Merhaba uzun zaman oldu ama bir türlü fırsat bulamadım. Sürekli işlerim çıkıyordu.Elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıyorum. Bir de telefondan yazınca kolay degil.
Umarım begenirsiniz iyi okumalar.
Benimle çıkar mısın?
Benimle çıkar mısın?
Benimle çıkar mısın?
Beynimde yankılanan bu iki kelime beni şaşırtmıştı. Aras ne dediğinin farkınfa değildi herhalde. Çünkü daha sabah bana canını yakarım diyordu.
Belkide pişman olmuştur.
Anca rüyada derim...Ona anlamaz bakışlar atarken oda benden cevap bekler gibi bakıyordu.
Galiba ciddiydi. Ama bir sorunumuz var ben istiyormuyum. Aslında ilk karşılaştıgımızdaki gülüşleri bana uyuyan güzel deyişi...aslında o zaman ona sinir olmuştum. Yine de tatlıydı. Hatta çok şekerdi.
Hayır asel ne saçmalıyorsun hergün başka biriyle birlikte olan biriylemi sevgili olucaksın. Nerdesin iç ses genelde hep beni tersler ama şimdi yok.
'Belki bu konu hakkında kendin karar vermelisin.'
Hah burdaymış.Aras'ı biraz iteleyip gözlerine baktım.
"Sen benimle kesinlikle eğleniyorsun. Daha sabah canını yakıcam diyordun ben senin oyuncağınmıyım?"Bunu söylememle Aras gülmeye başladı,hatta bildiğin kahkaha attı. Allah,ım ne güzel gülüyor böyle. Aptal düşüncelerimden çıkıp Aras'ın koluna sertçe vurdum.
"Ne gülüyorsun bee."
Yok daha neler mahalle karısı olsaydın asel. Be nedir ya. Aras yüzündeki kahkahasını durdurup bana daha çok yaklaşıp gözlerimin içine baktı."Ne kadar da safsın..."
Bu bana hakaretmi etti yoksa yine saçmalıyormu? Zaten saçmalamayı adet edinmiş belliki? Arası sert bir şekilde itip ayağa kalktım.
Aras da ayağa kalkıp tam karşımda durdu. Sinsice sırıtıp konuştu."Sana çıkma teklifi ediceğimimi düşündün. Çok aptalsın. Hem zaten benim birlikte olucağım kızlar grubuna girmiyorsun..."
Haah onun kızlar grubuna girmiyormuşum sanki ben senin kızlar grubunda olmaya çok meraklıyım."Senin kızlar grubuna giremem. Çünkü ben senin birlikte olduğun kızlardan değilim. Arascığım!"
Bu benim iyice sinirlerimi bozuyor içmişmi ne sanki teklif etse ben kabul edicem manyak,aptal,egoist daha çok sayardım da bu ego yığınıyla aynı ortamda olmak canımı sıkmaya başladı.
"Manyak git kendine dalga geçicek başka birini bul"
Arkamı dönüp içeriye doğru yürümeye başladım.
"Dur ya nereye? Daha konuşuyorduk."
Ona dönüp sinirli bir şekilde baktım. Şuan sinirden onu öldürebilirdim. Hatta parçalara ayırabilirim.
"Bak zaten annemin başına gelenler yüzünden sinirlerim bozuk git kendine eğlenecek başka birini bul. Tamam."deyip tekrar arkama dönüp yürümeye başlamıştım ki Aras'ın bana söylediği şeyle olduğum yerde kaldım.
"Sana çıkma teklifi etseydim kabul edermiydin?"Eğlenir tonuyla çıkan sesi beni çileden çıkarıyordu. Neden kabul edicekmişim ki. Tekrar ona döndüm ve işaret parmağımı ona doğru salladım.
"Bak. Son kez söylüyorum benimle dalga geçmekten vazgeç." Sesim biraz yüksek çıkmıştı. Aras sırıtıp bana doğru ilerledi.
Gözlerimin içine bilmediğim bir duyguyla bakıyordu. Bana biraz daha yaklaşıp
"Sen ne tatlı şeysin öyle!"diyip ona doğru salladığım elimi eline aldı. Elime dokundu...bana dokundu.Bir arasa bir de elimi tuttuğu eline bakıyordum. Elimi tuttuğu eli benimkinin tersine sıcacıktı. Bir an hiç bırakmasın istedim.
Kendine gel asel o seni sevmiyorum.
Sadece eğleniyor. Elimi çekecekken Aras sert bir şekilde elimi bırakıp sağ omzuma çarpıp hızla yanımdan geçti.Arkasından bakıp elimi omzuma bıraktım. Hayvan nasıl da çarptı koluma kıracaktı nerdeyse.
"Dengesiz ne olucak?"
Sinirle söylendiğimde gözüm hala Arastaydı.
"Seni duydum."
Bagırarak konuşup balkon kapısından içeri girdi. Duyarsan duy sanki yalan söyledik.
Ben de hızla eve döğru ilerleyip içeri girdim. Ortalıkta kimse yoktu salonda gözümü gezdirirken masanın üzerindeki çerçeve dikkatimi çekti. Masaya doğru ilerleyip çerçeveyi elime aldım. Çerçevede bir kadın bir erkek ve ortalarında küçük bir bebek vardı sanırım altı aylıktı.
Çok mutlu bir tabloydu.
"Sen ne yapıyorsun?"
Gelen sesle korkup irkildiğimde çerçeve elimden düştü ve çerçeve kırıldı.
Ayla cadısı hızlı bir şekilde gelip beni iteleyip yerdeki camı toparlamaya başladı. Kendime gelip bende yerdeki camları toplamaya başladım.
"Çok özür dilerim gerçekten. Ben. Öyle birden siz seslenince korktum. Gerçekten özür dile...
"Tamam. Yeter sus zaten mahvettin çerçeveyi."
Elimi hızla ittiğinde elimdeki camlardan birtenesi diğer elime battı.
Ağzımdan acı dolu bir inleme kaçtı. Ben kesilen elimi tutarken Ayla cadısı
Bana bakıp "Hah. Sakar şey çerçeveyi kırdığın yetmiyormuş gibi birde elini kestin."Yanımdan geçip giderken arkasından baktım. Nasıl bir kadın bu sanki ne olmuş alt tarafı çerçeve.
Yerden kalkıp banyoya doğru ilerledim. Baş parmağımın biraz üstündeki eti kalkmıştı. Yavaş bir şekilde yıkayıp selpakla kuruladım.
Dolapların içine bakıp bir yara bandı aradım. Hiç birinde yara bandı yoktu.
Elimin üzerindeki selpağı kaldırıp başka bir selpak bıraktım.
Banyodan çıkıp mutfağa doğru ilerledim.
Mutfağa girdiğimde Nursel teyze ve beyza abla birlikte yemek yiyorlardı.
Beyza abla beni gördüğünde ayağa kalktı.
"Sakın rahattsız olmayın. Ben yara bandı isteyecektimde."
Beyza abla güleyüzlü bir şekilde bana bakarken birden ciddileşti. Nursel teyze yerinden kalkıp yanıma geldi."Ay yavrum ne oldu eline? Dur bakayım."
Nursel teyze elime bakarken beyza ablada o sırada yara bandı getirip kesilen yaranın üzerine yavaş bir şekilde yapıştırdı.
"Teşekkür ederim."
"Birşey değil güzel kızım."
Mutfaktan çıkıp odama girdim.
Üzerimdeki kıyafetleri hızlı bir şekilde çıkarıp, dolabımdan geceliklerimi alıp üzerime geçirdim.
Yatak örtüsünü kaldırıp içine girdim.
Bir gün daha annemsiz geçti. Umarım bir an önce ordan çıkarda kendi evimize döneriz.*********************************
Bu bölüm de böyle oldu. Ama bir sonraki bölüm daha güzel olucak.Hoşçakalın.
Öpüldünüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#BEDEL#
Teen FictionGözümden bir damla yaş aktı. Elimin tersiyle hızla silip arasa baktım. "Benim için değerli olan ne biliyormusun?. Senin bana vermediğin değeri benim sana vermem..."