SYS-2

296 5 4
                                    

Arkadaşlar hikayemiz bu bölümle birlikte eskiye dönüş yapmaktadır. Hikaye ilk bölümde yaşanılan ana tekrar gelecek ve devam edecektir.
..........

Okulun ilk günüydü. Arkadaşlarımı görmek için can atıyordum. Hepsini çok özlemiştim. Henüz daha bir senedir arkadaş olmamıza rağmen hepsini çok sevmiştim. Bu sene acaba yeni birileri gelecek miydi sınıfa çok merak ediyordum. Hayatıma yeni birileri girecek miydi acaba? Bütün bu düşüncelerden kurtulup üstümü giymeye başladım. Kahvaltı hazırdı, aceleyle bir iki lokma bir şeyler yiyip çantamı kapıp dışarı attım kendimi. Heyecanla okula doğru yürüdüm. Okula girdiğimde kızlar beni bekliyordu hepsiyle sarıldık, özlem giderdik. Her şey gayet normal sıradandı. Sınıfa çıktık, oturduk yerlerimize, yeni hocalar gelmiş. Tanışma faslı ve saçma sapan işler. Tek tek kalk ve kendini tanıt. 'Banu Aydın 16 yaşındayım, doğma büyüme Bursalıyım. 'En sevdiğim ders tabi ki matematik hocam.'deyip oturdum yerime. Kızlarla aramızda gülüştük matematikle ilgisi olmayan bir insanın matematiği seviyorum demesi tabi ki yalakalıktı. Matematik hocası yeniydi ve gözüne girmeliydim. Okulun son saatine kadar bütün hocalarla tek tek tanıştık. Son ders bir hoca girdi içeri. Adamın kendine hayrı yok bize ders anlatmaya gelmiş. Adam karşı binaya üç günde yürüyor, emekli olmalı artık. Bu günde bitti okuldan çıktık, evlere dağıldık. Eve gittiğimde annem sofrayı hazırlamıştı. Yemek yiyip odama geçtim. Pijamalarımı giyip ilk günün yorgunluğuyla birlikte hemen uyudum. Sabah annemin 'Banuuuu kaaalk okula geç kalacaksın.' bağırışlarıyla gözümü açtım. Şu okulu daha geç saatte yapsalar ne olacakti sanki diye mızıldanarak yatağımdan kalktım. Üstümü giydim bir iki lokma bir şey yiyip okulun yolunu tuttum yine monoton günler başlamıştı. Okula geldiğimde yine Melike ile İrem, beni bahçede karşıladı. Beraber sınıfa çıktık. İlk ders bunak fizikçinindi. Şimdiden sıkılmıştım bile. Oturduk sıralara sohbet muhabbet gırgır şamata eglenirken fizikçi girdi sınıfa. Yoklama almaya başladı.
- Furkaan
-Buradayım hocam
-Nazlı
-Burda
-Kemal
-Buradayım
- Haliiitt
-...
-Halit yok mu evladım dedi fizikçi. Sınıfça gülüşmeye başladık. Bizim sınıfta öyle biri yoktu. Hocayla dalga geçmeye başlamıştık ki içeri bir cocuk girdi. Uzun boyu, çekik küçük gözleri, kahverengi saçları, bembeyaz teni ve güzel kıyafetleriyle oldukça büyüleyiciydi gözümde. Biran her şeyi unutup ona yoğunlaşmıştım. Çok yakışıklıydı. Onun o küçük gözlerinde adeta kendimi bulmuştum. Uzun süredir kimseden bu kadar etkilenmemiştim ama o bana bakmaz derken aklım başıma geldi. Banu saçmalama sana neden bakmasın, uzun boyum kahverengi saçlarım, mavi gözlerim, beyaz tenim ile gayet de güzeldim. Ben neler düşünüyordum böyle. O mu yakışıklıydı hiçte bile... Ben bunları düşünüyorken hocanın sesiyle kendime geldim.
Hoca ona kim olduğunu sordu. 'Ben Halit.' dedi. Halit mi? Demek ki Halit buydu.

Seni Yeniden SevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin