ZIRHLI HATIRALAR 1

412 78 77
                                    

" Kara kaplı kitabı açıp , soluk soluğa koştum sayfalarda . Durup düşünmedim , neden koşuyorum ben .  Ayak izlerim tutuklu kalsın diye umut ettim belkide .  Geriye dönüp bakmam gerektiğini , sayfaların karardığında anladım . Neydi bu karartı ? Uyanınca duydum . Ruhumun tüm benliğini alıp kitabın son sayfasına bağlayıvermişler . Gerçi , uyanmış mıydım sahiden ?
Bedenim çırpınıyordu . Şimdi ne bir iz beliriyordu ufukta , nede geçmiş yapraklarda . "

Gerçekler kadar zor bir mevsimdi . Yapraklar , teker teker dökülüyordu toprak ananın kahve dudaklarına .  Kadın , yanında ki duyma özürlü kadına birşeyler anlatıyordu .

"Eşin yıllar önce öldü diyorlar inanmıyorum . Eşim ölmedi öldürüldü bence .  Ben bir kazada hafızamı kaybetmişim , geçmişimi hatırlamıyorum . Annem ile babam yardımcı oluyorlar ama pekde gerçek gibi durmuyor anlattıkları . Çok aşıkmışız birbirimize  o doğru . Çünkü o  duygunun kırıntı gibi varlığı şuralarda bi yerde hala duruyor . "

"Şu günlerde  eve mektuplar gelmeye başladı . Bana aşık bir adamdan . Önceleri geçiştirmek için cevaplar yazarken , birden kendimi görünmez adamın görünmez aşkında buldum.    Eski mektup aşıkları gibi yazışıyoruz. Kimsenin bundan haberi yok sende ağzını tut kimse duymasın ."

" Yağmurlu geceler kapımda bahçeden yeni koparılmış ıslak bir gül buluyordum . Ay ışığı aydınlattığındaysa geceyi , papatyalar dolardı kırık kapımın önü . Aşığımdan gelirdi bunlar .  Öyle sanardım yada . Hiç mektuplarda konusu geçmemişti doğrusu . Ne ben yazardım nede o . İyi ki hatırladım . Bir ara teşekkür edeyim ona ."

"O sabah kapımın önünde  kanlı bir günlük buldum. Korku iliklerime kadar işledi. Kocamın katilinden gelmiş olabilir miydi ? Onun bir katili var mıydı ki ?  Bu düşünce resmen kapıda beni boğacaktı . Ha birde ,    içinde yağmurlu gecelerimin gülü , ay ışığımın papatyasi Asya'mı seviyorum yazmasıydı . O güller , o papatyalar mektuplaştığım adamdan gelmiyor muydu ? . "

Düşündükçe kalbimi sıkıştıran bir konu daha var ,  benim adım Asya değil ki , günlükte kocam Asya'ya vurgun , ona aşık .  "

"Arzu ... Senin adın Arzu" demişlerdi bana ."

1.Bölüm

Yavaşça kapıyı araladı , içeri girdi . Olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu . Parmak uçlarında yürüyor , dikkat etmeye çalışıyordu . Çekmeceleri karıştırırken birden küçük bir kızın fotoğrafına rastladı . Hatıralar o kadar uzaktı ki , tanıyamadı . Fotoğrafı çantasına koydu .  Hızla oradan ayrıldı .

                                          ...
Saatler sabah altıyı gösteriyordu. Acra Hanım , alarma gerek duymaksızın uyanıveriyordu şaşmadan her sabah . Aşağı inip, çayı koydu .  Kapı çaldı ,  gelen kızıydı .
- Arzu hoşgeldin ,  dedi soğuk bir tavırla .

Gözleri dolmuş , bembeyaz olmuş bir şekilde içeri attı kendini kız .

Göz bebekleri büyüdü Acra Hanımın. Ardından söze koyuldu;

- Ne oldu yavrum ?

Hiç birşey demeden soğuk bir su aldı dolaptan , elleri titreyerek bir solukta içiverdi buz gibi suyu.

"Bugün markette bir kadın gördüm , içim ısındı  birden . Kalbim , bana bir şeyler anlatmaya çalıştı sanki ama beynim anlamamakta ısrarcı oldu . "

"Sen hafızanı kaybettin biliyorsun . Beynin sana oyunlar oynar olur öyle şeyler olur normaldir de , nasıl biriydi bu kadın?"

"Sarı saçlı , uzun boylu , kilolu biri gibiydi , gözlükleri vardı karşı raftan birşeyler alıyordu , bir kaç kez göz göze geldik ama , sen tanıyor musun öyle birini ? "

Bir bahaneyle yukarı çıktı Acra Hanım. Odaya girip kapıyı kilitledi . Telefonunu beyaz çizgili örtüsü olan bir masaya koymuştu . Baktı ama göremedi .Kamufle olmuştu sanki yada o panikle göremiyordu . Masa örtüsünü bir hışımla aşağı çekti . Ardından elleri titreyerek düşen telefonu yerden aldı ve bir numarayı aradı .
-Kalbine kazınmış öyle anıları var ki , seni tanımak üzere olmuş git buralardan , dedi .

Kızı , pencereden aşağı bakıyordu . Hemen yanına gidip;

-Geçecek tüm bunlar , geçecek kızım , dedi .

- Benide gelip öldürdüklerinde geçecek anne , haklısın .

Kızının bu sözleri karşısında benzi beti solmuş elleri titremeye başlamıştı Acra Hanımın .

- Senin kocanı kimse öldürmedi eceliyle öldü , neden bana inanmıyorsun ?

Kapı çaldı , Arzu kapıya doğru giderken annesi durdurdu .

- Sen burda kal , dedi.

Delikten bakan Acra Hanım , derin bir oh çektikten sonra kapıyı açıp ekmekleri içeri aldı ardından dönüp kızını öptü .

Arzu ,  hiç bir şey sormadan yeşil taburenin üstünde gördüğü kelebeği dışarı salıverdi  .

ZIRHLI HATIRALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin