"Gözlerinize doyasıya bakmaktır hayalim.
Ruhunuzun ruhuma tutsak kalmasıdır ümidim .
Size sizsiz aşık olmuş sessiz bir adamım ben .
Kor düşürmeyin şu hunharca ezilmiş kalbime .
Benim ne işim olur size sizi korkutacak bir fotoğraf göndermekle ?
Benim yaratılış sebebim size aşık olmaktır . Mesela
her gece rüyalarımda sizinle martılara simit atıyor , sizinle güneşin batışını izliyoruz .
Ben size bir kötülük yapamam.
Geçmişten gelen olma demişsiniz .
Korkuyorum sizden demişsiniz.
İnanın ben masumum . Geçmişten gelen ben değilim . Sadece size aşık bir yüreğe , sizin için ağlayan bir çift göze sahibim . Eğer fotoğraf geçmişi hatırlatıyorsa size , gönderen kişi geçmişinizde tutsak kalmış , sizin gidip kurtarmanızı bekliyor olabilir.Kurtarın.
İnanın , ben sizin için öldüm her gece ."Mektubu okurken , gözyaşlarına hakim olamadı . Kağıdı dudağına yaklaştırıp bir öpücük kondurdu . Hiç görmediği bir adama sırılsıklam aşık olmuştu .
Yavaşça arkasında ki kanepeye oturdu . Kapadı yıllara mesken tutmuş masmavi gözlerini . Adamı hayal ediyordu . Saçlarını,gözlerini,dudaklarını...Martılara simit atarken , uykuya daldı .
Kapıyı açtılar , sessiz olmaya çalışıyorlardı.Arzu'nun uyuduğunu gördüklerinde birbirine bakıp gülümsediler.
"Şanslıymışız."
Kafasına mavi bir çuval geçirip , kucakladılar . Yüzü maskeli adamın biri , kadını kaçırırken bilekliğini paspasın önüne düşürdü .
Terlemişti . Korku dolu gözlerle etrafına bakındı . Ardından derin bir nefes aldı .
Az önce yaşadıkları tipik bir rüyadan ibaretti . Yinede korkuyordu . Kocasının katiliin gelip onuda bu hayattan almasından korkuyordu . Banyoya gitti , yüzüne soğuk bir su vurdu . Ardından rafta duran ruju alıp dudağına sürdü . Bunu istemsizce yapmıştı ve neden yaptığını kendi bile anlayamamıştı . Silmek için ellerini dudağına götürdü .Elleri buz gibiydi .
Az önce gördüğü rüyanın etkisinden çıkamamış olmalıydı ki , hava almak için çıktığında paspasın kenarında bir bileklik gördü .
Gözlerini bir kaç kez ovaladı . Nefes alışverişi hızlanmaya başladı . Kalbi sanki güm diye çıkacaktı göğsünden .
Eğildi , bilekliği aldı . Üzerinde , demire kazınmış kirli bir yazı vardı . Okunması güç değildi ama o panikle okuyamıyordu . Yada okumak istemiyordu.
"Hayatım baştan sona kara bir senaryo."
Sakinleşti , bilekliğin üzerinde yazan yazıyı okudu.Gözlerinin önüne , geçenlerde gördüğü sarışın kadın geldi . Toparlanıp komşusunun evine koştu .
"Aç şu kapıyı!"
Bir kaç kez bağırdıktan sonra cevap gelmeyince , eline kocaman bir taş aldı . Pencereye doğru fırlatacaktı ki birden "SATILIK" yazısını gördü.
O gerçeklere dokunmaya çalışırken , gerçekler , ondan birbir uzaklaşıyordu .
Bedenini gece , bir güneş tarafından ısıtılmış gibi hissetti . Ayakları , yerden kesilmişti . Kararıyordu ağaçlar .
Birden bir gölge belirdi kara ağaçların arasında . Beyaz bir gölge . Ona tutununca herşey bitecek sanıp , elini verdi usulca.
Acra Hanım , kızının elini tutup onu yerden kaldırdı . Titreyen , soğuk , yumruk yaptığı ellerini zorla açtı .
Bilekliği aldı . Üzerinde ,
"Asya!" yazıyordu .
Bunu Acra Hanım sesli okuyunca , birden irkildi Arzu . Az önce kolunu bile kaldırmaya mecali olmayan kız , annesini itip hızla koşmaya başladı . Umrundaki herşeyi bir bir atıyordu sokaklara . İçinde yaşanan zulmü ancak böyle susturabiliyordu . Çığlıklar yetmiyordu bazen . Herşey o kadar kötü ve yalancıydı ki . Hayatı boyunca tatmadığı bir duygu dehşet veriyordu ruhuna .
Koştu . Hiç durmadan koştu . Arkasına dönüp bakmadan koştu .
Aklına adamdan gelen mektubun son kelimeleri geldi .
"Eğer fotoğraf geçmişi hatırlatıyorsa size , gönderen kişi geçmişinizde tutsak kalmış , sizin gidip kurtarmanızı bekliyor olabilir . Kurtarın!" .
Beyninde tekrarlanan bu kelimeler susup , yerini gene Asya çığlıklarına bırakacaktı ki
Karşı binanın merdiveninde , pembe puantiyeli elbisesi olan bir kız oturuyordu .
"Bu fotoğrafta ki kız değil miydi? Ah kalbim yeter artık!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZIRHLI HATIRALAR
RandomZIRHINA BÜRÜNMÜŞ KARANLIK BİR GEÇMİŞİ NASIL BİR GERÇEK UYANDIRABİLİRDİ ? "Benim hikayem cinayet hikayesi değil , kimse ölmedi . Benim hikayem gerçekler kadar zor , yalanlar kadar kolay bir hikaye . Sadece kara odalarda , hafızasını kaybetmiş anılar...