Karşımda beni izleyen birini görünce şaşırmıştım. Nefes almaya çalışırken karşımda bana üzgün gözlerle bakan bir çift gözü karşımda görünce çok şaşırmıştım. Burada ne işi vardı?
Gelen Young Soo'dan başkası değildi. Neden gelmişti ve burayı nasıl bulmuştu?! Acı dolu gözlerini farketmek çokta zor değildi. Yavaş yavaş kendime geliyordum. Kesik kesikte olsa nefes alabiliyordum. Young Soo'nun sözleri kulaklarımda çınlıyordu.
Young Soo'nun ağzında:
İçimdeki duygularımı bastırdığımı ve Yasemin'i kaybettiğimi, aslında onun kalbinde aşk adına tek kırıntıya bile sahip olmadığımı, Yasemin'i o halde gördüğümde daha iyi anladım. Meğer sadece dildeymiş benim 'sadece arkadaşız' deyişlerim. Onu bu halde 2.görüşüm. Ve yine Hyun Joong yüzündendi. Artık buna katlanamıyordum. Kolundan tutup çok uzaklara götürmek ve içindeki alevi söndürmek istiyorum. Ama o yine acı çekerek olduğu yerde kalmayı tercih ediyor. İçimdeki duyguları bastırmaya çalıştıkça olanlar beni Yasemin'e daha da çekiyor. Bugün onun elini ilk kez tutuşum. Neden geldim buraya?! Bir magazin haberi yüzünden onca yolu sadece onun için gelmiş olmam acınacak durum değil mi.. Sadece onun yanında olup destek olmak, üzülmesini engellemek için geldim. Geun Suk'tan adresi aldım. Onunla böyle karşılaşacağımızı düşünmemiştim. Haberleri öğrenmiş olmalı ki bu hale geldi. Geç kalmıştım,herşey için...
Yazar:
Young Soo – Yasemin neyin var, hemen hastaneye gidiyoruz hadi.
Yasemin hayır anlamında elini sallamıştı. İyi gözükmeye çalışıyordu. Bu sırada Soo Yasemin'in elini sıkıca tuttu.
Soo –Tamam sakin ol.. Derin derin nefes al, her şey yolunda.
Yasemin Soo'nun sözleriyle biraz daha kendine gelmiş olmalı ki nefes alışları düzelmeye başlamıştı.
Hyun:
Hyun Yasemin'in çıktığını görünce olanları anlamak için annesinin yanına gitmişti..
Hyun – Anne Yasemin'e ne dedin!
Annesi –Gerçekleri söyledim.
Hyun –Bir dakikanı bile boşuna harcamıyorsun dimi sadece 2-3 dakika ortadan kayboldum! Ne gerçeklerinden bahsediyorsun?
Annesi –Kore'de çıkan haberler.
Hyun –Sana gerçekten inanmıyorum. Nasıl yaparsın bunu ya! Bunu onunla konuşacaktım zaten. Neden sen söylüyorsun.
Annesi – Yeter oğlum artık gerçekten yeter. Nerede durman gerektiğini bilmiyorsun. Bu haberlerden sonra Kore'de iş yapabileceğini mi zannediyorsun! Herkesin gözünde farklısın artık.
Hyun –Gerekirse şarkıcılık ve oyunculuk yapmam ama yinede Yasemin'le evlenirim ve ona zarar gelmesine engel olurum anlıyor musun! Eğer bundan dolayı üzülecekse ülke bile değiştiririm. Bence artık sen dur anne! Oğlunu kaybetmeden dur...
Annesi –Hyun Joong!!
Hyun arkasını dönüp Yasemin'e bakmaya çıkmıştı. Dışarıya çıktığında gördüğü manzara karşısında şaşırsa da Yasemin'in o halini görür görmez Yasemin'in yanına gider.
Bu sırada Young Soo Yasemin'in elini bırakır.
Hyun –Yasemin neyin var!
Yasemin –İyiyim merak etme
Hyun –Hiç iyi gözükmüyorsun, hemen hastaneye gidiyoruz.
Yasemin –İyiyim dedim Hyun, sadece astık krizi tuttu şuan iyiyim.
Hyun – Annem tam olarak sana ne söyledi bilmiyorum ama hiçbir şey düşünme tamam mı! Her şeyi halledicem ben.
Yasemin –Nasıl bu kadar iğrençleşebilirler Hyun, anlamıyorum. Birlikte olduğumuzu, hamile olduğumu!
Hyun – Bu haberi kim yaptıysa onu bulacağım ve haberi düzelttireceğim merak etme. Yasemin güçlü olman gerekiyor. Bunlar sana şuan yabancı gelen şeyler, ama hep hayatında olacak yalan yanlış bir sürü haber çıkacak.
Yasemin –Bu haberler sana da zarar verecek. Ve arkadaşlarıma da. Hwa, Tia, Alice..
Hyun –Aşkım bana güven her şey yoluna girecek.
Yasemin –Hiç bir şey yoluna girmeyecek. Bu haberler şuan Kore boyutunda yakında burada da benzer haberler yapılacağına eminim!
Hyun –Yasemin böyle yapma.. Koredeki haberler yalanlandığında burada da yalanlanacak merak etme.
Yasemin bir süre susar. Sonra Young Soo'ya döner.
Yasemin –Young Soo kusura bakma senide doğru düzgün karşılayamadım bir merhaba bile diyemedim.
Soo –Saçmalama önemli değil. Şimdi iyisin değil mi?
Yasemin –İyiyim..
Hyun –Hoş geldin Young Soo ama seni buraya getiren ne?
Soo –İş...
Hyun –Aynı otelde karşılaşmamız enteresan.
Soo –Aslında Geun Suk'tan kaldığınız otelin adresini aldım. Ama böyle bir karşılama olacağını düşünmemiştim.
Soo'nun ağzından:
Hyun'un buraya gelme sebebimi sorması üzerine sadece 'iş' diyebilmiştim. Ama tek sebebi Yasemin'di. O iğrenç haberleri ve fanların yazdığı kötü yorumlardan sonra iyi halde olmayacağını düşünmüştüm. Gerçektende öyle oldu. Yasemin fazla hassas, kırılgan ve ince düşünceli biri. Hemen kırılıp, üzülebilecek biri. Ama hata yaptığımı anladım. Yanında aşık olduğu adam varken 3. Kişi olarak burada olmamın bir anlamı yoktu.
Hyun –Yasemin gerçekten iyi misin hastaneye gitsek daha iyi olmaz mı?
Yasemin –İyiyim şuan. Hastanelik bir şey yok.
Hyun –O zaman biraz dolaşalım ne dersin? Sana da iyi gelir.
Yasemin –Olur, Geun Suk'u da çağırsana. Ayıp oldu hiçbir yeri görmeden dönmesin Kore'ye.
Hyun –Tamam
Yasemin –Young Soo sende geliyorsun bizimle.
Soo –Aslında ben dinlensem...
Yasemin –Şiistt olmaz. Geçen geldiğinde de ilgilenemedim seninle. Bu sefer biraz gezdirmiş olurum. Hem benimde kafam dağılır. Hı?
Soo Yasemin'in isteğini geri çevirememişti. Hyun odasına birkaç eşyasını almak ve Geun Suk'u çapırma için yukarı çıkmıştı. Young Soo ise boş bir odaya yerleşmek için dışarı çıkmıştı. Küçük bavulunu odasına çıkarıp hemen Yasemin'in yanına gelmişti.
Soo –Hiç iyi görünmüyorsun. Bu halde gezmek istediğinden emin misin?
Yasemin – Kafamı dağıtmak istiyorum Young Soo yoksa düşündükçe kafayı yiyeceğim.
Soo –Büyük hayal kırıklığına uğramış olmalısın. Bu kadar güzel evlenme teklifinden sonra.
Yasemin –Hyun Joong ile üstesinden gelmemiz gereken tek konu bu değil ki.. Yoruldum.
Soo –Hyun Joong vazgeçmeyecek gibi gözüküyor. Ona güvenmelisin.
Yasemin –Ona güveniyorum zaten. Ama bu haberler sadece beni etkilemeyecek Soo. Yakında albüm hazırlıklarına başlayacaktık. Benim yüzümden grubumda zarar görecek. Bu haberlerden sonra bize iyi bakılmayacak.
Soo –Öyle düşünme, başta sen olmak üzere hepiniz çok başarılısınız.
Yasemin –O zaman neden başarımız yerine bunlardan bahsediliyor. Çoğu haber yayınının Hyun'u ünlü olmak için kullandığını yazdığına eminim. Ya ben sadece başarılı olmak istedim! 4 sene boyunca hafta sonları bile çalıştım. Sürekli sesimi, dansımı nasıl daha fazla geliştiririm diye çaba harcadım. Sırf ailem benimle gurur duysun diye, hayallerime ulaşayım, mutlu olayım diye çalıştım. Şimdi uydurma saçma sapan haberler yüzünden hepsi gölgede kaldı. Başarım konuşulması gerekirken özel hayatım herkesin önüne serildi.
Soo –Seni çok iyi anlıyorum ama direneceksin. Bunlar başarılı olman için yoluna çıkan taşlar. Bu taşlara takılmadan, istediğin yola ulaşman lazım. Bunun içinde 4 sene boyunca uğraştığın şeyin peşinden aynı azimle ilerlemelisin. Hayal kırıklığına uğramamalısın. Madem böyle haberler çıktı sende sesinle ve dansınla onlara en güzel cevabı ver. Hayallerinden vazgeçme ve hep onların peşinden git! HAYALLERİN PEŞİNDEN gittiğin zaman amacına ulaşacak ve mutlu olacaksın.
Yasemin –İyi ki varsın Young Soo.
Diyerek Soo'ya sarılmıştı Yasemin.
Young Soo'nun ağzından
Bana birden sarıldığında kalbim yerinden çıkacak sandım. İlk defa sarıldı bana. İsmi gibi çiçek kokuyordu. Karşılık verip sarılmak istedim ama onun başkasına ait olduğu düşüncesiyle bunu yapamadım. Oysa saçlarına dokunmak ve onu sıkıca sarmak, acısını dindirmek isterdim. Bu hikayenin sonunda en fazla acı çeken ben olacağımı hissettim. Buraya gelmemem gerektiğini beynim söylese de onu rahatlatabildiğim için hiçbir pişmanlık duymamıştım. Ona HAYALLERİN PEŞİNDEN koşmasını gerektiğini hatırlattım. Zaten bunu senelerce yapıyordu, sadece hatırlaması gerekiyordu. Peki ya ben hayallerimin peşinden nasıl koşabilirdim? Hayalim başkasına aitken nasıl ona ulaşmayı 'hayal' ederdim. Bu sarılma kalbime iyi gelmedi. Daha fazla acı çekiyorum...
Yazar:
Yasemin güler yüzlülüğü ile Soo'dan ayrılmıştı. Soo'nun durgun halini fark etmiş olsa da Hyun ve Geun'un gelmesiyle konuşmamışlardı. Yasemin Anadolu yakasında yaşıyordu. Önce deniz turu ile birçok yeri tanıştım sonra önemli müzeleri, camileri, Eminönü, Ortaköy, Taksim gibi işlek yerleri gezdirmişti. Eminönünde birşeyler yemişler ve tekrar Anadolu yakasına geçmişlerdi. Ayrılmadan önce Yasemin Kızkulesi karşısında güzel bir cafede çay ve simit keyfi yapmayı önermişti. Hep birlikte Kızkulesine gitmişlerdi. Geun ve Soo derin muhabbete dalmışlar Yasemin denizi izleyerek derin düşüncelere dalmıştı. Hyun Joong ise Yasemin'i izliyordu.
Hyun –Ne düşünüyorsun bu kadar derin?
Yasemin –Hı?
Hyun –Uzaklara dalmışsın.
Yasemin –Aa evet, ne güzel dimi. Aralık ayında olmamıza rağmen deniz durgun bugün.
Hyun –Aklından başka şeyler geçiyor gibi.
Yasemin –Bizim denizimiz ne zaman durulacak Hyun Joong?
Hyun – Mutlu olman için elimden gelen her şeyi yapacağım! Her şey yoluna girecek.
Yasemin –İlk tanıştığımız zamanlar ne güzeldi. Sevgili değildik ama çok mutluydum.
Hyun –Bende çok mutluydum, ama biraz gıcıktın.
Yasemin –Bana mı diyorsun, asıl sen gıcıktın. Hırsızmış! Hıh
Hyun –Ömür boyu bunu kullanacaksın dimi?
Yasemin –Evet kullanmayı düşünüyorum
Hyun –Sana ne demeli. Geun Suk'la o kadar yakındın ki!
Yasemin –Ne vardı bunda! Asıl senin dansçına ne demeli. Hala aklımda söylediği şey. Giyinmen gerektiğini söylediğinde 'yardım edeyim mi' demişti. Neyine yardım edecekse!
Hyun –Ovv beni kıskanmış mıydın yani o zaman?
Yasemin –Tabiki de kıskanmıştım!
Hyun –Kıskanmakta haklısın hayatım. Böyle yakışıklı bir sevgilin var..
Yasemin –Ukala!
Hyun –Sensin o
Yasemin –Güzel olmasam da benimde sevenlerim var aşkım. Ukalalık olmasın diye susuyordum ama..
Hyun – Bir tane de değil öyle mi? Kimmiş onlar?!
Yasemin –Ahmet, Mehmet, Veli, Hasan, Umut, Okan
Hyun-Yaseminnn!
Hyun çok kızgın bir ifadeyle Yasemin'e bakıyordu. Yasemin bu ifadeden sonra gülmeye başlamıştı.
Yasemin –Şaka yapıyorum aşkım beni senden başka kim alır ki! : ) Kaldım başına.
Hyun – Bir an gerçek sandım.
Yasemin –Korkma korkma sadece 3 kişi bana sevgisini itiraf etmişti. Başka olduysa da bilmiyorum.
Hyun – Kimdi onlar?
Yasemin –Biri liseden arkadaşımdı, diğeri dans bölümünden. 3.süde dans kursundan.
Hyun –Aish niye seni seviyorlar ki! Başkası mı yok.
Yasemin –Konuyu açtığıma pişman oldum şuan. O zaman senin neden bu kadar hayranın var, başka idol mü yok!
Hyun –Unutma aşkım sende karşındaki idole aşık oldun.
Yasemin –Bu daha kötü ya en azından beni sevenler bir elin parmağını geçmiyor. Senin sevenlerini hesaplamaya benim matematiğim yetmiyor.
Hyun –Biz neden dönüp dolaşıp kıskanma konusuna geliyoruz anlamıyorum.
Yasemin –Evet bence de : )
Bu sırada Yasemin'in telefonu çalmıştı. Arayan Yasemin'in annesiydi.
Yasemin –Efendim anne.
Annesi –Hemen eve geliyorsun!
Yasemin –Anne iyi misin ne oldu?
Annesi –Eve gel dedim sana. Bu haberler ne Yasemin! Bana hesap vermek zorundasın.
Yasemin –Ne haberi anne bir sakin olup anlatır mısın?
Annesi – Haberlerde hamile olduğun haberleri var. Kızım sen beni öldürecek misin sen! Telefonlarım susmuyor, dayın, teyzen, deden herkes ne oluyor diye arıyor.
Yasemin –İnanmıyorum ya bu kadar çabuk mu Türkiye'ye yayıldı! Geliyorum.
Anne –Gel, gel de artık bana Kore'den bahset olur mu kızım! Bakalım bundan sonra Kore'ye gitmekten bahsedebiliyor musun?
Yasemin-Sakin olur musun lütfen geliyorum dedim!
Annesi telefonu Yasemin'in yüzüne kapatmıştı. Hyun, Geun, Soo meraklı gözlerle Yasemin'e bakıyorlardı.
Hyun – Kötü haber mi?
Yasemin –Annem.. Haberler buraya da yayılmış!
Geun –Çok mu kızdı?
Yasemin –Kore'ye dönmeme engel olacak gibi görünüyor.
Soo –Ama haberler doğru değil ki?
Yasemin –Ben kalkıyorum..
Hyun –Bende geliyorum seninle. Annene her şeyi anlatırız.
Yasemin –Otele dönsen iyi olacak canım. Seni anlamıyor, zaten dinleyeceğini de zannetmiyorum. Çok sinirli.
Hyun –Ama
Yasemin –Gerçekten yalnız gitmem daha doğru Hyun.
Hyun –Tamam ama beni mutlaka haberdar et. Bir şey olursa ara.
Yasemin –Tamam,siz otele dönebilecek misiniz?
Geun –Merak etme bizi adres var.
Yasemin – tamam ben gidiyorum.
Hyun Yasemin'i otobüs durağına kadar eşlik etmişti.
Hyun –Aşkım güçlü ol!
Yasemin –Tamam canım.
Hyun –Bir şey ol...
Yasemin –Biliyorum seni arayacağım. Telaşlanma halletmeye çalışacağım.
Hyun –Tamam..
Yasemin'in otobüsü gelmesiyle binmiş ve eve gitmişti. Kapıyı açan annesiydi. Sinirli olduğu her halinden anlaşılıyordu. Yasemin ayakkabısını çıkarıp salona girer girmez bağırmaya başlamıştı.
Anne –Sen Kore'de ne yapıyorsun Yasemin! Hesap ver bana. Okul ilk amacım demiyor muydun? Nasıl okumak bu!
Yasemin –Anne bu haberlere inandığını söyleme bana.
Anne –Kızım ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bir şey var ki böyle haberler yapmışlar.
Yasemin –Annem bile bana inanmıyorken niye çabalayayım ki ben!
Annesi –Bana düzgün cevap ver. Apartmandan çıkamıyorum insanlar nasıl bakacaklar bize.
Yasemin –Çok mu merak ediyorsun anne? Hamile miyim acaba? Bilmem düşün bakalım.
Annesi –Benimle ters ters konuşma Yasemin! Hesap ver.
Yasemin –Sen zaten inanmak istediğine inanmışsın anne neyin hesabını istiyorsun?
Annesi – Kızım sen beni delirtmek mi istiyorsun?!Neden çıktı bu haberler. Bazıları ünlü olmak için onu kullandığını bazıları hamile olduğunu söylüyor.
Yasemin –Hamile falan değilim tabiki de anne. Ünlü olmak içinde kimseyi kullanmıyorum. Ya bana bunu sorman bile abest değil mi? Çalışmalarımı, emeklerimi sen gördün.Biliyor olman gerekmiyor mu bunların cevabını?! Nasıl bana güvenmezsin.
Annesi –O zaman bu birden evlilik fikri nereden çıktı. O kadar ünlü biri neden seninle hemen evlenmek istiyor. Daha kaç ay oldu tanışalı!
Yasemin –Sevilmeyi hak etmiyor muyum anne? Bu kadar mı değersizim gözünüzde. Aşık olmuş olamaz mıyız yani. Bu kadar basit olamaz mı cevabı.
Annesi –Bana bunu kanıtlayacaksın!
Yasemin –Anlamadım?!
Annesi –Hamile olmadığını ve onunla birlikte olmadığını kanıtlayacaksın! Salak gibi birde evime aldım o adamı!
Yasemin –İnanmıyorum. Bunu benden istiyor olamazsın.. Dimi anne! Söylesene anneee! Sana güveniyorum böyle bir şeye gerek yok desene.
Annesi –Üzgünüm Yasemin!
Yasemin –Anne cahil bir kadın değilsin sen! Bunları sen söylüyor olamazsın.
Annesi –Yasemin yeter! Hastaneye gidip gerekli muayeni oluyorsun ve raporu bana getiriyorsun! Ve bundan sonra Kore'den bahsetmiyorsun! Konuşmamız bitti. Odana gidebilirsin. Yarın için doktordan randevu almayı unutma.
Yasemin gözünden akan bir damla gözyaşıyla 'ANNE' diyebilmişti sadece.
Yasemin'in ağzından
Bunu söylemiş olamazdı. Yanlış duyuyor olmalıydım! O anda sağır olmayı istedim. Duyma yetim kaybolsaydı ama annemden bu sözleri duymasaydım. Benim annem, canımdan çok sevdiğim annem bana bunları söylemiş olamazdı. Annem! Bana neden acı çektiriyorsun. Neden kalbimin paramparça olmasına neden oluyorsun! Böyle bağnazca şeyi benden nasıl isteyebiliyorsun! Bir neden söylemeliydi ikna olabileceğim bir sebep. Ona güven vermeyecek ne yapmıştım bu yaşıma kadar. Karşımda bunları söyleyen annem olamazdı. Şaka olmalıydı herşey. Biri çıkıp bugün olanların saçma, aptalca bir şaka olduğunu söylemeliydi! Biri çıksın ne olur. Biri çıksın ve her şey aptal bir şakaydı desin. Annem benden bunu istememiş olsun ne olur!!!