Yine Rezil Oldum

66 15 15
                                    

Multimedia da KEREM var yavrumlar...
Bu arada arkadaşlar instagram hesabını yeni açtım

Instagram: YAKISIKLI_UKALA_WATTPAD

Bana " biliyorum ben de Kerem" dedi. Bir kaşımı havaya kaldırarak " biliyomusun, nerden bilebilirsin ki, hem madem biliyosun neden sordun?" dedim. O da bir kaşını kaldırdı ve "Ceren sana seslendiğinde öğrendim, neden sorduğum hakkında ise hiçbir fikrim yok, bu arada tanıştığıma memnun oldum" dedi ve elini uzattı. Ben bir yüzüne bir eline baktim ve elini sıkıp "bende, bende tanıştığıma memnun oldum" diye karşılık verdim. Gözlerimi hafif ön koltuklara çevirdim. Lan! Bu gerizekalı bizi mi izliyodu derken iç sesim 'ne gerizekalısı bu gerizekalılar sizi izliyo ver kızım ağızlarının payını ver, ver işte tam zamanı, şimdi vermezsen sonra veremezsin' . İç sesim tam 'VERSENE LAAAAAYNNN'  diye bağıracakken gerizekalı iç sesimi durdurmak için "KES ARTIK" diye bağırdım. Bunu dışımdan söylemiş olmalıydım çünkü hepsi mal mal bana bakıyorlardı. Baya, bas baya yine rezil olmustum anasını satiim. Ceren "kanka sen kafanı baya iyi çarpmışsın, yada dur buldum kesin yine sana geliyolar" dedi ve "tövbe tövbe" deyip önüne döndü. Kerem hafif bir şekilde kafasını iki yana salladı ve camdan dışarıyı seyretmeye başladı. Yaklaşık beş dakika sonra araba aniden durdu. Hepimiz Eren'e bakarken Eren "sorun yok, hadi inin aşağı, şu binanın arkasında bir kafe var oraya oturalım, birazdan diger arkadaşım da gelir" dedi. Ceren meraklı gözlerle Eren'e baktı ve "Onu neden almadık" diye sordu. Eren ise onun kendi gelmek istediğini söyledi. Bu sırada binayı geçmiştik. Yaklaşık 5 metre ileride bir kafe vardı. Kerem önden yürüyordu. Adımlarımı hızlandırıp onunla aynı hizada yürümeye başladım. Kafeye geldiğimizde boş yer aramaya başladık. Bir süre sonra Kerem "şu ileride bir masa var oraya geçelim" dedi ve yine önden yürümeye başladı. Masaya oturduğumuzda konuşmaya başladık.

Ceren: Eren maden bizi buraya getirdin yemekler senden.

Eren: Ikiziiiiiim bana borç verir misiiin?

Kerem: Başak madem artık seninle de arkadaşız bana vermeye ne dersin?

Ben: Tövbe bismillah Allahüekber somebody kill me.

Kerem: Telefonunu diyorum verir misin diyorum. Bu arada Allahüekber somebody kill me ne be kızım.

Ben: Ya ne biliyim sen öyle diyince korkudan ne dediğimi bilemedim. Off ya yine rezil oldum dimi?

Ceren: Ayıp ediyosun kanka. Tabi ki rezil oldun.

Eren: Başak Kerem senden telefon numaranı istemişti ama VERMEYE niyetin yok galiba.

Ben: Tamam vericem.
(Dediğimde Ceren ağzındaki suyu Eren'in yuzune fışkırttı)

Ceren: Oha

Eren: Asıl sana oha Ceren. Üzerime bir fil misali püskürttün suyu. Evet tam anlamıyla püskürttün Ceren.

Kerem piç smile ile: İstediğin gibi verebilirsin canım.

Ben: Telefonunu diyorum veririm.

Biz konuşurken garson yanımıza geldi. Ceren, Eren ve Kerem üçlüsü gülerken yüzümü garsona çevirdim. Ben garsona mal mal bakarken iç sesim 'amanda aman, kelini öperim ben senin, yerim o keltoş kafanı'  diye garsonu severken kendimi toparlayıp "Eeee ne içeceksiniz" dedim.

Eren: Ben şimdilik mega boy hamburger ile başlıycam bi arkadaş daha gelecek o gelsin sonra ana yemeğe geçeriz.

Ceren gözlerini devirerek: Ben bol köpüklü bi latte yanınada çikolata kaplı muz dilimlerinden istiyorum.

Kerem: Ben bi churchill alcam

Ben: Churchill, güzel seçim bende churchill istiyorum.

Siparişler gelene kadar hiçbirimiz konuşmadık. Geldiklerinde ise hepimiz istediklerimizi tüketmekle meşguldük. Ceren ve Eren telefonda takılıyolar ben etrafımda yakışıklı kas adam arıyordum. Kerem'in ne yaptığı konusinda hiç bir fikrim yok. Öyle möl möl gelen geçene bakıyo denebilir. Kerem aniden ayağa kalktı ve havuza doğru yürüdü. Ben onum havuza falan atlayıp gösteriş yapacağını düşünüyordum ama o bir kaç oğlanın masasının yanında durdu. Onlarla birşey konuşuyordu ama uzağımda oldukları için onları duyamıyordum. Bir süre onları izledikten sonra Kerem'in içlerinden birine yumruk atması ile ayağa kalktım ve hızla onlara doğru yürümeye başladım. Bu arada iç sesim de o çocuklar hakkında oğlan, içlerinden biri vb. şeyler söylememe kılmıştı sanırım çünkü 'çocuk mu? Lan kızım mal mısın bildiğin kas yığınıı lan onlar' diye bağırıyorken ben Kerem'in yanına gelmiştim. Masaya baktığımda çocukların pardon iç sesim kas yığınılarının orda olmadığını fark ettim. Merakımı gidermek amaçlı Kereme döndüm ve "neden vurdun o çocuğa" dedim (özür dilerim iç sesim). Kerem ise " sabahtan beri o piç kuruları seni izliyodu, bende en sonunda dayanamayıp onları uyardım" dedi. Sonra ise  Ceren ve Eren'in elimden tutup beni sürükleyen bir adet Kerem ve yerde sürüklenen bir adet Başak ile karşılaşması uzun sürmedi.

Bir sonraki bölümde sizi neler bekliyo acep çok merak ettim yavrumlar. Artık sınır koyuyorum arkadaşlar bir önceki bölüm sadece 18 kişi tarafından okunmuş. Açıkçası biraz az ama olsun. Bir sonraki bölümün gelmesi için bu bölümün en az 20 reads ve 4 vote olmasını istiyorum. Diğer bölümü o zaman yayınlayacağım.

YAKIŞIKLI UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin