Multide Ece'nin çekimlerden fotoğrafı var. Öpüldünüz :*
Bu hafta hiç beklemediğim şekilde oldu. İlk olarak dergi güzeli oldum. :D Yani dergi kapak kızı seçildim. Buna mutlu oldum ama sanki benden habersiz bir iş çevriliyor gibime geliyor. Yani , ne bileyim , ben Cemre'yle Çağatay'ı gizli saklı konuşurken gördüm. İkisine de güvenim sonsuzdu ama neden gizli saklı konuşuyorlardı ki ? İlk başta konuşmalarını dinleyemedim. Çağatay beni her dinlemeye çalıştığımda yakaladı ve Cemre'ye "Daha sonra konuşuruz " dedi.
Bugün de yine çekimler var ama bu sefer dışarıda olacakmış. Tamam ,dedim. Belki bu benim için bir dönüm noktası olabilirdi. Belki ölene kadar manken olabilir ; büyüdüğümde de eski manken olarak anılabilirdim. Ne kadar havalı ve harika görünse de ben manken değil , şarkıcı felan olurum , olmadı amcamın şirketinde bir şeyler yaparım. Ya bana çaycılık işini verirlerse ? Ya amcama ve taş çocuklara ömrümün sonuna kadar çay taşırsam ? Biterim olum ben ! Düşünsenize 16 yaşında dergi kapak kızı olmayı bırakıp çaycılığa başlıyormuşum ! Çağatay ' dan ayrılıp bizim sümüklü Osman'la çıkıyormuşum. Ölürüm daha iyi !
"Kalk lan geldik."
Cemre'nin beni dürtüklemesiyle yerimden sıçrıyorum.
"Çekim çoh hojdir ama banena " diye bağırıyorum . Arabadan beni sürükleyerek çıkarıyor. Ah be Cemre !
"Vay anasını! Burası cennet gibi yaaa"
Gene ne kadar görgüsüz olduğumu ortaya koyuyorum. Her yer mor çiçeklerle dolu.
"Burada mı çekim yapacağız ?"
"Evet tatlım."
Ebru Hanım çok tatlı lo. Kadın sürekli gülümsüyor. Sürekli benimle ilgileniyor. Kadının bir tatlılığı var yani ,ne diyeyim, ısırasım geliyor.
Çiçeklere doğru koşmaya başlıyorum. Koşuyorum ama ayağım takılıp tam düşecekken beyaz atlı prensim -Çağatay- beni tutuveriyor. Ağzımdan şunlar dökülüyor.
"Çağatay, ölünce beni bu gamzelerine gömeceğine söz ver ."
Kocaman bir kahkaha atıyor ve beni hala yere yatırır gibi tek eliyle tutuyor. Hemen bir fotoğraf sesi geliyor. Aynı anda sesin geldiği yere dönüyoruz. Canım Ebru hanım (!) meğer bizi çekiyormuş. O anda Çağatay beni ayağa kaldırıyor. Hemen Çağatay'ın üstüne bakıyorum . Sonuçta ben ünlü biriyim. Bir haftada Instagram'ımda 300 kişi beni takip etmeye başladı. Tabe olum . Boru mu bu ? Biraz götüm kalkmış olabilir yane . :D Çağatay'ı ilk defa böyle görüyorum. Sanki bilerek böyle giyinmiş gibi. Çok uyumlu olmuşuz. O da benim gibi siyahlara bürünmüş. Acaba Çağatay ' a da makyaj yapmışlar mıdır ? Çağatay ' ın suratına bakıyorum. Göz farı , ruj falan ... Yakıştı yakıştı. Hem de çoook !
"Ece, ilk defa mı erkek görüyorsun? "
Çağatay' a 'anan güzel mi' bakışlarımı yolluyorum.
"İlk defa erkek görmüyorum. Sadece erkeğe benzemiş bir Çağatay görüyorum. "
"Bunu daha sonra konuşuruz Ece, çünkü bunun cezasını ödeyeceksin."
" Ceza çok hojdir ama benane "
Yine şip şak sesi. Cemre ' de Emre'yle arkada bize bakıp kahkaha atıyorlar.
"Ebru Hanım, ben biraz şuraya uzansam. Çok yoruldum da sabahtan beri. Zaten bugünkü enerjimi bu elbiseye harcadım. Valla giymek için Cemre'yle öldük öldük dirildik. Bir de sıcak."