Hyun ve Yasemin salona doğru giderler.
Yasemin –Ben geld......
Diyecekken içeride oturan kişiyi gördükten sonra o şokla anahtarı elinden düşürür.
Yasemin –Senin burada ne işin var?!
Hyun önce gelen kişiye sonra Yasemin'e bakmıştı. Onun üzüntüsünü ve şokunu kalbiyle hissedebiliyordu.
Yasemin –Hyun Asya'nın yanına gider misin?
Hyun –Ama Yassemin..
Yasemin – Lütfen Hyun içeriye ses gelirse Asya'nın duymasını engelle.
Hyun –Yanında olmak istiyorum.
Yasemin –Hyun git!
Hyun –Asya için onun yanına gidiyorum!
Hyun Asya'nın odasına gitmiş ona müzik dinletmek bahanesiyle kulaklığı takıp müzik dinletmeye başlamıştı. Aklı ve kalbi Yasemin'in yanında kalsa da en azından Asya'ya yardımcı olmalıydı.
Yasemin –Neden buradasın bizi terk ettin gittin hala ne yüzle bu eve geliyorsun?!
Gelen babasıydı! Senelerce görüşmediği babası şimdi salonda eski günlerdeki gibi oturuyordu. Ama o günlerden farklıydı. Bu sefer başı eğik ve mahcuptu.
Yasemin –Peki sen anne nasıl bu adamı eve alırsın ya aklım almıyor!
Annesi –Biraz sakin ol kızım. Ne yaparsa yapsın o senin baban.
Yasemin Şaka dimi bu! Anne sana inanamıyorum.
Babası –Özür dilerim kızım
Yasemin –Kızım öyle mi?! İnsan kızını üzer mi,küçücük ona ihtiyacı olan kızını bırakıp gider mi, hem de daha 25 yaşındaki bir kız için. Git buradan. Daha fazla kalbini kırmak istemiyorum. Beni dünyaya getirdiğin için ufacık bir saygım var onu da yitirmek istemiyorum.
Babası –Ben çok pişman oldum, şeytana uydum. Sizleri bıraktım ama o günden beri vicdanım hiç rahat olmadı. Kalbim hep sizi aradı. Çok gelmek istedim ama yapamadım. Cesaret edemedim.
Yasemin –Paranı yedi bitirdi ve seni terk etti dimi. Anne sana inanamıyorum o kadar acı çektikten sonra nasıl bu adamı eve alırsın? Karşına alıp nasıl konuşursun. Ya kafayı yicem şimdi. Nasıl cesaret edersin bu eve gelmeye. Mutluyken nasıl gelir hayatımı başıma yıkabilirsin?
Babası -Çok üzgünüm. Af dilemeye geldim herşeye baştan başlayabilmek için buradayım.
Yasemin –Sen bizim ne çektiğimizi biliyor musun ya! Asya'yı gördün mü peki? Babası olarak seni tanıdı mı bir sor bakalım. Kendim için seni affetsem annem ve Asya için affetmem. Asya çok zeki bir kız. Senin hakkında o kadar soru sordu ki ne diyeceğimizi şaşırdık her seferinde, arkadaşlarına bu konuda alay konusu oldu yarasını sarmaya çalıştık. Ne diyeceksin şimdi, karşısına çıksan nasıl hesap vereceksin!
Babası –Ona da kendimi affettireceğim. Ama önce annen ve sen beni affedin. Ben ne dersem diyeyim sizin acılarınızı unutturamam ama ilerisi için güzel sözler verebilirim. Ben yaptığım şeyin pişmanlığını her gün sizden ayrı yaşayarak yaşadım.
Bu sırada içeri Asya girmişti. Hyun'da peşinden koştu. Salonda ortam daha da geriliyordu.
Asya –Babam mı?!Duydum her şeyi duydum.
Hyun –Kulaklığı çıkardığında bağırma seslerini duydu.
Yasemin –Asya odana git. Yanlış anlamışsın.
Asya –Kandırma artık beni. Babam iş için gitmedi mi? O babam mı? Geldi mi artık.
Yasemin dolan gözlerinden yaşların akmaması için artık kendini zor tutuyordu.
Yasemin –Şimdi cevabını ver bakalım. Ne diyeceksen kendini nasıl affettireceksen affettir.
Asya'da Yasemin'den farksız değildi. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamış, gerçekleri öğrenmek istercesine karşısındaki adama bakıyordu. Yıllardır özlemini çektiği baba sevgisi belki de tam karşısındaydı. Babasına dönerek sorularını sormaya başlamıştı.
Asya –Sen babam mısın?
Babası –Evet kızım çok özledim seni.
Asya Yasemin'in yanından koşarak babasına koşmuş ona sarılmıştı. Hyun dikkatle Yasemin'i izliyordu. Yasemin ise Asya'yı.
Asya –Bir daha gitme baba. Kimse bana babam var deyince inanmıyordu. Gitme bi daha. Beni okula götür, parka götür. Arkadaşlarım görsün seni.
Yasemin'in gözlerinden yaşlar daha hızlı süzülüyordu. Annesi de öyleydi.
Babası –Gitmeyeceğim merak etme. Ne kadar büyümüşsün sen. Kocaman olmuşsun.
Asya – Ben seni hiç hatırlamıyorum, unuttum. Özür dilerim.
Babası –Asıl ben özür dilerim. Seni, sizi hayal kırıklığına uğrattığım ve gelemediğim için.
Yasemin –Annem ve Asya seni affetse de ben asla affetmeyeceğim.
Diyerek odasına gitmişti. Hyun'da arkasından onunla gidiyordu.
Yasemin büyük bir çantaya eşyalarını koyuyordu.
Hyun –Yasemin ne yapıyorsun?
Yasemin –O adam evden gitmediği sürece burada kalmayacağım. Hyun özür dilerim bunlara tanık olmanı hiç istemezdim.
Hyun –Bekle bende eşyalarımı hazırlayıp geliyorum.
Yasemin –Sen burada kalabilirsin, annem seninle ilgilenir.
Hyun –Seni yalnız bırakacağımı düşünmüyorsun dimi?!
Yasemin –Özür dilerim...Olanları sana tanık ettirdiğmi için özür dilerim.
Hyun Joong Yasemin'e sarılır.
Hyun –Özür dileme, iyi ki buradayım iyi ki erken gelmişim. Seni bu halde yalnız bıraksaydım çok daha kötü olurdum.
Yasemin – Teşekkürler hayatımda ve yanımda olduğun için..
Hyun –Beni bekle hemen eşyalarımı hazırlıyorum.
Yasemin –Tamam.
Hyun misafir odasına gitmiş bavulunu topluyordu. Yasemin ise odasında Hyun'un hazırlanmasını. Bu sırada odasına annesi girdi.
Annesi –Ne yapıyorsun? Neden çantanı hazırlıyorsun?
Yasemin –O adam evden gidene kadar bu eve dönmeyeceğim.
Annesi –O adam demekten vazgeç. Senin baban o! Sadece konuşması için izin verdim affetmedim. En azından Asya'ya bunu borçluyuz, Asya daha fazla babasız büyümemeli. Baban bu akşam bu evde kalmayacak o yüzden kal.
Yasemin –Gideceğim anne en azından 1-2 gün otelde kalıp kendime gelmeliyim. Beni merak etme.
Annesi –Sen babanı affetmezsen bende affetmem. Çünkü sende Asya'da benim canımsınız.
Yasemin –Affedemem. Yarın birkaç eşya daha almaya gelirim beni merak etme. Birkaç gün düşünmeme izin ver.
Annesi –Tamam ama kendini zorlama. Hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin. Ama Asya'nın baba sevgisini elinden alma. Bunu sen daha iyi anlıyorsun biliyorum.
Yasemin –Tamam anne merak etme. Asya'nın çektiği acıları bende çektim, daha da kötüsünü hatta. Onun bu acıları çekmesine daha fazla izin vermem. Küçük daha o, kolay affeder. Masum, yapılan kötülükleri görmez bile.
Hyun Yasemin'in odasının kapısını çalıp içeri girmişti.
Hyun –Ben hazırım.
Annesi –Hyun da mı gidiyor?
Yasemin –Evet benim yanımda olmak istedi.
Hyun Yasemin'in annesine Türkçe bir şeyler söylemeye çalışır.
Hyun –Herşey için teşekkürler. Siz çok iyi.
Diyerek kendi usüllerine göre selam verir.
Annesi –Önemli değil oğlum.Asıl kızımı bu kadar çok sevdiğin ve ilgilendiğin için ben teşekkür ederim.
Hyun anlamayan gözlerle bakınca Yasemin çevirir. Bu sözler Hyun Joong'u bir hayli mutlu etmiştir. Kaynana onayından geçmiştir en nihayetinde.
Yasemin ve Hyun o gece bir otel bulup yerleşirler.Ayrı ayrı tek kişilik odalara yerleşmişlerdi. Hyun bir süre Yasemin'in yanında kalmış ardından odasına geçmişti.O gün sıkıntılı bir şekilde geçse de Hyun provalarına Yasemin dans kursunun son haftasına girmişlerdi. Hyun o hafta boyunca provalarına devam etmiş Yasemin dans kursuna gitmişti.
Perşembe günü
Hyun ve Yasemin dışarıda provalardan sonra buluşmuşlar ve otele gitmişlerdi. Akşam yemeği yerdikten sonra Hyun odasına geçmiş, Yasemin ise eve birkaç eşyasını almaya gitmişti.
Hyun
Hyun odasında uzanırken telefon çalmıştı.
Hyun –Geun suk?
Geun –Hyun nasılsın?
Hyun –İyiyim de orada saat gecenin bir yarısı.
Geun –Bavulumu hazırlıyorum sabah 6 da uçak var.Hava alanında alacaksın dimi bizi?
Hyun –Tamam alacağım merak etmeyin.Annemlerde durum ne?
Geun –Onlarla hava alanında buluşacağız.
Hyun –Tamam sizi yarın öğleden sonra almak için geleceğim.
Geun –Tamam yarın görüşürüz.
Hyun –Görüşürüz,iyi geceler.
Yasemin
Eve gitmiş birkaç kıyafet daha almıştı. Asya ve annesiyle görüşmüş dışarı çıkmıştı. Işıklarda yeşilin yanmasını bekliyordu. Yeşil yanar yanmaz karşıya geçerken hızla ona doğru gelen arabanın farkında bile değildi.
Korna sesiyle kendine gelse de o şokla olduğu yerde kalmışken gözlerini kapatmıştı.
Yerde baygın halde yatarken tek hatırladığı ona sarılan birinin varlığıydı.Gözlerini açtığında karşısında onun sesini duyuyordu. Gözlerini araladı ve gördüğü bir çift endişeli gözler fazlasıyla onu şaşırttı. Küçüklüğüne gitti anıları. Babası 2. Kez kızının hayatını kurtarmıştı. Tam zamanında oradaydı. Kim bilir belki de kalbi kızının tehlikede olduğunu hissetmişti.
Babası –Yasemin kızım iyi misin aç gözlerini lütfen.
Yasemin –Ba..baba
Babası –Kımıldama ambulansa haber verdim geliyor.
Yasemin –Ben iyiyim
Diyerek ayağa kalmaya çalışırken babası engel olur.
Yasemin –Seninde başın kanıyor.
Babası –Beni düşünme,iyiyim ben. Yorma kendini.
Yasemin ayaklanmıştı. Neyse ki bir şey olmamıştı babası tam zamanında onu tekrar kurtarmıştı.Yalnız babası kafasını yere vurduğu için darbe almıştı.
Babası –Yasemin ne yapıyorsun!
Yasemin çantasından peçete çıkarmış babasının alnına koymuştu.
Yasemin –Peçeteyle bastır.Kanama fazla değil ama yinede önlemini al.
Babası –Kızım
Yasemin –Ambulans nerede kaldı..
Birkaç dakikaya ambulans gelmişti. Hastaneye gittiklerinde gerekli röntgenler çekilmişti.Babası da Yasemin'de iyiydi.
Hastane çıkışı
Yasemin –Taksiyi aradım gelir şimdi evine git dinlen.
Babası –Canım kızım.Ne yaparsam yapayım o merhametli kalbinin iyiliğini görmek çok güzel.İyi ki benim kızımsın.Seninle gurur duyuyorum.
Yasemin –Nede olsa babamsın bunu değiştiremem.Yaptığın hataları unutmayacağım ama beni güzel yetiştirdin hayatımı kurtardın bunları da unutamam.
Babası –Yasemin beni hemen affetmeni beklemiyorum ama bana son bir kez şans tanı.
Yasemin –Tamam ama zamanla. Hemen sıkı fıkı olmamızı bekleme.
Babası –Canım kızım
Diyerek Yasemin'e sarılır.Yasemin şaşkın olsada yıllardır kaybettiği bir huzuru bulmuş gibi hissediyordu.Sanki kalbinin bir gizli kapısı açılmış ve içerideki nefret uçup gitmişti.Yasemin de özlediği babasına daha fazla dayanamamış kollarıyla babasını sarmıştı.
Taksi geldiğinde ise Yasemin babasını uğurlayıp otele gitmişti. Odasına girmiş eşyalarını yerleştirmişti. Birden kapısı çalındı.
Yasemin kapısını açtı. Gelen Hyun Joong'du.
Hyun –Neden çok geç kaldın telefondan aradım ama kapalıydı meraktan öldüm.
Yasemin –Kapalı mı şarjı bitmiştir. Gelsene içeri.
Hyun içeri girmişti.
Hyun –Neden bu kadar geç kaldın?
Yasemin -Evden eşyalarımı alıp çıktım karşıya geçerken bir araba üstüme doğru geliyordu tam bana çarpacakken babam beni kurtardı.
Hyun –Ne!İyi misin şimdi, hastaneye gittin mi?
Yasemin –Gittik merak etme.
Hyun –Baban nasıl oradaydı?
Yasemin –Eve Asya'yı görmek için giderken beni görmüş.Benim evden çıkmamı beklemiş.Sonra arabanın çıkacağını farkedince kurtardı.
Hyun –Peki neden hala mutsuzsun?
Yasemin – Babama bir şans daha verdim Hyun ama bu seferde kendimi affedemiyorum.
Hyun –En doğrusunu yapmışsın hayatım.Eğer bir şans daha vermeseydin kendini daha da kötü hissedecektin.
Yasemin –Evet hissetim zaten bugün. Beni kurtarırken başını yere çarpıp darbe almıştı. Gözümü açtığımda babamın alnındaki kanı görünce kendimi kötü hissettim. Bir an ölüm geldi aklıma. Hastanede röntgenler çekinirken acilde o sedyede yatarken hastaları gördükçe bir gün babamı kaybedeceğim aklıma geldi. Onu affetmeden ölmesine izin veremem veya ben ölürsem onlardan önce annem ve Asya'yı yalnız bırakmak zorunda kalırsam bu dünyada onlara sahip çıkması gereken birinin olduğunu görmek istedim.
Hyun –Ölümde nerden çıktı şimdi.Böyle konuşup moralimi bozma.Daha yaşamamız gereken çok güzel şeyler var. Ayrıca benden önce ölmene izin vermiyorum.
Yasemin gülümsemişti.
Yasemin –Ama yine de bir şey istiyorum. Önce kabul edeceğine dair söz vereceksin!
Hyun –Tamam söz.
Yasemin –Birbirimize mektup yazalım ve hep yanımızda taşıyalım. Olur da bir gün ölüm gelirse başımıza birbirimize iletmek istediğimiz şeyleri yazalım oraya.Yüzümüze karşı söylemeye cesaret edemediklerimizi.Hı olur mu?
Hyun - Yasemin!Ben sana ne diyorum sen bana ne diyorsun..
Yasemin –Aşkım ya sadece bir mektup. Bir şey olacağından değil.
Hyun –Tamam.
Yasemin –O zaman bu akşam yazalım olur mu? Ve bu mektubu ulaşılması zor bir yere koymayalım.
Hyun –Tamam bu konuyu kapatalım mı artık.
Yasemin –Tamam ama bu akşam yazacaksın tamam mı?
Hyun –Tamam dedim ya.
Yasemin –Anlaştık.Bu arada yarın ben eve dönmeye karar verdim.Sende gel.
Hyun –Sen evine git canım hem burası konser yerine daha yakın.Provalar açısından daha kolay oluyor.
Yasemin –Sen bilirsin.Israr etmiyorum.
Ertesi gün Yasemin evine gitmiş,Hyun hava alanına Yasemin'den telefonla yardım alarak hava alanına gitmişti.O sadece menejerinin ve konser için ekibin geleceğini zannediyordu.
Havaalanı:
Hyun Joong bekleme alanında Geun Suk ve ailesini bekliyordu.Geldiklerini görünce seslendi ve ailesi,Geun yanlarına geldiler.
Hyun –Hoşgeldiniz
Annesi –Hyun Joong bize doğru düzgün bir şey anlatmadan buraya çağırdın.Umarım mantıklı bir açıklaması vardır.
Hyun –Bende iyiyim anne sen nasılsın?
Annesi –Aa şuna bak!
Diyerek Hyun'un omzuna şaka yollu vurur.
Babası –Annen haklı Hyun hiçbir konserinde bizi yanında getirmezdin.Bu konserin özelliği ne?
Hyun –Herşeyi açıklayacağım ama konserden sonra.
Anne –Hiç bizi düşünmüyor bu çocuk bir gün beni öldürecek.
Hyun –Annee!
Anne –Tamam oğlum otelin neredeyse gidelim biran önce çok yorgunuz.
Hyun –Hadi gidelim.
Hyun ailesi ve Geun Suk otele varmışlardı.Annesi ve babası odalarına çıkmışlardı.Geun Suk ve Hyun ise kahve içerek sohbet ediyorlardı.
Geun –Nasıl geçti günlerin?
Hyun –Güzel ve karışık.
Geun –Nasıl yani?
Hyun –Yasemin'in babası ile ilgili sorunları vardı onu halletmeye çalışıyor üstesinden gelmeye çalıştığı bir şey var.Onun için endişeleniyorum.Güzel yanı onun yanındayım ve burası gerçekten çok güzel.
Geun –Kore'ye dönmeden burayı gezmek istiyorum.
Hyun –Tamam olur.
Geun –Yasemin'e çok güzel bir haberim var ayrıca hatta 2 iyi haber.
Hyun –Güzel haberler mi?
Geun –Sana da söylemeyeceğim.Konserden sonra mutluluk patlaması yaşasın madem günleri kötü geçiyor bu güzel haberler moralini yerine getirecek.Ama asıl bomba senin ki olacak : ) Her şey hazır mı?
Hyun –Ah evet hazır.Ama ben çok heyecanlıyım nasıl yapacağım bilmiyorum.
Geun –Hahaha : )
Hyun –Gülmesene seni de göreceğiz!
Geun –Şirketinin yapacağın şeyden haberi var değil mi?Şok etkisi yaşamasınlar sonra.
Hyun –Haberleri var.Hem bu konuyla ilgili sözleşmeyi ona göre imzaladım.Bir sorun çıkmaz.
Geun –Yarın akşamı merakla bekliyorum.
Hyun –Bende öyle...
Ertesi gün: Konser Başlasın!
Yasemin kalkar kalkmaz Hyun Joong'u aramıştı. Birkaç defa aramasına rağmen telefonunu açmamıştı. Yasemin provada olduğunu düşünerek daha fazla aramadı. Annesi ve Asya ile kahvaltısını yaptı.
Asya –Bugünkü konsere babamda gelecek.
Yasemin –Bu nerden çıktı şimdi?
Asya –Hyun abim 4 kişilik bilet getirdi bu sabah. Hem de viplerden.
Yasemin –Buraya mı geldi beni niye uyandırmadınız?
Annesi –Uyuduğunu öğrenince seni uyandırmak istemedi.
Yasemin gülümser.
Asya –Şuna bak anne nasıl mutlu oldu.Kendi kendine gülmeye başladı.
Yasemin –Şapşiğim hadi kahvaltını yap.
Kahvaltılarını yaptıktan sonra Yasemin önce duşa girmiş sonra saçlarını su dalgası şeklinde şekil vermişti.Ardından beyaz tenine yakışacak şekilde dizlerine gelen kırmızı elbisesini giymişti.Aralık ayında olmalarına rağmen bugün hava oldukça güzel görünüyordu.Gökyüzü masmavi,güneş tüm enerjisiyle İstanbul'u ısıtmak için çaba harcıyordu.Ilık esen rüzgarda akıllara nisan ayını getiriyordu.
Kırmızı elbisesini topuklu kısa bot çizmesiyle tamamlayarak konsere hazırlanmıştı. Konser akşam 7'de başlamasına rağmen erkenden hazırlanmıştı. Ardından Asya'yı hazırlamış, annesini de süslemekle cebelleşmişti. Annesi istemem dese de Yasemin'in elinden kurtulamamıştı. Akşam 5 olduğunda babası onları almaya gelmişti. Zili çaldığında kızlar ve annesi aşağıya inmişti.
Babası Yasemin'in annesine dönerek –Çok güzel olmuşsun.
Annesi –Teşekkür ederim.
Asya –Baba aşk olsun ben daha güzel olmamış mıyım?
Babası –Prensesim tabi ki de en güzelleri sensin. Yasemin sende çok güzel olmuşsun kızım.
Yasemin –Teşekkür ederim.
Yasemin Asya ve annesi babasının arabasına binmişler konsere doğru gidiyorlardı.Bu sırada Yasemin'in telefonu çaldı.Arayan Hyun'du.
Hyun –Canım nerdesiniz?
Yasemin –Yoldayız hayatım 1 saate kadar orada oluruz.
Hyun –Tamam bekliyorum.Kulise gelmeyi unutma.
Yasemin –Tamam..
Konser alanına geldiklerinde anne babası ve Asya yerlerini almışlardı.Yasemin ise Hyun'u görmek için kulise gidiyordu. Önce güvenlik engeline takılmıştı ardından içeri alındı.
Hyun –Aşkım geldin sonunda.Ovv çok güzel olmuşsun.Kırmızı çok yakışmış.
Yasemin –Teşekkür ederim.Sesleri duyuyor musun?Herkes seni bekliyor.Çok heyecanlılar.
Hyun –Ben daha heyecanlıyım onlardan.
Yasemin- Bu sahne heyecanı hiç bitmiyor değil mi?Sakin ol her şey çok güzel olacak!
Hyun –Bu arada bak kim var burada?
Diyerek içeri geleni gösterir.
Yasemin –Geun Suk!Sende mi geldin inanmıyorum.
Diyerek Geun Suk'a sarılır.
Geun –Evet sürpriz yapmak istedim.Başka sürprizlerim de var ama konser çıkışında söyleyeceğim.
Yasemin –Yaa ama çok merak ettim.
Geun –Üzgünüm konser çıkışını beklemelisin.
Yasemin –Çok özlemişim seni.
Geun –Bende çok özlemişim.
Hyun –Hey bu kadar yeter.Beni bile böyle karşılamadın.
Yasemin –Hyunn,anlaşma !
Hyun –Tamam tamam sustum.
Geun –Ne anlaşmasıymış bu?
Yasemin –Basit bir kıskançlık anlaşması.Neyse ben çıkıyorum artık konserin başlamasına az kaldı.
Hyun –Tamam canım..
Yasemin kulisten çıkmıştı.
Hyun –Geun Suk heyecandan ölebilirim.
Geun –Sakinleştirici bir şeyler içseydin papatya çayı iyi gelir mesela.
Hyun –İçtim ama faydası yok.
Geun –Sakin sakin her şey çok güzel olacak!
Ve konser başlamıştı. Herkes çok eğleniyordu. Danslar, şarkılar her şey mükkemmeldi. Konserin bitmesine az kalmıştı. Hyun'un söyledikleri arkadan tercüman tarafından çevriliyordu.
Hyun –Zaman çok çabuk geçiyor değil mi? Konser başlamadan önce çok heyecanlıydım hala öyleyim. Sizinle burada olmaktan çok mutluyum bu beni çok heyecanlandırdı ama başka bir özel nedeni daha var. Son 2 şarkı daha söyleyelim beraber olur mu? Bu şarkıların benim için önemi çok büyük şimdi söyleyeceğim ''If You Are Like Me'' şarkısının her kelimesi benim için birini hatırlatıyor.Bu şarkıyı ona armağan ediyorum.
Diyerek şarkıyı Yasemin'e bakarak söylemişti.
Hyun –Son şarkı!Sizden ayrılmak zorunda olmaktan dolayı üzüntülüyüm.Ama buradan ayrılmadan önce sizinle paylaşmak istediğim çok önemli bir şey daha var. Bu son şarkı kalbimden geçenleri anlatan bir şarkı ama bunu söylerken yanımda olmasını istediğim biri daha var.Yasemin şarkıyı söylerken bana eşlik eder misin?
Yasemin çok şaşırmıştı.Hiçbir şey söyleyemiyordu yerinde çakılmıştı adeta.
Asya –Abla ne duruyorsun seni çağırıyor.Abla hey kendine gel.
Yasemin –Ben yanlış mı duydum?
Asya –Doğru duydun.
Diyerek elinden tutar ve sahneye doğru çekiştirir.Yolun yarısına kadar elinden tutarak onu getirir.Sonrasında onu bırakır ve yerine geçer.Yasemin artık tek başına yavaş adımlarla sahneye doğru gider.Hayranlar ise ne olduğunu çözmeye çalışırken kıskançlık çığlıkları kopuyordur.
Yasemin merdivenlerden sahneye çıktığında Hyun Joong elinden tutar ve sahneye beraber yürürler.
Yasemin sessizce Hyun'a söylenir.
Yasemin –Hyun Joong ne yaptığını zannediyorsun.Ahh seni öldürmek istiyorum.Herkes bize bakıyor.
Hyun –Evet bana eşlik edecek kişi Yasemin.Burada siz onu tanımıyorsunuz ama Kore'de yakında albümü çıkacak.Bunları söylemek değildi amacım aslında ama onu size tanıtmak istedim.Yasemin'in çok sevdiği bir şarkı var. Benimde çok sevdiğim bir şarkı ve sözleri gerçekten kalbimden geçenleri anlatıyor.Başlayalım mı?
Yasemin hala ne yapacağını bilmez şekilde sahnede Hyun Joong'u izliyordu.Şarkı başlamıştı.Tüm şarkı boyunca Yasemin'in gözlerine bakarak söylemişti.Fortunate (Şanslıyım)
Seninle tanıştığım ve saçlarına dokunabildiğim için
Seninle tanıştığım ve birbirimize bakarak, nefes alabildiğimiz için
Bana sarıldığın ve zor zamanlarımızda gözyaşlarımızı paylaşabildiğimiz için
Çok şanslıyım...
Seni tanıdığım bu güzel dünyada olduğum ve burada olduğun için.
Şiddetli bir rüzgarda,
Islanan bir çatı altında tek başıma orada olmayı umursamıyorum.
Günlük hayatın sıkıcılığı,
Meşakkatli yaşam savaşı kesinlikle anlamsız olamaz.
Çünkü sen her zaman yanımdasın,
Çünkü yanımda mükemmel biri var;
Sen!
Seninle tanıştığım için
Ve birlikte yemek yapıp paylaşabildiğimiz için
Seninle tanıştığım
Ve ellerin üşüdüğünde ellerini tutabildiğim için
Sana sarılabildiğim
Ve yardım edemesem de seni rahatlatmaya çalışabildiğim için
Çok şanslıyım;
Seni tanıdığım bu güzel dünyada olduğum ve burada olduğun için!
Şiddetli bir rüzgarda,
Islanan bir çatı altında tek başıma orada olmayı umursamıyorum.
Günlük hayatın sıkıcılığı,
Meşakkatli yaşam savaşı kesinlikle anlamsız olamaz.
Çünkü sen her zaman yanımdasın,
Çünkü yanımda mükemmel biri var;
Sen!
Seninle tanıştığım ve saçlarına dokunabildiğim için.
Şarkının son sözlerinde Hyun Joong Yasemin 'in önünde diz çökmüştü. Bu şarkıyı Hyun Joong'dan ne zaman duysa ağlamasına engel olamıyordu. Yine göz yaşları için de Hyun'u izliyordu. Bu sırada yine konserde çığlıklar kopmuştu . Hyun Joong'u kıskandığı için ağlayanlar bile vardı .
Şarkı sona erdiğinde ise Hyun Joong cebinden bir kutu çıkarmış.Bu sırada arkadan bir müzik çalıyordu..Son söylediği şarkının playback'iydi. Ardından yukarıdan beyaz,kırmızı gülün çiçekleri ve papatyalar onların olduğu yere doğru yağmur şeklinde düşüyordu.
Hyun –Ben çok şanslıyım.Beni böylesine seven biriyle karşılaştığım için,beni hayatına kabul ettiğin için...Hayatımda ilk defa duygularımı bu kadar yoğun hissettiren biriyle karşılaştım. Her an seni kaybetmek korkusuyla yaşamasını öğrendim, senden ayrılamayacağımı öğrendim. Yasemin ben senden bir an bile ayrı kalmak istemiyorum. Sabah kalktığımda yanımda parlayan güneşim, akşam ışıldayan yıldızım olmanı istiyorum. Ben hayatımın her anını seninle paylaşmak istiyorum. Sende benimle hayatını paylaşmak istiyor musun? Benimle evlenir misin?
Yasemin gözyaşları içinde şaşkınca önce Hyun'a sonra konser alanındaki insanlara baktı. Herkes sessizce Yasemin'den çıkacak bir kelimeye odaklanmıştı.
Yasemin tekrar Hyun'a döndü elini tutarak ayağa kaldırdı.
Yasemin – Bay Kim Hyun Joong bende seninle hayatımı paylaşmak istiyorum.
Hyun Yasemin'e sarılmıştı.Alkışlar eşliğinde Hyun Yasemin'in parmağına yüzüğü takmıştı. Sonrasında Hyun Yasemin'in alnına öpücük kondurmuştu.
Sahneden el ele ayrılarak kulise doğru gitmişlerdi.Kulis
Yasemin hala şaşkındı;oturacak bir yer buldu ve hemen oturdu önünde duran bardaktaki suyu içti.
Hyun'da hemen yanına oturdu.
Yasemin –Sen delisin.Ne yaptığının farkında mısın?Yarın her yerde haber olacaksın.Hayranların,şirketin.İnanmıyorum..
Hyun –Yasemin neden böylesin normalde mutlu olman gerekmez mi?
Yasemin –Çünkü ben seninle evlenemem Hyun Joong!
Hyun –Ne!Ama kabul ettin.
Yasemin –Hayranlarının karşısında nasıl hayır diyerek seni kötü duruma düşürebilirdim.
Hyun –Anlamıyorum gerçekten seni anlamıyorum.
Yasemin –Üzgünüm Hyun Joong seninle evlenemem...