yaklaştı.Kulağıma fısıldarcasına eğildi ve öylece durdu.Derin derin alış verişlerim haricinde hücreden ses çıkmıyordu.Sonra yeniden eski haline döndü ve kafasını yere eğdi.Yaptığı davranıştan hiçbirşey anlamamıştım.Bilmiyorum ama o anki cesaretle ellerimi maskesine götürdüm.Bana baktı ama tepki vermedi.hızlıca nefes alarak tedirgince maskeyi kafasından çıkarmaya başladım.Çenesini gördüğüm an elime vurdu ve hışımla hücremden çıkıp gitti... bunun acısını nasıl çıkaracak bilmiyorum ama onu yine sinirlendirmiştim.Kapım aceleyle açıldı ve kafamı kaldırdığımda o telaşlı muhafızımı gördüm.Hemen kapımı kapatıp yanıma oturdu.

''X'i buraya girerken gördüm''

''evet''

''Neler oldu? Sana birşey yaptımı''

''hayır.Yani sadece suratıma dokundu.''

''Bu yüzdenmi sinirli bir şekilde çıktı?''

''hayır.Maskesini çıkarmaya çalıştığım için.''

''nee!Tanrım sen ölmekmi istiyorsun?''

''bilmem''

Gözlerini devirdi.

''neden böyle birşey yaptın?''

''o an sanki onu yapmamı istermiş gibi duruyordu.''

''bak ona sakın güvenme,ne yaptığı ya da ne istediği belli değil.''

''onu hiç gördünmü?Yani maskesiz halini''

''hayır,kimse görmedi.''

''peki ya neden?''

''bilmiyorum,belki maske ilgi alanıdır ya da suratında kötü bir iz vardır.''

''güldürme!Bu öyle sıradan biri değil,o çok gizemli.''

''evet kesinlikle doğru''

''peki ya...boynundaki kolye?''

''ne kolyesi,boynunda kolyemi var?''

''evet,birşeyler yazıyordu ama sadece dört tane harf gördüm.''

''peki ya ne yazıyordu?''

''D-O-M-i''

''bu çok ilginç.''

''onun hakkında ne öğrenebilirsin?''

''hiçbirşey.''

hayal kırıklığıyla kafamı yere eğdim.

''üzgünüm prenses.''

''ondan nefret ediyorum!''

''ah! Biliyorum ama o kendini çok iyi saklıyor.Biz bile adını daha duymadık,lakabı o kadar.''

''peki hiç sesini duydunmu?''

''hayır! Kimse duymadı.''

''ben kahkahasını duydum.''

''nasıl!!''

''uhm! Nasıl olduğunu boşverde ,kahkahası çok güzeldi.''

''demek güzeldi.''

''yani şey,güzeldi işte.''

''herneyse!''

''hey adını hala öğrenemedim?''

''Adım Brian.''

''Brian.Güzel isim.''

''Ella!''

Ona baktım.Uzun zamandır kimse adımla seslenmişti.

''Efendim?''

''senin için onu izliyiceğim ama şimdi gitmem gerek.''

''dikkatli ol!''

''peki olurum.''

Karanlıkta yine tek kalınca bunlar olmdan önceki hayatımı tekrardan gözden geçirmeye başladım acabahala beni arıyorlarmı ya da hala beni özlüyorlarmı? Şu an bütün tanıdığım insanlar,polisler beni arıyorlarmıdır acaba? Ben hiçbir zaman insanlara ayak bağı olan ya da onları geren biri olmamıştım.Sakin biriydim,masumdum ben.Hayatımda ilk defa bu kadar ciddi aşık olmuştum,ilk defa birini tam ailem olarak görüyordum.Şimdi ise bir sadistin kuklasıyım,ben bir hiçtim artık.Ben bile kendimi unuttum artık.Hergün ölmek için tanrıya yalvarıyorum. hiç bu kadar zavallı olmamıştım ben! bu...bu ailemin gözümün önünde ölmelerinden daha berbat,daha zavallıcaydı.

''yeter artık! Yardım edin! Jeremy? Larry? Nolur kurtarın beni. Gücüm kalmadı tükendim artık!''

biri dışarıdan kapıma yumruklar attı ve susmama neden oldu.


''hey Ella,kalk uyan hadi.''

Brian beni kısık sesle uyandırmaya çalışıyordu,gözlerimi açtım ve ilk ona sonra ise arkasında duran katile baktım.Onu görünce direk kendime geldim ve ayaklandım.Brian uyandığımı görünce geriye çekildi ve bana tuhaf bir şekilde baktı.Kafamı X'e çevirdim ve elindeki makas dikkatimi çekti.Brian hücremden çıktı ve kapıyı arkasından kapattı ama kilitlemedi.X elindeki makası yanında getirdiği sandalyenin üstüne koydu ve bana yaklaştı.Beni zincirlerimden tutup ayağa kaldırdı ve makası sandalyeden alıp beni oturttu.Önüme bir ayna koydu aynadan yansımasına baktım ellerini saçlarıma götürdü ve o upuzun saçlarımda elleriyle oyalandı. sonra aynadan yansımama baktı ve makası saçıma yaklaştırdı.Lanet olsun saçlarımı kesicekti

''yooo yooo yoo sakın yapma! bunu yapma''

saçımı omuzlarıma kadar olan yerden kesti. çırpınacağım sırada kafamı tuttu ve biraz sıktıktan sonra boynuma kadar olan yerden yine kesti.Çok azıcık daha kısalttı ve aralara hafif kat verdi.Artık belime kadar uzanan saçlarım yoktu.Artık boynuma kadar gelen dalgalı saçlarım vardı.Umutsuzca boynumu eğdim ve yine ona yenik düştüğümü ona gösterdim...



MR.XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin