Yasemin :Ki,ki,ki,Kim hyun joong!
Yasemin dışından hafifçe Türkçe konuşarak – Yok canım ben öldüm ve cennete düştüm sanırım karşımda ne işi olsun onun.Hyun’a bakar ama çok gerçekçi değil mi?Sonra kendine çimdik atar.
Yasemin – Ahh..Rüya değil
Hyun joong – ne saçmalıyorsun sen nece konuşuyorsun bilmiyorum ama sonunda seni bulduk
Yasemin – Vallahide gerçek billahi de gerçek.(Korece konuşmaya başlar) Türkçe konuşuyorum ama anlamıyorum beni mi arıyordunuz?Neden ki.
Hyun joong – Birde pişkin pişkin soruyor musun? 1 aydır bu kıyafetlerin nasıl birden bire kaybolduğunu şimdi anlıyorum.
Yasemin – 1 dk 1 dk siz bana ne demek istiyorsunuz?
Hyun Joong – önce ortalığı gözetliyordun kimse olmayınca da içeri gidip kıyafetleri çalacaktın değil mi?Buraya nasıl girdin sen?
Yasemin – ne ? ben nasıl bir durumun içinde düştüm ya!Sen kim olursan ol bana hırsız diyemezsin,ima bile edemezsin!
Hyun joong - Hemen polisi arıyorum! Bir yere kaçmaya kalkmasan iyi edersin.
Yasemin – Bende seni akıllı,sakin,insanların halinden anlayan biri zannederdim.Telefonu bırak ne polisi ya ben hırsız değilim anlamıyor musun?
Hyun Joong – O zaman burada ne işin var,nasıl girdin buraya?
Yasemin – İş görüşmesi için geldim.Yolu bulamadım çıkamadım binadan.Birilerinden çıkışı sorucaktım.Kimseyi göremedim
Hyun joong – Ve bu saçma hikayeye inanma mı bekliyorsun öyle mi?Çıkışı bulamamış
Der ve alaycı şekilde güler.
Yasemin – Şimdi oturup sinirden ağlicam ya! Bırak telefonu arama polisi falan.İlk günden başımı belaya sokucaksın.
Hyun joong – Ahh kızlar.Hemen ağla!Hırsızlık yaparken düşünmüyorsun bu olacakları ama.
Yasemin – Hala hırsız diyor ya çıldırıcam.Tamam gel buraya
Der ve kolundan çekiştirerek müdürün yanına doğru gider.
Kolunu tutarken Yasemin’in kalbi daha hızlı çarpmaya başlasa da olayın şokundan bunu bile düşünemez..Hyun ise şaşkındır.Ne cüretle kolundan çekiştirerek beni bir yerlere götürebilir diye düşünmekten kendini alamaz.
Hyun joong:Kolumu bırakır mısın?!
Yasemin – Tamam o zaman gel…
Hyun Joong – Hırsızı bulmuşken peşini bırakacak değilim zaten!
Yasemin – O hırsızı bir elime geçirsem senden önce ben öldürücem zaten.Beni düşürdüğü duruma bak ya.
Hyun Joong – İntihar mı etmeyi düşünüyorsun?
Yasemin – Bu kadar anlayışsız mısın cidden?Hırsız değilim diyorum.İş görüşmesine geldim ve binada kayboldum.Ya nerede bu müdürün odası ?!
Hyun joong - Sola dön.
Yasemin – Aa evet buradandı.Hıh işte geldik..
Der ve kapıyı çalar.İçeri girerler.
Müdür – Yasemin,hyun ?
Gözlerinden soru dolu bakışlar kolaylıkla anlaşılıyordu.
Yasemin – Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama önemli bir konu olmasa gelmezdim.Kim Hyun Joong benim hırsız olduğumu düşünüyor.Binanın içinde kayboldum ve kıyafet odasında birilerine çıkışı soracaktım o sırada hyun joong beni gördü ve hırsız olduğumu düşündü.
Hyun joong – Gizli gizli içeriye bakıyordu. 1 aydır sürekli kıyafetler çalınıyor.Orada yalnızdı.Hırsız olabileceğini düşündüm.
Müdür – Bir hırsızın buraya gelip iş başvurusu yapacağını zannetmiyorum Hyun.Yanlış anlamışsın az önce iş görüşmesi yaptık.Türkiye’den yeni gelmiş buraları bilmemesi doğal.Biliyorsun bu binada oldukça büyük ve karışık.
Hyun Joong – Şey yanlış anladım sanırım kusura bakmayın.
Yasemin – Olay çözüldüğüne göre gidebilirim.Tekrar özür dilerim rahatsız ettiğim için iyi günler.
Müdür – İyi günler.
Hyun Joong – Kusura bakmayın ,iyi günler.
Müdür – Önemli değil..
Yasemin arkasına bakmadan ilerler birden çantasının olmadığını fark eder ve kıyafet odasının olduğu yöne gider.Arkasından Hyun geliyordur.Yaptığına,söylediklerine çok pişmandır.Ama bir yandan da gurur yapıyordur..Özür dilemesi gerekirken ağzını bile açmaz.Onunda kıyafet odasında işi olduğu için Yasemin’in arkasından ilerler.Vardıklarında Yasemin yere düşen çantasını ve çantasının içinden düşenleri toparlamaya çalışır.Bir yandan da istemsiz şekilde gözlerinden yaşlar akmaya başlar.Bu durum gururunu çok etkilemiştir.Resmen aşık olduğu adam tarafından hırsız muamelesi görmüştür.İçinde kopan fırtınaları nasıl dindirebilirdi ki.Ona 2 yılını veriyor ama 2 yıl bir dk da yok olup gidiyor.İlk karşılaşma böyle olmamalıydı diye düşünüyordur.
Yerden eşyalarını toplarken ayak seslerini duyar.Arkasında Hyun’un olduğunu anlayınca çantasını alır ve hemen ayağa kalkar.Arkasını döner yaşlı gözlerle Hyun joong’a bakar.Hemen oradan uzaklaşır.
Hyun bu bakışları gördükten sonra kalbinde bir acı hisseder.Pişmanlığının farkına varır.Nasıl elinde bir kanıt olmadan onu hırsızlıkla suçlayabilirdi ki!Hepsi 1 saat önceki konuşmadan dolayıydı aslında.Sinirlerini bozan bir telefon görüşmesinden sonra belki de sinirini Yasemin’e kusmuştu.Arkasından gitmeyi düşünür bir ara ama Yasemin çoktan gitmiştir bile.Bir adım daha atar yerdeki kolyeyi görür.Eline alır.Sol anahtarı sembollü bir kolyedir.Sade ve şık..Kolyeyi alır ve cebine koyar.
Hyun joong Yasemin’in müzikle ilgili biri olduğunu düşünür ama bunu kesinleştirmek ister.Madem böyle bir hata yaptı gerçekleri daha da gün yüzüne çıkarmalıdır.Müdürün odasına gider.
Hyun joong – biliyorum bugün fazla rahatsız ettim ama sizden bir şey öğrenmem gerekiyor.Daha demin ki kız.
Müdür – Evet Yasemin..
Hyun Joong – ben hata yaptığımı anladım özür dilemek istiyorum ama hiçbir bilgisi yok elimde.
Müdür – Bunu sende olsan yapamam biliyorsun Hyun adres ve telefon numarasını veremem sana.
Hyun joong – Anladım peki kim,nereli,neden burada?
Müdür – Yavaş hyun sakin ol tek tek sor :) Adı Yasemin, ……. üniversitesine Türkiye’den öğrenci değişimle gelmiş.Bölümü müzik ama yan dal olarak dans bölümde de eğitim görüyor.Son sınıf.Daha geleli 2 gün olmuş.Ayak işleri için eleman açığımı vardı.O da paraya ihtiyacı olduğu için iş başvurusu yapmış.
Hyun Joong – Referansı iyi gözüküyor bende kalktım kıza sen hırsızsım dedim.
Müdür – Özür dilemedin mi ? Neyse olan oldu.Boşver kapat konuyu.Senin provan bitmedi mi?
Hyun joong – Bitti haftasonu konserine hazırız.
Müdür – Çok iyi..
Hyun joong – gidim ben artık tekrar iyi günler.
Hyun odadan çıkar ve kıyafet odasına gider.Konser kıyafetlerini kontrol eder üzerini değiştirir.Yasemin’in kolyesi eşortmanın cebinden düşer.Bunu fark eden Hyun kolyeyi yerden alır.
Hyun joong – (Kolyeye bakarak) özür dilerim Yasemin.Gururunu incilttiğim için üzgünüm.Kolyene sahip çıkıcam.
Hyun konser alanından çıkar ve evine gider.Yasemin ise eve gitmek istemiyordur.Konser alanından çıktıktan sonra sakin bir yer bulur.Banka oturur ve ağlamaya başlar.
Yasemin’in düşünceleri – Nasıl hırsız der ya kanıtı yokken sadece odaya baktığım için.Kalbim acıyor.Odun ne olacak.Odunsun Hyun,no frost buzdolabı,soğuk nevale.Aisshhh gıcık insan.
Sonra Yasemin’in aklına Hyun’un kolundan tuttuğu an gelir.
Yasemin (hafif sesli konuşarak) – Kolunu tuttum.
Yasemin’in o anda midesi kelebeklenir adeta.Kalbinde bir sıcaklık hisseder.
Yasemin – Bana hırsız demesine rağmen hala ona karşı böyle hissedebiliyor muyum yani.Aptalım ben.
O sırada saate bakar ve eve geciktiğinin farkına varır.Birilerine sorarak evin adresini bulur.
Yasemin zile basar.Eun kapıyı açar.
Eun – Seni öldürücem Yasemin nasıl telaşlandık annemle biliyor musun?Başına bir şey geldi zannettik.
Yasemin – özür dilerim.Sorumsuz davrandım..Ama her şeyi anlatıcam sana.
Eun’un annesi – Hadi kızlar yemek hazır.
Eun – Gel bir şeyler yiyelim anlatırsın sonra.
Yemeğe geçerler.Yasemin sadece bir iki lokma atmıştır ağzına.
Eun un annesi – Yasemin kötü mü olmuş yemek?
Yasemin – Aa hayır yanlış anlamayın ne olur.İştahım yok sadece.
Eun un annesi – bir şey mi oldu sana?Moralin bozuk gibi geldiğinden beri yüzün hiç gülmedi.Okulda kötü şeyler mi oldu?
Yasemin – Hayır hatta çok güzel şeyler oldu.3 arkadaşla tanıştım . Ve sene sonunda ki müzik yarışması için grup olmaya karar verdik.2 hafta sonra ön elemeler var.Ve bir de iş görüşmesine gittim.Müdür olumluydu.
Eun un annesi – sevindim tatlım Başarılı olursunuz umarım.
Yasemin – Bu konuda mütevazi olmicam.Elimden ne geliyorsa en sonuna kadar yapıcam ve bu yarışmayı arkadaşlarımla birlikte alıcaz.
Eun – Bende inanıyorum ama hala bize bir şarkı söylemedin.Sesini merak ediyorum.Bu arada okula yeni gelen bir kız varmış sanırım bahçede şarkı söylemiş benim arkadaşımda vardı.Baya bahsi geçti.Sesinin çok güzel ve eşsiz olduğu söyleniyordu.
Yasemin – Ne gerçekten mi?
Eun – Evet 2NE1 in şarkısını söylemiş.Sen de mi duydun?
Yasemin – İnanmıyorum,o benim Eun bugün o şarkıyı arkadaşlarım için söyledim.Demek sesim beğenilmiş.
Eun – Gerçekten mi?!Hadi lonely i bir daha söyle.
Eun un annesi – evet söyle lütfen.
Yasemin – O zaman Eun sana özel bir şarkı söylicem bugün.Tarkan’ın şarkısı asla vazgeçemem.
Eun – Gerçekten mi?Hadi başla lütfen.
Yasemin – Şey,gitarını kullanabilir miyim?
Eun – Tabiki de . Ve konser başlıyorrrr :)
Eun un annesi – Fighting Yasemin :)
Yasemin gitarı alır çalmaya başlar.Aklına yaşadıkları gelir.Bugün olanlar.Yaşlı gözlerle Hyun’a bakış,onun gözleri,ona dokunduğu film şeridi gibi geçer gözünün önünden.
Şarkı biter.Eun ve annesi alkışlarlar.
Eun – dedikleri kadar varmışsın.Sesin çok güzel ve farklı.Tınısı farklı.Ve sanki şarkıyı kalbinden söylüyorsun.Bana özel ders vermelisin.
Eun’un annesi – Eun un da dediği gibi sesin çok güzel Yasemin.Eminim yarışmada çok iyi şeyler yapacaksın.
Yasemin- Çok mutlu ettiniz beni.Gerçekten çok mutlu oldum.
Eun – Sıkı çalış ve kendini herkese göster.Basın orada olacak.Onlar avcı gibidir.İyi sesleri hemen haber yaparlar ve ardından yapımcılar devreye girer.Bu yarışmayla bizim okuldan birkaç kişi ünlü oldu.
Yasemin – Herkes sesimi duysun da gerisi önemli değil.
Eun – Anneciğim biz bir odaya gidiyoruz bu akşamlık bizi affetsen olmaz mı?Söz yarın kahvaltıyı ben hazırlicam.
Yasemin –Yardım edelim Eun acelesi yok konuşuruz.
Eun un annesi –Siz gidin kızım hem bir şey yok ki 5 dk lık iş siz keyfinize bakın.Hadi odanıza..
Eun ve Yasemin odaya geçerler.
Eun – Anlatsana ya ne oldu çok merak ettim.
Yasemin bütün olanları anlatır.
Eun – İnanmıyorum ne kadar şanslısın!Yani sonunda onu gördün nasıl hissettin?
Yasemin – Dalga mı geçiyorsun onunla asla bu şekilde karşılaşmak istememiştim.Beni hırsız sandı.Ne kadar soğudu benden nasıl küçük gördü kim bilir.Acı hissediyorum Eun.Kalbim acıyor.Ama hala ondan soğuyamıyorum.Seviyorum işte.Gözlerine baktığım an geliyor sürekli gözümün önüne.Kolunu tuttuğum an,ona dokunuşum.Off aptal bir aşığım işte.Durumum vahim.
Eun – Haklısın galiba sen şanslıların en şanssızısın.
Yasemin güler –İlginç bir tanımlama oldu.Ama doğru.
Eun – O işi alırsan belki onu daha fazla görebilirsin.
Yasemin – Aa tabi ya.Konseri olunca onu görebilirim.
Eun – Farkında değilsin ama bu çok güzel bir fırsat.Belki de Tanrı sizi birleştirmek istiyor.Kaderlerinizi bir şekilde çakıştırıyor.
Yasemin – Bu kadar büyük umutlara kapılmamam gerek.O ve ben!Daha neler.Beni sevmez ki o.Bugünden sonra özellikle.
Eun – İyi de gerçeği biliyor hırsız olmadığının farkında neden olmasın.Güzel şeyler olacak.
Yasemin – Öyle mi dersin?
Eun – Kesinlikle öyle.
Yasemin günlüğünü alır eline ve yazmaya başlar.
‘Ben şanslıların en şanssızıymışım Hyun.Gerçekten de öyle.Bugün ilk karşılaşmamızdı.Beni hırsız zannettin.Nasıl canımı acıttın,kalbimi nasıl paramparça ettin.Bunu anlayamazsın.Çok acımasızdın.Gururum çok incindi.Ama yinede seni sevmekten kendimi alamıyorum.Aptal aşığım ben sende bir özür bile dilemeyen soğuk nevalesin.Ama bu aptal aşık soğuk nevaleye hala deliler gibi aşık.Kalbimin acı çekmesine rağmen aşığım sana Hyun.Aptal aşığın…’
Ertesi gün Yasemin okula gider.Müzik bölümündedir.Arkadaşlarıyla derse gider.Ve dersin ardından boş buldukları bir müzik odasında shbet ederler.
Tia – Evet herkes neler yapabiliyor önce onu öğrenelim Gerçi biz biliyoruz ama Yasemin bilmiyor.Ben davul çalıyorum.Yasemin kız olduğuma aldanma davulda üstüme tanımam.
Alice – Doğru söylüyor Bende keman çalıyorum.
Yasemin – en sevdiğim enstürümanlardan biridir.Çalması çok zor.
Alice – 3 senemi verdim istediğim düzeye gelmek için.Ama değdi.
Yasemin –Bana da öğretir misin?
Alice –Tabi ki.
Jong Hwa – bende gitar ve piyano çalıyorum.Piyanoda o kadar da iyi değilim.
Tia – Ya sen?
Yasemin – Bende gitar ve piyano çalıyorum.
Tia – Arkadaşlar bence asıl vokaller Yasemin ve Hwa olmalı.Yasemin Hwa’nın da sesi çok iyidir.Senin gibi kalpten söylüyor.Biz de hem çalıp hemde size nakaratlarda eşlik edicez.
Alice – Güzel fikir.Her ne kadar yapabilsekte hem çalıp hem söylemek zor oluyor ve biz bu konuda tecrübesiz.Bence en iyisi bu olur.
Yasemin – Ön elemeyi geçmek istiyorsak sadece müzik yapmamalıyız bence.Çok güzel hareketli bir şarkıda dansta etmeliyiz.Böylece jüriyi etkileyebiliriz.
Hwa – Fikir güzelde bizim dansla ilgimiz yok.
Tia – Aynen..
Yasemin – Ya zaten ağır bir kolografi seçemeyiz.Dans ederken şarkı söylemek çok zor.Ben size yardım ederim.Çalışırsak halledebiliriz.
Alice – Emin misin? Bana biraz zor geldi.Ya tam tersine beceremezsek,elenirsek.
Yasemin – Çalışmalarımızda deneyerek halledebiliriz.Önce şarkı seçelim sonra ben bir kolografi çalışayım.Size göstereyim ve deneyelim.Olmazsa sadece şarkı söyleriz.
Tia –Denemeye değer.
Hwa – bencede
Alice – o zaman birinci olmaya hazır mısınız?!!
Tia-Hwa-Yasemin – Evettt!
Bu sırada Yasemin’in telefonu çalar.
Yasemin –Alo buyurun
Müdür – Merhabalar.Ben dünkü iş görüşmesi için aradım sizi.İşe kabul edildiniz.
Yasemin – Ne gerçekten mi?Çok teşekkür ederim.
Müdür – Yalnız hafta sonları demiştik ama,bu hafta sonu için 3 büyük konserimiz var.Hazırlıklar için elemana ihtiyacımız var.Gelebilecek durumda mısın?
Yasemin – Tabiki de .Hemen geliyorum.Tekrar teşekkür ederim.
Müdür – Bekliyoruz sizi.İyi günler.
Yasemin telefonu kapatır.Arkadaşlar ben çıkmak zorundayım.İş görüşmesi yapmıştım ve kabul edildim.Siz şarkı seçimini yapın beraber sonra tekrar değerlendiririz olur mu?
Tia – Tamam canım görüşürüz.
Hwa – Kolay gelsin işinde.
Yasemin konser alanına gider.İçi içine sığmıyordurArkadaşlar nasıl buluyorsunuz senaryomu, nasıl gidiyor, anlatım ve konunun gidişatı ile de ilgili yorum yaparsanız sevinirim :)