.

10 1 1
                                    

''Brian çok acıyor!''

''Özür dilerim daha dikkatli olurum.''

''Daha fazla yapma! Zaten iyileşmiyorlar''

''Böyle yapma. Çok acıyor mu canın?''

''Acı yanında ne ki?''

Brian X'in bana yaptıklarından  sonra elleri yardım çantasıyla dolu bir halde koşarak yanıma geldi. Sürmediği krem kalmadı ama hala acıyordu. özenle kolumu sarmaya çalıştı fakat acıdan yerimde duramıyordum bile! 

Brian'a baktım. Sanki bana birşeyler söylemek istiyormuş gibiydi. 

''Anlat.''

''Efendim?''

''Bana ne söylemek istiyorsun?''

''Bunu nereden çıkardın?''

''Anlat Brian!''

Gözlerini gözlerime kenetlemeden önce arkasına dönüp kapıya doğru baktı.

''Anlatacaklarıma inanmayacaksın biliyorum fakat anlatıcağım şeyin hiçbir yerinde yalan yok yemin ederim!''

''Meraklandırmada anlat!''

''Ella dün gece rüyanda gördüğün şeyler...''

''Evet!''

''Onlar sana bir şeyi anlatıyordu. Sen bir suç işledin! Hatırlayamaman gayet normal çünkü Jeremy sen buraya kaçırılmadan önce yaptıklarını unutman için sana bazı özel insan dışı bir varlığın yaptığı özel karışım içiriyordu.''

''Sen..sen neler saçmalıyorsun?''

''Dinle beni! O gelmeden anlatmalıyım! Sen yarı insan yarı melek olan birinin kalbini karartıp yeryüzünün kötü meleği yaptın! Ve o kişide...''

Tam sözünün en önemli yerini söyleyecekti ki hücremin kapısı büyük bir gürültü ile kıvrıldı ve Brian küfür savurup hızla benim önüme geçti. Karşıdaki kişiye bakınca tüylerim diken oldu.  X oradaydı.

''Bak dostum,sakın o kıza dokunma lütfen!''

X yanındaki diğer maskeli bir adamlaBrian ve benim üstüme yürüdü. Diğer adam Brian'ı güçlükle aldı ve ayağa kaldırıp ellerini kelepçeledi.

Eyvah! Onada işkence edecekledi. X Brian'a çok sert bir yumruk attı ve Brian diğer adamın kollarına düştü.

O an Brian için ayağa kalktım ve X 'in arkasına atlayıp onu yere serdim. X atikliği ile beni altına aldı ve beni altında zemine sıkıştırıp Brian'ı tutan adama 'çıkın' işareti yaptı. Elini çeneme getirdi ve sıktı. Altında debelendikçe çenemi daha çok sıkmaya başladı.

''Brian'ı hemen bırak!''

Tekmelerime rağmen hiçbir şey hissetmiyordu ve beni ciddiye almıyordu bile!

''Canımı acıtıyorsun,Brian'ı serbest bırak. Eğer ona bir şey olursa seni öldürürüm.''

Kahkahası hücremde yankılandı... Ellerimi güç bela maskesine götürdüm. Artık kim olduğunu öğrenmek istiyordum.Ellerimi maskesinde hissedince sustu ve büyük bir atakla ellerimi elleri ile maskesinden kurtardı. Ağzından çıkan tek kelimeyi işte o zaman duymuştum...

''Şşş!!''

Kaskatı kesildim ve maskesini her bir santimine kadar inceledim.

''Kimsin sen?''

Adeta bitkin bir halde fısıldadım. Artık oda beni sıkmıyordu. Üstğmde duran maskeli piskopata uzunca baktım.

Brian'a yapabileceği her türlü kötü şeyi düşünmeye başladım ve bu beni korkutuyorduda.

Gözlerimi bana dönük olan maskeli suratından kaçırdım ve kafamı hücremin kapısına doğru çevirip buz gibi zemin ile onun sımsıcak bedeni arasındaki tezatlıkta titredim daha sonra ise ağlamaya başladım. Bu sefer acıdan dolayı ya da özlemden dolayı ağlamıyordum! Sebepsiz yere ağlıyordum. Onunla bu kadar uzun süre çok yakın olduğum için ağlıyordum. Bana daha çok yaklaştığını nefesini sağ yanağımda hissedince anladım ve kafamı ona doğru çevirdim. Elini yanağımda daha yeni keşfe çıkmış olan yaşa değdirdi ve gözyaşlarımı sildi. O bana  dokundukça daha çok ağlıyordum.

''Git...lütfen''

Öylede yaptı...

MR.XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin