Hyun yavaşça odanın kapısını açar ve içeri girer.
Yasemin'e serumla birlikte sakinleştiricide verdikleri için uyuyakalmıştı.Hyun Joong içeri girer girmez gözleri dolmuştu.Sevdiği kızın kolunda serum,hastane yatağında ve hastane kıyafetleri içerisinde olması canını fazlasıyla acıtmıştı.Kendini toparlamaya çalışarak yatağın yanı başındaki sandalyeye oturmuştu.Bir süre Yasemin'i izledi.O kadar özlemişti bunu.Onu uyurken izlemek kalbini huzur ve sevgiyle dolduruyordu her zaman.Onun gülen yüzüne bakmayı,sarılmayı,öpmeyi,kokusunu içine çekmeyi ne çok özlemişti.Bunları yapmamak için kendine güçlükle engel oluyordu.Elini Yasemin'in saçlarına götürmüştü önce.Titreyen ellerini geri çeken bir kuvvet olsa da kalbinin gücü daha ağır gelmiş ve elleriyle Yasemin'in saçı buluşmuştu.Bir süre saçını okşadıktan sonra yüzünü saçına doğru yöneltmişti,önce kokusunu içine çekti.Adeta hanımeli çiçeği gibi kokuyordu.Ardından alnına bir öpücük kondurmuştu.İşte bu an Hyun Joong için bütün ömrüne bedeldi.Onu öpmeyeli ne kadar olmuştu sahi? 2 hafta mı 3 mü?Hafta mı ona yıl gibi gelmişti o haftalar.Kendini geri çekmişti Hyun.Yatağın kenarından sarkan eli tutmak için yöneldiğinde Yasemin'in gözlerinin açıldığını fark etti.
Yasemin 1 dakika kadar kendine gelememişti.Çevresine bakınmaya başlamıştı önce kolundaki serumu fark etti sonra da Hyun Joong'u.Hyun ne yapacağını bilmiyordu.Ne söylenirdi bu durumda?
Hyun –Yasemin kendini nasıl hissediyorsun?
Yasemin –Burada ne işin var?!Beni kim getirdi buraya?Neler oldu?
Hyun – Young Soo getirdi.Okulda bayılmışsın.
Yasemin –Sen neden buradasın?
Hyun –Şey bir yakınım buradaydı.Seninde burada olduğunu görünce ziyaret etmek istedim.
Yasemin –Gördüğün gibi iyiyim,şimdi gider misin ?
Hyun –Biliyorum bana çok kızgınsın.Ama ...
Yasemin –Kızgınlık mı!Sence sadece kızgın mıyım?Senden nefret bile edemiyorken kendimi nasıl iğrenç hissettiğimi biliyor musun sen?Sana deli gibi aşıkken,ağzından çıkacak tek kelime benim için değerliyken beni elinde oynattığını öğrendim.Sonrada nişanlanıp evleneceğini.
Hyun –Yasemin çok üzgünüm ben..
Yasemin –Üzgünüm deme.Yalan söylemeye devam etme.Vicdan azabı mı çektin beni bu halde görünce.Anlamıyorum ya evlenecek kadar birini severken nasıl benimle oynadın Hyun!Seni ne kadar sevdiğimi gördüğün halde nasıl benimle oynamaya devam ettin?Bu kadar mı kötüydü kalbin!Her şeyi açıklamıştım sana.Sevgimi,aşkımı her şeyimi..Ama benim sevgimi o kadar küçük gördün ki hala kendini benimle oynamaktan alıkoyamadın.
Hyun –Yasemin lütfen sakin ol
Yasemin –Beni dinle.Son kez dinle.Çünkü bugünden sonra yüzünü görmek istemiyorum.Ben dans ederken kendimi kaybederdim.Bütün düşüncelerim benden uzaklaşırdı.Sadece dans ve müziğe odaklardım.Bugünde öyle olmalıydı.Ama olmadı.Kendimi sınıfa kilitleyip bütün gün dans ettim.Düşünmekten,acı çekmekten uzaklaşmak istedim.Ama olmadı.Her hareketimde gözümün önüne geldin.Yüreğimi sızlattın.Yapamadım,artık dans ederken düşüncelerimden uzaklaşamıyordum.Sen sadece kalbimi çalmadın,dans ederken rahatladığım zamanlarımı da benden çaldın.Bunları neden mi anlatıyorum.Acı çekmen için değil,ne yazık ki hala seni seviyorum,hala acı çekmeni istemiyorum,senden nefret edemiyorum.Kendimden nefret ediyorum.Seni unutamadığım,senden nefret edemediğim için kendimden nefret ediyorum.Ve şuan bu durumda olduğum için senden,Young Soo'dan ve en önemlisi de kendimden utanıyorum. Sadece bana acı verdiğini anlatmaya çalışıyorum benden uzak dur Hyun Joong.Bir daha karşıma çıkma!Beni gördüğünde yolunu değiştir.Ve son olarak kolyemi ve sana verdiğim defteri bana teslim et.Çünkü o yazılı şeyler benim saf duygularımdı.Senin gibi sahte bir insana değecek bir şey değil.
Hyun –Ne diyeceğimi bilmiyorum.Sana bu kadar acı çektirdiğim için özür dilerim.Ama ne olursun kendinden nefret etme.Benden nefret etmek için elinden geleni yap.
Yasemin –Sevginin olduğu bir kalpte nefretin yer alabileceğini mi düşünüyorsun.Seni sevmekten vazgeçtiğim gün senden nefret bile etmeyeceğim.Çünkü bende bir hiç olacaksın.Daha acımasızca geliyor kulağa değil mi?
Hyun-Kolyeni en yakın zamanda sana göndereceğim.Okulun postasından alırsın.Ama defteri sana veremem.O artık bana ait.
Yasemin –Hala nasıl bunu söyleyebilirsin?Evleniyorsun o defteri ne yapacaksın.O kızla okuyup halime mi güleceksin.
Hyun –Beni gerçekten böyle mi görüyorsun?
Yasemin –Seni böyle görmemem için bana bir neden göster o zaman.
Hyun susmuştu ve gözlerini kaçırmıştı bir süre suskunluk olmuş bunu bozan Yasemin olmuştu.
Yasemin –Yok dimi?Şimdi git Hyun Joong ve bir daha tesadüfen de olsa karşıma çıkma.Benim için bir şey yapmak istiyorsan en azından bunu yap.
Hyun –Tamam bir daha karşına çıkmayacağım.Her şey için özür dilerim.Umarım bundan sonra çok mutlu olursun.
Der ve odadan yavaş adımlarla çıkar.Koridorda Young Soo ile karşı karşıya gelmiştir.Hyun Joong ağlamak üzereyken Soo'yu görmezden gelip hızlı adımlarla uzaklaşmıştı.Kendisini tuvalete atmış,bir boş kabine girerek kapıyı kilitlemiş ve ağlamaya başlamıştı.Nasıl dayanabilirdi ki buna.Yaptığı hesaplar birbirine uymamıştı.Kendisinden nefret etmesini isterken Yasemin daha çok üzülmüş,kendisinden nefret etmeye başlamıştı.Her şeyin tek sorumlusu vardı.Demek ki bazen doğru olarak düşündüğümüz şeyler o kadar da doğru olmayabiliyormuş.Fedakarlık yaptığımızı zannederken en büyük kötülüğü yapıp insanları üzebiliyormuşuz.Peki hatalardan dönebilir mi insan?Eskisi gibi olabilir mi her şey?Bu kadar karışmışken ortalık daha da karışır mıydı yoksa düzeltmek istesek düzeltebilir miydik?
Yasemin'in sözü kulaklarında çınlıyordu şuanda.Sevginin olduğu kalpte nefret barınabilir miydi?Bir insan hem nefret edip hem de sevebilir miydi?Eğer gerçekten aşıksa ve seviyorsa bu o kadar da kolay olamazdı elbet.Beyne söz geçse de kalbe geçmezdi.Geçseydi sevme duyumuza da engel olabilirdik zaten.
Yasemin'in durumu da Hyun'dan farksızdı.Sakinleştiricinin etkisiyle ağlayamıyordu ama kalbi kan ağlıyordu.Soo endişeli şekilde odaya girmişti.
Soo –Yasemin;Hyun seni görmeye mi gelmiş?
Yasemin –Evet
Soo –Delirmiş olmalı.Hem suçlu hem güçlü ne yüzle geliyor hala!
Yasemin –Young Soo çok acizim değil mi?Şuan acınacak haldeyim.
Soo –Hayır,hiçte öyle değilsin.
Yasemin –Halime baksana.Bir erkek için düştüğüm hale bak.Çok utanıyorum.Ben çok güçlü biriydim.
Soo –Utanma.Sakın utanma.İnsan sevmekten utanmamalı.Ben seni acınacak biri olarak görmüyorum.Aksine sevginin büyüklüğü karşısında büyüleniyorum.Keşke diyorum.
Yasemin –Keşke ?
Soo –Keşke o adam yerine bu kadar çok beni sevebilse...
Yasemin şaşırır.Beklenmedik bir anda gelen bir şeydi.
Soo –Beni bu kadar çok sevseydin ne olursa olsun seni bırakmazdım,bırakamazdım Yasemin.Bütün malım,mülkümün gideceğini bilsem de,hayatım pahasına da olsa seni bırakmazdım.
Yasemin –İkimizde yanlış kişileri sevmekte bir numarayız.
Soo –Doğru kişi yanlış zamansın benim için.Keşke onu sevmeden öncesine alabilseydim her şeyi.Karşına o zaman çıkabilseydim.
Yasemin –Bunu hala isteyemiyorum biliyor musun?Bu kadar acı çekmeme rağmen onu sevmeme düşüncesini bile istemiyorum.Gerçekten dayaklığım.Mazoşistin ve aptalın biriyim.
Soo –Aptal aşık : )
Yasemin –Hey bir tek ben kendime hakaret edebilirim.
Soo –Mazoşist,aptal : )
Yasemin –Yaaa!
Soo –Aptal,aptal..
Yasemin gülümser.
Soo –İşte bu,sadece gülmeni istiyorum.Artık gözyaşlarını görmek istemiyorum.
Yasemin –İyi ki varsın Young Soo.Bugün yanımda olmasaydın ne yapardım bilmiyorum.Her şey için teşekkürler.
Soo –Teşekkürünü 1 şartla kabul ederim.
Yasemin –Neymiş o?
Soo –Yemek yerken bana eşlik edeceksin.Çok lezzetli şeyler aldım.
Yassemin –Ama aç değilim.
Soo –Sabahtan beri ağzına bir lokma atmadın!Teşekkürünü kabul etmiyorum.
Yasemin –Tamam tamam gel yiyelim.
Young Soo hastalar için olan yemek sehbasının üzerine aldığı yemekleri koyar.Yasemin yatakta oturur şekle gelir.Soo da yatağa Yasemin'in karşısına oturur.Yasemin güçlükle yemek yerken Soo'nun yaptığı şebekliklere tebessüm ediyordu.Kalbi acısa da belli etmemeye çalışıyordu.Yeterince kendini aciz görüyordu zaten.
Hyun ise hala hastanedeydi.Ağladıktan sonra kendine gelmiş,hastanenin dışında Yasemin'in çıkışını beklemeye başlamıştı.Arabanın içinde kendini gizlemişti.
1 saat sonra Yasemin,Soo'nun koluna girmiş şekilde hastaneden çıkmıştı.Hyun Joong onları izliyordu.Kıskançlık tüm bedenini esir alsa da en azından Yasemin'in güvende olduğunu görmek onu rahatlatıyordu.Young Soo kendi arabasıyla Yasemin'i evine bırakacaktı.Hyun hala izlemeye devam ediyordu.
Evin önüne geldiklerinde Soo'da Yasemin'e eşlik ediyordu.Yukarıyla Soo ve Yasemin çıkalı yarım saat olmuştu.Ardından apartmanın dış kapısında Young Soo belirdi.Hyun arabadan inip Soo'nun yanına geldi.
Hyun –O nasıl?
Soo –Ne işin var burada!Yetmedi mi çektirdiklerin?
Hyun –Sadece nasıl olduğunu sordum.Beni yargılamaya kalkma.
Soo –Dua et ki Yasemin sana bu kadar çok değer veriyor.Yoksa ben bilirdim yapacağımı.
Hyun –Ne yapacaktın?Dövecek miydin yoksa işkence mi edecektin?
Soo –Dövmekle yetinebileceğimi düşünmüyorum.
Hyun –Bak amacım tartışmak değil.Sadece nasıl olduğunu merak ediyorum.
Soo –Neden?
Hyun –Bir nedeni mi olması lazım?
Soo –Evet.Oyunundan sonra onu merak etmenin bir nedeni olmalı.
Hyun –Vicdan azabı çekiyorum diyelim.
Soo –İnanma mı bekliyorsun?Gerçekten çok komiksin.
Hyun –Hata sana soranda zaten
Deyip arkasına döner.Tam gidecekken Soo'nun sözleriyle durur.
Soo – Eun Sang'ın avına düştün değil mi?
Hyun hemen arkasına döner ve şaşkın ifadeyle Soo'ya bakar.Sözlerine devam etmesini bekler.
Soo –O kızın nasıl bir pislik olduğunu biliyorum.Seni de elde etmeye çalıştı anlaşılan ve başarmışta.Söylesene evlenme fikrini nasıl kabul ettirdi sana?
Hyun –Se.. sen neden bahsediyorsun?
Soo –Anlamamış gibi davranma.Bugün anladım bunu.Sende Yasemin'i seviyorsun.Ama artık ondan uzak durmalısın.Senin yüzünden hep acı çekti.Yeter artık.Onun için savaşmayacak birinden daha fazlasını hak ediyor o.
Hyun Bu saçmalıklarını Yasemin'de biliyor mu?
Soo –Onun gibi saf biri nasıl sizin aptal oyunlarınızı anlayabilir?Söylemedim,söylemeyi de düşünmüyorum.Çünkü o senin için küçük bir heves.Daha fazla zarar görmesine izin vermeyeceğim.
Hyun –O hiç zaman seni sevmeyecek,seninle birlikte de olmayacak.Biliyorsun değil mi?
Soo –Biliyorum.Ama bu onu korumamam için bahane olamaz.Bir gün seni unuttuğunda ikimizde mutlu olacağız.
Hyun –Beni hiçbir zaman unutmayacak!
Soo –Şaka gibisin!Ömrünün sonuna kadar kalbinde seni taşıyacağını mı düşünüyorsun?Onunda bir hayatı var.Haziranda sen nasıl evleniyorsan bir gün gelecek o da evlenecek!Onu bırakmaya niyetim yok...
Hyun –Hayaller aleminde yaşıyorsun
Soo –İmkansız gibi geliyor değil mi sana?Onunla birlikte Türkiye'ye gideceğim.
Hyun daha fazla direnemez.Arkasına dönerek arabasına doğru ilerler ve oradan uzaklaşır.
Aradan günler geçmiştir.Yasemin bu süreçte zoraki okula gidip gelmiş,Soo ile zaman geçirmişti.Hyun ise evden dışarıya adımını dahi atmamıştı.
Cumartesi akşamı:
Hyun evde Yasemin'in günlüğünü okuyordu her zaman ki gibi.Kolyesini de çoktan okulun postasına yollamıştı.21:46 da telefonu çaldı.
Hyun –Alo
Eun –Oppa ne yapıyorsun?
Hyun –İşim var neden aradın?
Eun –Yarın nişanımızdan daha önemli ne işin var?!Herşeyi ben hazırlamak zorunda kaldım.Yüzüklerimizi bile seçmeye gelmedin.Hem nişan,düğün fikrini ortaya atıyorsun hem de elini hiçbirşeye sürmüyorsun.
Hyun –Beni azarlamak için mi aradın?Kapatıyorum.
Eun –Dur,kapatma.Yarın saat 3'de nişanın olduğu yere gel.Smokinini oraya götüreceğim.Kuaför işlerini orada halledeceğiz.Sakın gecikme.
Hyun –Tamam,iyi geceler
Diyerek telefonu kapatır.Ardından tekrar telefonu çalar ve hiddetle telefonu açar.
Hyun –Yine ne var!
Geun Suk –Sen telefonlarını bu şekilde mi açıyorsun?
Hyun –Aa sen miydi?Başkası zannettim.Kusura bakma
Suk –Neyse seni onun için aramadım.Yasemin'e ulaşamıyorum 2 gündür.Perşembe günü telefonunu açmadı,dünde kapalıydı.Bugünde kapalı.Ben iyice merak ettim nerede olduğunu biliyor musun?
Hyun –Hayır bilmiyorum.Evine baktın mı?
Suk –Hayır adresini bilmiyorum ki.
Hyun –Tamam adresini vericem sana git bak beni de haberdar et.
Suk –Tamam mesajla bildir adresi...
Hyun mesajla adresi Geun Suk'a yollar.Ardından telaşlı bir bekleyiş sarar.Kendisi de boş durmaz önce Lee Young Soo'nun telefonunu bulur sonra da arar.
Soo –Alo
Hyun –Ben Hyun Joong.Yasemin nerede biliyor musun?
Soo –Ben Perşembe gününden beri Amerika'dayım iş için.Neden soruyorsun?
Hyun –Yok birşet merak ettim.
Soo –Ona bir şey mi oldu yoksa?
Hyun –Hayır olmadı,merak etme.Sadece bilmek istedim.
Soo –Sesin hiç öyle demiyor.
Hyun –Bir şey yok dedim sana..
Diyerek telefonu kapatır.Aradan 30 dakika geçer ve Geun Suk'u arar.
Hyun –Gittin mi evine?
Suk –Evet,Hyun buraya gelsen iyi olacak.
Hyun –Yoksa ona bir şey mi oldu?Suk söylesene bir şey mi oldu!?
Suk –Telaşlanma onu bulamadım evinde değil.Ama bir şeyler ters gidiyor burada.Hemen gelsen iyi olacak.
Hyun –Allah kahretsin ne oluyor Geun Suk!!
Suk –Hyun Joong Yasemin galiba.........