"Be-ben bilmiyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." diye açıkça cevapladım. Harry beni dikkatle izlemeden önce tekrar konuştu. "Öp beni." Ve sonra kurnazca bunu söyleyerek beni pençesinde kapana kıstırdı. "Lütfen."
Bunu ben de istiyordum. Hemde çok kötü bir şekilde.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kanepe ikinci bir bedenin ağırlığı ile çöktü. Harry benim onun yanına oturmama rehberlik etti. Ağır göz kapakları, tüm o sigaralar ve alkoller tarafından zehirlenmişti. Onları açık tutmak için çabaladığı açıkça belli oluyordu. Tehlike bulunduğumuz durumun her yerindeydi ve bundan kurtulmalıydık.
"Bu elbisenin içinde... seni düşünmeden duramıyorum. Siyah olanlarından biri. Güzel" Kelimeler ağzında yuvarlanırken, parmakları dokunmak için saçlarımı arıyordu.
"Bunu tekrar giyer misin? Benim için?" dedi ağır ağır. Cevap vermediğimde, Harry kendini daha yakınıma kaydırdı. "Lütfen benimle konuş Lia." Kulağımın üzerinde nefes alıp veriyordu ve kolu omuzlarımı örtmüştü. Onu kendime çektim, aramızdaki alan yok olmuştu. Harry'nin dudağı kulağımın alt kısmını sıyırıyordu. Onunla iletişime geçmek aynı anda beni hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyordu.
"Çok fazla içmişsin." ve son olarakk "Gitmeliyim." dedim.
"Burada kalıyorsun." diye öne sürdü. "Ve bu gözleri görmek istiyorum. Bu tatlı gözleri." Çenemi kaldırdı ve yüzümü ona çevirdi.
Harry elini eteğime düşürmesi ve parmaklarıyla yavaş yavaş daireler çizmeye başlaması korkmama neden oldu. Bana bu yönde daha önce hiç dokunmamıştı. Dudağını yanağıma bastırdığında, odak noktamı kaybettim. Daha sonra dudağımın kenarından öptüğünde, ateş beni yakarken, kendime gelmek için tırnaklarımı kendime batırdım.
Gözlerim onları kapamam için beni zorluyordu. Beni doğru düzgün öpmesine izin vererek başımı yavaşca ona doğru çevirdim. Dudaklarını tekrar bastırmadan önce gülümsediğini hissettim. Bana mantığımı kaybettiğim hakkındaki tahminlerimi doğrulamış oldu. Elleri uyluğumu sıktı ve adrenalin bütün vücudumda pompalandı. Harry'nin beni ilk defa öptüğü zamanı hatırladım. O zaman da sarhoştu.
Nefes nefese kalmıştık ve öpücüğümüz git gide derinleşiyordu. Şuan umrumda olan tek şey Harry'e olabildiğince yakın olmaktı. Başka bir şey aklıma gelmiyordu. Aniden benim için önemli olan şeyin bu olduğunu farkettim. Elini belime kaydırdı, onun hemen altına yatmam için rehberlik etti. Sonra beni yabancı bir şey ile tanıttı. Bana yaptığı bir dizi hareket içinde ben sadece dilinin dokunuşunu hissettim.
Ne yaptığımdan emin değildim ama bu beni yeni, heyecanlı bir seviyeye yükseltiyordu. Midem kendi kendini düğümlemiş gibi garip bir duyguyla yanıt verdi. Ellerim saçlarında yerini buldu ve bana bu inanılmaz duygulardan daha fazlasını vermesi için buklelerini okşadı.
Ama Harry hızını kaybetti ve dudakları yavaş yavaş devre dışı olmaya başladı. Bir kaç dakika içerisinde, başı göğsümde dinlenmeye başlamış, vücudunun ağırlığı benimkine dayanmıştı. Uyuyakalmıştı. Uzun süre uyanık kalamayacağını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Doll (Harry Styles) {Türkçe Devam Kitabı}
FanfictionYozlaşmış toplumlarda, genç kızlar, erkeklere sırf zevk objesi ve arzularının karşılanması için satılırdı. Ama işler değişti. Ta ki zengin bir iş adamının şımarık oğlu ile Oyuncak Bebekler'in bükülmüş dünyasına girmeye zorlanmış, şanssız bir kızın y...