Haftasonu

231 16 3
                                        

Saat 6.5 alarmın sesiyle uyandım sehun'la buluşacağım için çok heyecanlıydım.

FLASHBACK

Beden dersindeydik sehun yanıma geldi ve basketbol oynayalım mı dedi boyum kısa olduğu için reddetmek istedim ama sehun bu boru değil yani hemen kabul ettim. Biraz oynadıktan sonra çeşmeden su içmeye gittik sehun nefes nefeseydi çok seksi gözüküyordu benle neden takıldığını bilmiyorum eskiden iyiydik hep şu lay yüzünden aramız bozulmuştu o okula transfer olarak gelmeseydi biz sehun'la hala yakın olacaktık. Sehun bir köşeye ve bana oturmam için eliyle işaret verdi.

"Suho ben düşündüm de bu haftasonu beraber gezebiliriz. Ne diyorsun?"

"TAMAM" Suho sehun söyler söylemez hemen bağırarak tamam demişti.

"Bağırmana gerek yoktu" Sehun gülerken söyledi.

"Aishh! Özür" Suho kendi kendine küfür ediyordu bu kadar heyecanlandığı için eskiden hiç böyle değildi.

FLASHBACK END

"Hazırım" Suho aynada kendisine bakıp söyledi üstündeki koyu kırmızı gömlek tenini ortaya çıkarıyordu buda suhoyu dayanılmaz yapıyordu.

Suho yavaşça evin kapısını açtı ve dışarı çıktı. Annesine gidiceğini söylemişti ama bu kadar erken değil. Suho otobüs duraklarına doğru ilerlerken bir yandan da sehun'a ne mesaj atıcağını düşünüyordu.

Kime:Sehun
Sehun ben evden çıktım az sonra orda olurum.

***************
"Sabahın saatinde kim bu" Sehun mızlanarak yatağa oturur vaziyete geldi.

Kimden:Suho
Sehun ben evden çıktım az sonra orda olurum.

Sehun düşündü "neden ona haftasonu bir yere gidelim mi dedim ki" diye. Elinden telefonu bıraktı ve uyumaya devam etti.

"Bugün gitmesemde olur. Her zaman bir bahane bulurum zaten."

***************

Suho cafede beklemekten sıkılmıştı hep sehun'u aradı ama telefon çalmıyordu telefonu kapalıydı galiba suho kendi kendine 2 dk sonra gelmezse gidicem diyip durdu ama hiç gitmemişti çünkü sehun'un geleceğine inanıyordu.

"Bu sefer gerçek cidden gidiyorum" Suho yine kendi kendine konuştu ama bu biraz sesli olmuştu.

"Evet efendim artık sipariş vermeye karar verdiniz mi?" Garson sordu.

"Ne? Aah ş-şeyy vermicem ben gidiyorum."

"Gidin o zaman hala niye bekliyorsunuz or**bu çocuğu" Garson son kelimesini sessizce söylemişti sadece suho'nun duyabileceği şekilde.

"Or**bu çocuğu? Müşterilere böyle mi davranıyorsunuz? Ha!" Suho bağırarak konuşmuştu tüm gözler 2 numaralı masadaydı.

"Ne dediğinizi anlamıyorum efendim."

"Or**bu çocuğu bide yalan mı söylüyorsun cafe'den sorumlu kişiyi çağır bana"

"Ne? Lütfen sakin o-"

"Hala duruyor musun?"

"KİM BAĞIRIYOR BÖYLE!!" Suho'nun arkasından çok sert bi ses geldi suho arkasını dönmeye korktu.

"Beyefendi cafe'den memnun olmadınız mı?"

"Hay-hayır cafeniz güzel hemde çok güzel sadece"

"Sadece ne?"

"Müşterilere küfür ettiğinizi bilmiyordum" Suho en sonunda arkasını döndü ve bu çocuktan mı korkmuştu.

"Lay?"

Koş (SuLay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin