Kapıyı araladı . Mektup , siyah paspasın üzerindeydi . Yüzünde bir tebessüm belirdi , hızla mektubu içeri aldı . Mektupları hep postacı getirirdi , bu sefer kendi bırakmış kapısına .
Mektubu açacağı vakit bir koku doldu oda . Bu koku bir şeyler hatırlatıyordu ona . Sanki beyaz bulutların arkasında gizlenmiş kara güneşe dokunmaya çalışıyordu . Böyle anlarda yaptığı ağlamaktan başka bir şey değildi . Hatırlamak istiyordu . Herşeyi bir bir hatırlamak . Ama olmuyordu .
Gelen mektubu açtı . İçinden çıkan şey küçük bir kızın fotoğrafıydı . Duraksadı bir an . Bu fotoğraf , dün gece Melek Hanımın evinde bulduğu fotoğraftaki kız değil miydi ?
Dün gece , geçmişte bir bağlantısı olduğuna yemin edebileceği bir kadının evine girdi . Ona dair birşeyler aradı . Dün gece küçük bir kızın fotoğrafını çaldı o evden . O küçük kız büyük bir geçmişin habercisi olabilir miydi ? Tanıdık ve çok yakın geliyordu ona bu kız . Göz yaşlarına hakim olamıyordu .
Mektuplaştığı gizli aşkıyla bu kızın ne gibi bir bağlantısı olabilirdi ? Korku tüm benliğini hapsetmişti .
Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. O telaşla masaya oturdu , yazmaya başladı ;
"Korkuyorum . Bu gönderdiğin kızdan korkuyorum . Senden korkuyorum . Senden ilk kez korkuyorum . Korku bedenimi hapsetti kara kuyulara . Adam sen kimsin ? Bana aşık bir adamdın sen . Bunu dile defalarca getirdin . Sen nesin ? O fotoğrafı neden gönderdin ? Yüreğime kor düşürmeye hakkın ne ? Sana aşık olan bu yüreği korkutma adam . Sen kimsin , niye tanışmıyoruz artık ? Karşıma çıkmıyorsun ? Bırakta yüzlerimiz sevişsin artık . Yüreklerimiz , onlar her gece birlikte uyuyor zaten . Adam , beni korkutma . Beni sev . Bana geçmişten gelen olma , sen başka ol . "
Mektubu yazdıktan sonra , aynanın karşısına geçti . Az sonra fırtınalar kopacağı ruh halinden belliydi . Donuk gözleri yavaşça kapandı . Ellerini başına koydu ve çığlık atmaya bağırmaya başladı .
Bunu duyan yan komşusu , kapının aralı olduğunu görünce hemen içeri girdi . Yüzünden belliydi korktuğu .
"Asya!"
Duraksadı bir an . Komşusuna baktı . Komşusu , yutkunur gibi oldu . Ardından ;
"Arzu , yani Arzu , dur yapma . "
Komşusuna az önce kriz geçirmiş bir deli edasıyla baktı .
" Asya dedin bana , Asya kim ?"
Kadın cevaplamayınca , üstüne yürüdü . Geçen gün kırdığı aynanın yerde ki toplamadığı parçalardan birini kadının boğazına dayadı .
'Asya , onu bana anlat . Kocamın onunla ne gibi bir ilişkisi vardı?"
"Asya'yı kendinde ara . Kimsede arama . Asya'yı ruhunda ara . Hatırlayacaksın ."
Bu sözler üzerine kadını serbest bırakıp , geri geri yürümeye başladı . Kaşlarını çatıp , derin derin nefes almaya başladı .
Komşu , dolan gözlerini silip hızla evden çıktı .
Kadının gidişini bile duymamıştı.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZIRHLI HATIRALAR
RandomZIRHINA BÜRÜNMÜŞ KARANLIK BİR GEÇMİŞİ NASIL BİR GERÇEK UYANDIRABİLİRDİ ? "Benim hikayem cinayet hikayesi değil , kimse ölmedi . Benim hikayem gerçekler kadar zor , yalanlar kadar kolay bir hikaye . Sadece kara odalarda , hafızasını kaybetmiş anılar...