Bölüm-4 Koreye İlk Adım

519 7 3
                                    

Y:Buyrun hocam.

O :Ben de bir karar aldım ve sanırım Kore macerasını denemek fenada bir fikir değil.
Yasemin önce neye uğradığını şaşırır.O tam Koreye gidecekken Onur hocada böyle bir karar almıştır.Aklına rüyası gelir.’Saçmalama Yasemin kötü niyetlisin.Ama neden geliyor ki.Hem de tam ben giderken.’O sırada Onur’un bakışlarının üzerinde olduğunu görünce sessizliğin farkına varır.
O :Bir şey söylemeyecek misin?
Y:Şaşırdım biraz hocam.Yani daha geçen gün kararsızdınız.2 günde böyle bir karar alınca.
O : Haklısın şaşırmakta benimde ani aldığım bir karardı.Doçentliğimi orada yapıp kendimi daha da geliştirmek istiyorum.Sanırım bunun için geç kalmış sayılmam.
Y : Tabiki de hocam.Koreli öğrenciler sizin gibi bir hocayla çalışacakları için şanslılar  Yolculuğunuz ne zaman peki.
O : Benim gitmeme daha 2-3 hafta var.Evrak işlerim uzun sürecek gibi.Ayarladığım zaman gidicem.Sen bu akşam gidiyordun dimi?
Y : Evet hocam.Neyse ben kalkim artık.
O : Tamam,dikkat et kendine Yasemin.Evinde kalacağın aile seni hava alanından alacaktır.Konuştun mu onlarla.
Y : Evet konuştum hocam.O zaman Korede görüşmek üzere.İyi günler.
O : İyi yolculuklar Yasemin.
Yasemin odadan çıkar.Onur mutludur.Bu yaptığını delilik olarak görüyordur.Yaseminle dans dışında bir ortak yönleri daha..Aşk için tüm deliliği göze almaları.
Yasemin önce arkadaşlarıyla buluşup vedalaşır ardından evine gider.Asyanın da annesininde yüzünden düşen bin parçadır.Yasemin onları rahatlatmaya çalışsa da pek başarılı olamaz.Ve akşam olur.Yasemin önce Asya ile kucaklaşır.Asya kısık sesle Yasemin’in kulağına eğilir.
Asya: Abla günlüğünü okumaya başladım.Umarım oppanı bulursun ve sesini dünyaya duyurmayı başarırsın.Ben sana hep dua edicem.fighting!!
Y: Ufaklık fightingi de mi öğrendin sen.
Asya: Sayende :)
Y: Bebeğim seni çok özlicem.Bak sana skype den nasıl görüntülü konuştuğumuzu öğrettim.İstediğin zaman telefonuma çağrı at ve ben anında skypedeyim anlaştık mı?
Asya: Anlaştık merak etme.Kendine dikkat et.
Y: Sende,derslerine iyi çalış!Anneyi üzme..
Asya: Ablaaa..
Y:Tamam öğütleri kestim.
Sıra annesine gelir.Sımsıkı sarılır.
Y : Anneciğim kızın büyük işlere imza atıcak ve seni gururlandıracak bunu unutma.
Anne: Sana güveniyorum kızım.Havaalanına gelmememizde hala ısrarcı mısın?
Y: Evet gerek yok,duygusallığın dibine vurduk zaten.Ayrılmayı daha da zorlaştırmayalım.
Anne: Peki.Kendine dikkat et ve kimseye güvenme.
Y: Merak etme anneciğim bunu istesem de yapamam zaten.
Yasemin en sonunda valizini alır ve evine son kez göz atarak çıkar.Otobüse biner ve havaalanına gider.Gerekli işlemleri yapar ve uzun uçak yolculuğuna başlar.Hüzünlü başlasa da yolculuğu Yasemin uçakta gözlerini kapadığı an güzel şeyler hayal ederek karamsarlığı yok eder.Gözlerini açar ve çantasından günlüğünü çıkarır.Yazmaya başlar.
‘Hayallerime bir adım daha atıyorum.Uçaktayım ve Kore’ye gidiyorum.Kulağa hoş geliyor değil mi?Kore,ben,dans,müzik ve sen Hyun.. Sana ulaşabileceğime emin olamasamda hayal kurmakta parayla değil dimi  Acaba seni uzaktan da olsa görebilecek miyim?Belki daha yakınında olabilirim ha dersin.Fazla mı ileri oldu bu hayal.Tamam utandım zaten.Biraz geriye saralım.Seni uzaktan görmek istiyorum çünkü yakınında olursam elim ayağıma dolaşır.Sakarlığım akseder,tek kelime edemem.Kalbimin hızlı atışına engel olamam.Belki bir konserinde uzaktan izlerim seni.Ama o olmaz.Çok kalabalık ve seninde beni görme ihtimalin 10 binde 1.Buldum imza gününe gelicem.Dua etmeliyim ki imza günü düzenleyesin.Senden önce bir imza alır sonrada bu defteri sana verir oradan uzaklaşırım.Bundan utanmam sanırım.Sonuçta ondan sonra karşılaşmayız.Karşılaşsakta benimle konuşmazsın.Evet böyle olmalı sanırım..Gözlerim kapanıyor Hyun,sanırım yan koltukta oturan ahjussinin esnemesi bana da geçti.Uyumalıyım.Aa seninde en büyük hobindi bu uyumak.Hayatımda duyduğum ilk hobi.Yine aklıma geldi ve gülümsettin beni.Teşekkürler Hyun.Ünlü olduğun için,sesini Türkiye’ye bana duyurduğun için,dünyaya geldiğin için,aşkı bana tattırdığın için teşekkürler.Daha fazla dayanamıyorum,iyi geceler Hyun…’
Yasemin tam 5 saat uyur.Daha yolculuğun yarısına anca gelebilmiştir.Yanında 31-32 yaşlarında olan ahjussiye bakar.O da uykusundan çoktan uyanmıştır.Konuşmak istese de çekindiği için tek kelime etmez.Ama ahjussi atik davranır.Önce İngilizce konuşmaya başlar. Adını da öğrenmiştir.Park Young Soo… 
Yasemin ilk başta konuşmaya çekinse de Young Soo’nun sıcak kanlı oluşu,nazik davranışları Yasemin’in huzurluğunu ortadan kaldırmıştır.Sohbet derinleşir.
Young Soo : Koreye tatile çıkıyorsun sanırım?
Yasemin :Hayır,öğrenci değişim sistemiyle okumaya geldim.
Young Soo : Gerçekten mi ne okuyorsun?
Yasemin : Müzik eğitimi alıyorum yan dal olarakta dans.
Young Soo : Anlaşılan çalışkan bir öğrencisin.Neden kore?
Yasemin : Sesimi en rahat burada duyurabileceğime inandım hep.Kalbimin sesini dinledim.Ama olmazsa da okulumu bitirip Türkiye’ye dönücem.Zaman neler gösterir bilmiyorum.
Young Soo : Kore kendini Kpop ve Kdrama ile başka ülkelere kendisini çok iyi tanıtmayı başardı bence senide bunun için kullanacaktır.Bir Türk’ün Korede ünlü olup Türkiye’de ki insanlarında ilgisini çekip turizmi arttıracaktır.Finanssal açıdan da fazlaca yararı olacaktır.
Yasemin ‘kullanma’ sözüne bozulur ve sert bir şekilde de tepkisini belirtir.
Yasemin : Kullanmak mı?!Beni sesim ve dansım için değilde sırf Türkiye’ye de seslerini duyurmak için kullanacaklarını düşünüyorlarsa yanılırlar.Ne kötü bir tabir kullanmak.Buna izin vermem.
Young Soo : Özür dilerim yani kelime hatası yaptım.Ama Korede bu iş böyle.Ünlüler ne kadar mutlu gözükse de şirketleri tarafından birçoğu sömürülüyorlar.Hataya düşüp pişman olmanı istemem.
Yasemin : Uyarınız için teşekkürler.
Yasemin’in siniri bozulur biraz abartılı bir davranış olduğunu o da fark eder ama tam mutluyken dk 1 gol 1 olması moral bozucudur.
Young da söylediği şey için pişmandır aslında kötü amaçlı değildir.Ardından cebinden kartını çıkarır ve Yasemin’e uzatır.
Young Soo : Buyurun alın bu benim kartım..Samsung firmasının yönetim kurulunda çalışıyorum.Ne sıkıntın olursa olsun çekinmeden gel veya ara.Yanlış anlama lütfen beni.Yurtdışında olmanın zorluklarını bilirim.Bende seneler önce yurtdışında kalmak zorunda kaldım.
Yasemin:Teşekkür ederim.
Diyip geçiştirerek kartı alır.Arayacağından değil ya.Kabalık olmasın diye almıştır.
Sonunda uçak yolculuğunun sonuna gelir.Uçaktan iner.Kontrollerden geçer ve valizini alır.Gözü bekleyenlerdedir.İsmini arar ve ‘Yasminn’ diye bir ses duyar.Sese yönelir.Eun jung ‘dur seslenen.Evlerimde kalacağı ailenin 20 yaşındaki kızı.
Yasemin Eun’un yanına yönelir.Kucaklaşırlar ve sıkı bir muhabbete başlarlar.Daha önce Yaseminin sadece 1 kere telefondan aramasına rağmen 40 yıllık arkadaşlarmış gibi duruyorlarıdır. 
Eun : Facebookta fotoğrafından daha güzelmişsin.
Yasemin : Teşekkür ederim.Sende öyle.Çok sıcakkanlısın 
Eun : Biran önce eve gidelim yorgun olmalısın.Annem çok güzel şeyler hazırladı senin için.
Yasemin : Zahmet edip yormasaydı kendini keşke.
Eun : Onun için büyük hobidir yemek yapmak.Zahmet olmadığına emin olabilirsin 
Yasemin : O zaman tamam.Çok merak ediyorum yemek kültürünüzü.
Eun : Bende Türk yemeklerini merak ediyorum aslına bakarsan.Özelliklede kebap..
Yasemin : O zaman bir dahaki sefere Türkiye ye beraber gidelim.Bende evimde seni ağırlamış olurum.
Eun : Gerçekten mi çok isterim.İstanbul’u kebaptan daha çok merak ediyorum.
Yasemin : Hahah  Anlaştık.. 
Eun ve Yasemin otobüse binerler ve evin yolunu tutarlar.Yol boyunca Kore ve Türkiye kültürleri hakkında konuşurlar.İyi anlaşmışlardır.Eun da Yasemin’le aynı üniversitede okuyordur.Müzik bölümündedir.Ancak daha 2.sınıftadır.Konuşarak yolu bitiren Eun ve Yasemin eve girerler.Küçük ama çok şirin bir evdir.Salonu,mutfağı rengarenktir.Eun’un annesi Cho Hee Yasemin’i güleryüzle karşılar.Tanışır kaynaşırlar.
Cho Hee : Yasemin sofra hazır yemeğe geçelim istersen.
Yasemin : Tabi..Ovv Eun bahsetmişti ama bu kadar çok şey yapacağınızı tahmin edememiştim.Yoruldunuz benim için.
Cho Hee : Olur mu öyle şey hepsini severek yaptım.Umarım beğenirsin.
Yasemin : hepsi de çok lezzetli görünüyor  
Yemeklerini yerler.Hep beraber masayı toplarlar.
Eun : Yasemin yorgun olmalısın banyo yapıp yatabilirsin.Evimiz küçük olduğu için beraber benim odamda kalacağız.
Yasemin : Aynı odada kalacağımıza sevindim.Yalnızlıktan pek hoşlanmıyorum.Ayrıca beni evinize kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.Ne yapsam az biliyorum ama bunlar size.
Diyerek gelmeden önce aldığı hediyeleri verir.
Eun : Bu tişört çok güzel teşekkür ederim.
Yasemin : Aa bu arada sen Tarkan hayranıydın dimi yanlış hatırlamıyorsam facebookunda görmüştüm bir şarkısını paylaşmıştın.Bu en son albümü seversin diye düşündüm.
Eun : İnanmıyorum süpersin sen.Teşekkür ederim.
Yasemin : Ne demek güle güle kullan.
Cho Hee : Bu şalda çok Yasemin teşekkür ederim.
Yasemin : Güle güle kullanın 
Yasemin önce banyosunu yapar sonra Eun un gösterdiği boş dolaba eşyalarını yerleştirir.Masasının üzerine anne ve babasının fotoğrafını koyar.Günlüğünü çıkarır ve yazmaya başlar.
‘Uçak yolculuğum bitti ve Koreye adımımı attım sonunda Hyun.Yolculuğum güzeldi bir tek yanımda oturan ahjussi beni sinir etti o kadar.Gerçi haklıda olabilir.Fazla sert davrandım sanırım.Kartını da verdi.Aramayı düşünmüyorum ama kalsın yinede.Bilmediğim bir şehirdeyim.Denize düşen yılana sarılı olayı olabilir.Yanında kaldığım aile çok iyi.O kadar sıcakkanlılar ki anlatamam.Hele ajumma sırf benim için bir sürü yemek hazırlamıştı.Çok lezzetliydiler.Hyun Joong hala inanamıyorum şuan aynı ülkede hatta aynı şehirdeyiz.Aynı havayı soluyoruz.Acaba ne yapıyorsun şuan?Hyun yarın burada ilk okul günüm.Çok heyecanlıyım.Dersler burada 2 hafta önce başlamış.Nasıl toparlicam nasıl arkadaş edinicem.Gerginim sanırım.Dinlensem iyi olacak.’
O sırada Eun gelir Yasemin’in telefonu elindedir.
Eun : Yasemin telefonun çaldı ama yetiştiremedim sana.
Yasemin : Teşekkür ederim canım annemler aramış.
Yasemin annesini arar konuşur.Ardından Eun günlüğü fark eder.
Eun :Ne güzel bir defter böyle.
Yasemin : Hoşuna gitti mi gerçekten.
Eun : Evet,günlük mü.
Yasemin: Sayılır.
Eun : Nasıl yani?
Yasemin : Aşık olduğum kişiye hitaben yazdığım günlük.Bunu ona vermeyi planlıyorum.
Eun : Yani bu defteri onun için mi tuttun.Çok kalın duruyor.
Yasemin : 2 senedir yazıyorum.
Eun : 2 senedir aynı adama mı aşıksın.İnanmıyorum.Onun haberi var mı bundan?
Yasemin : Maalesef yok.Olmasıda zor gözüküyor.
Eun : Türkiyeden biri değil mi neden haberi yok.Bu kadar seviyorsan açılmalısın.
Yasemin : Türkiyeden değil.Ben bir hayale aşık oldum.Onu görmeden tam anlamıyla tanımadan aşık oldum ben ilk görüşte.
Eun : Bir dk Türkiyeden değilse nereden bu kişi.Yoksa burada mı ?
Yasemin gülümseyerek : Evet.
Yasemin defterinin ilk sayfasını açar.İlk sayfasında Hyun Joong’un bir fotoğrafı ve altında ‘because i’m stupid’ yazıyordur.
Yasemin : Bu şarkıyla tanıdım onu ben.İlk defa bu şarkıyı duyduğumda onu gördüğümde kalbime bir şeyler oldu ve ardından 2 dizisini izledim sevgim gittikçe arttı.Herşeyini takip ettim uzaktan.Korece öğrenmeye başladım.Daha çok çalıştım ve buraya geldim.Şimdide buradan ayrılırken bu defteri ona vericem.Son hayalim.
Eun : İnanmıyorum sana Kim Hyun Joong’a buraya gelecek kadar mı aşıksın.
Yasemin : Abartılı gelebilir ama evet.Sadece onun için değil aslında ama bana önder olan kişi o.Müzikte ve hayallerimde başarılı olacağıma inandım onu dinlerken.
Eun : Çok romantik.Onun için bu defteri tuttun hem de Korece yazarak.Hiç bıkmadan usanmadan.Sonra buraya geldin.Bunları duysa eminim sana hayran olurdu.
Yasemin : Sanmıyorum sıradan biri olarak görürdü beni.Görür müydü bundan bile emin değilim.
Eun : Hissediyorum bir gün Hyun Joong senin aşkından haberdar olucak.Hadi yatalım mı yarın erken kalkıcaz.
Yasemin : Tamam.İyi geceler 
Eun : Sana da..
Yasemin ve Eun uykuya dalarlar ve sabah 6 da uyanırlar.Kahvaltılarını yapıp otobüse binerler ve okulun yolunu tutarlar.Yolu iyice gösterip,tarif eder Eun.Kaybolması anında yapması gerekenleri ek tarifleri anlatır.Elinede yolların haritasını verir.Okula geldiklerinde ise Eun Yasemin’e önce okulu gezdirir sonra ders programını gösterir ve sınıfına uğurlar.Yasemin o kadar heyecanlıdır ki sakarlık yapmaktan korkar.Sınıfa girer ve bazılarının bakışına tutulur.Birbirleri arasında konuşanlarda vardır umursamayıp kendi haline takılanda.Yasemin boş bir sıra bulur oturur.Ardından yanına 3 kişi gelir 1 i erkek 2 si kız.Erkek Koreli kızlardan biri İngiltere diğeri de Tavyanlıdır.İsimleri Koreli erkeğin Jong Hwa,İngiltereli kızın adı Alice Sousa Tavyanlı kızın adı Tia Sin ‘dir.Önce kendilerini tanıtırlar isimleriyle birlikte.
Yasemin : Bende Yasemin.Öğrenci değişim sistemiyle geldim.
Jong Hwa : hoş geldin Yasemin.
Alice : ben ve Tia da öğrenci değişimle geldik.Ama 1.dönemde buradaydık.
Yasemin : ne güzel.Memnun oldum hepinizle tanıştığıma.
Tia : Umarım kolay alışırsın buraya.Bizimle takılabilirsin yalnızlık çekme.Tabi istersen.
Yasemin : Tabiki isterim.
Jong Hwa : O zaman aramıza hoş geldin Yasemin.
Bu sırada profosör Soon gelir.
Prof. : Evet arkadaşlar size bir duyurum var.Duymuşsunuzdur mutlaka her sene ki gibi bu senede yıl sonunda yarışmalarımız olacak.Her grup veya tekli öğrenci 2 performans gösterek.Tabi onun öncesinde ön eleme olacak.Finalde 2 gösteri hazırlanacak.1 i sizin besteleyip hazırladığınız şarkı diğeri de tanınmış bir şarkı olacak.Bu şekilde sizin yeteneklerinizi ölçüp 1.seçilecek.1.seçilenler okul tarafından para ödülü alacak .Ama işin asıl cazibesi bu değil.Okulumuzdan birçok mezun öğrenci bu yolla ünlü oldu.Çünkü yarışmalara gazeteciler,basın ve yapımcılar da gelecek.Ön eleme 2 hafta sonra.Hazırlıklarınızı ona göre yapın.Evet dersimize geçelim..
Ders 1,5 saat sonra sona erer.Yasemin yeni edindiği arkadaşlarla okulun bahçesinde kahve içiyordur.
Alice : Yarışma konusunda ne düşünüyorsunuz..
Tia :Kesinlikle o seçmelere katılıcam.
Alice : Bende ama duydum ki ön elemelerden geçmek çok zormuş.Korkmadım değil..
Jong Hwa : Ama düşünsenize finale kaldığımızı.Basın karşımızda olacak.Ve biz o ışıklar altında şarkımızı söylicez.
Yasemin : Hayali bile güzel.
Jong Hwa : Arkadaşlar tek tek katılmak yere hepimiz mi katılsak.Grup şeklinde.
Tia : Hwa bu çok güzel bir fikir.Neden olmasın . Güçlerimizi ve seslerimizi birleştiririz.Harika şeyler yapabiliriz.
Alice : Bence de fena olmaz.
Jong Hwa : Yasemin sen ne dersin?
Yasemin : Bilmem yani ben isterimde siz benim daha sesimi bile dinlemediniz.
Tia : Buraya gelebildiysen kesin güzeldir.Ama yinede sesini duymak isteriz.
Alice : Hadi bir şarkı söyle.
Yasemin : Ama çok ani oldu ne söylesem ki?
Hwa :İlk aklına geleni..
Yasemin : Tamam..
2NE1 den Lonely’i söylemeye başlar.O sırada çevredekilerde sesin olduğu yöne bakarlar ve Yasemin’i dinlemeye başlarlar.Şarkı biter ve Hwa,Alice,Tia şaşkınlıktan kalırlar.
Tia : Sanırım seni bularak bu yarışmayı garantiledik Yasemin.
Yasemin : Ne..
Tia : Sesin müthiş diyorum.Nasıl bu kadar içten okuyabiliyorsun..
Hwa : Yumuşak ve insanın kalbine dokunan bir sesin var.
Alice : Eğer yarışmaya birlikte katılırsak ortalığı yıkar geçiririz.
Yasemin : Teşekkür ederim  Yani kabul edildim öyle mi?
Tia : Dalga mı geçiyorsun asıl bu seslerle sen bizi kabul eder misin?
Yasemin : Eminim sizin de sesiniz çok güzeldir.
Alice : O zaman..Fighting!!!
Hwa-Tia-Yasemin : Fighting :)
Yasemin : Arkadaşlar benim dans dersim var.Sonra görüşürüz olur mu?
Alice : Tamam yarın derste görüşürüz.
Tia : Yasemin telefon numaranı almadık..
Yasemin : Bugün buradan bir hat alıcam,Türkiyedeki hattım burada fazla yazıyor.Yarın yeni numaramı veririm.
Tia : Tamam iyi dersler.
Yasemin : Sağol.Yarın görüşürüz..
Yasemin derse gider.Dans dersinin çıkışında hat almak için Eun’dan yol tarifi alır ve yola koyulur.Sonunda istediği yere varır.Tam içeriye girecekken dışarıda gördüğü ilan dikkatini geçer.İlan iş ilanıdır.Seul de konserlerin yapıldığı yerde ayak işleri için bir ilandır.Yasemin’in tamda aradığı budur.Ailesinden para istememek için çalışması şarttır.Önce hattını alır sonra ilanın olduğu adresi aramaya koyulur.Kaybolmaktan son anda insanlardan yardım alarak kurtulduktan sonra konser alanına varır.Yetkili kişiyi bulması bile 20 dk sürmüştür.Oradan oraya sürüklemiştir kendini.Ama sonunda bulmuştur.Önce verdikleri formu doldurur sonra yetkiliyle sözlü konuşur.
Yetkili : Neden bu işi istiyorsun?
Yasemin : Paraya ihtiyacım var.Türkiye’den okumaya geldim.Müzik bölümündeyim,son sınıfım.Burası tam olarak çalışmam gereken yer diye düşünüyorum.
Yetkili :Müzik bölümündesin hımm aslında ayak işlerini yapacaksın ama yinede burada olacak kişinin müzikten de anlaması güzel olabilir.Başvuru için teşekkürler Yasemin.Olumlu sonuçlanırsa seni ararız.
Yasemin : Teşekkür ederim.İyi günler.
Yasemin odadan çıkar ve çıkış yolunu arar.
Sesli şekilde söylenerek ilerler.
Yasemin : Koskoca Seulde burayı buldum ama bu yerden çıkışı bulamıyorum.Gerçekten sinir bozucu.Nerede ya biri bile çıkmaz mı karşıma.Şu kapılardan birine girsem içeride birileri vardır elbet.Sorar yolu bulurum.Utanç verici olmaz mı bu.Ama ne yapim bulamıyorum.neden labirent gibi burası ki.Artık bir yere sormalıyım.Kıyafet odası yazan yerin kapısını tıklar.Ses gelmeyince usulca kapıyı açar yüzünü içeri sokar,bedeni dışarıdadır ve birilerini arar.Bir bakıma içeriyi gözetler.O kadar dalmıştır ki ayak seslerini duymaz.Kapıya yönelen biri Yasemin’in o halini görünce şaşırır ve onu yanlış anlar.Omzuna dokunur.Ve ‘burada ne işin var,kapıdaki yazıyı okumadın mı sadece yetkililer girebilir! ‘
Yasemin korkuyla arkasına döner ve gördüğü karşısında şok olur elindeki çanta yere düşer.Yasemin için zaman durmuştur.Zorlukla ağzından kelimeler çıkar.Kekelereyek konuşmayı başarır.
Yasemin :Ki,ki,ki,Kim hyun joong!

Umarım beğenirsiniz,yorumlarınızı merakla bekliyorum...

Hayallerin PeşindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin