8

217 12 3
                                    

Hala birbirimize bakıyorduk. Bende Grayson'ın koluna dirseğimle vurmaya devam ediyordum. Grayson baktığım yere doğru bakıp kulağıma edilmişti.

"Bir sorun mu var?"

"Kaç! "

Elimde tepsiyle geriye dönüp koşmaya başlamak üzereydim fakat Grayson kolumdan tutmuştu.

"Beni dinle Grayson, çıkalım burdan çabuk!"

Fısıldayarak bağırmıştım. Sesim korkunç çıkmıştı ve Cameron'a bakmıyordum bile. Grayson'da harekete geçmişti ve birlikte dışarı çıkmıştık. Hala ne olduğundan haberi yoktu ve dondurmacıdan çıkarken tepsileri bırakmamıştık. Biran önce burdan yok olmazsak görevliler de peşimize takılacaktı.

Kafamı yukarı kaldırdığımda "Sugar Bowl" tabelasını görmüştüm.

"Grayson hadi ağaç eve gidelim."

"Nisrina, Grace'e hak vermeye başlıyorum. Burası Ellwood City değil ve bizde bir çizgi filmde değiliz. Hadi koş"

Son on dakika içinde yaşadıklarımıza gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Endişeden ne dediğimi bilmiyordum. Grayson bir eline tepsiyi almıştı ve diğer eliyle dondurma kulpunu tutuyordu. Bende aynısını yapıp gittiği yönü izlemeye başladım.

Bir parka gelmiştik ve Grayson bir duvara çıkıp oturmuştu. Büyük bir park olmalıydı etrafta tek tük insan vardı. Dondurmamı duvarın üzerine koyup bende yanına çıkmıştım. Sonunda kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Grayson sakince dondurmasını yiyip beni izliyordu.

" Bu tepsileri ne yapacağız, birdaha hayatın boyunca oraya gidemeyeceksin."

"Sorun değil giderken bırakırız. Beni tanıyorlar. Bir şeyler uydururum. "

Kafamı aşağı yukarı sallayıp dondurmamı yemeye başladım. Grayson olan biteni anlatmam için bana bakıyordu. Bende dondurmamı kenara bırakıp derin bir nefes aldım.

"Cameron'ı nerden tanıyorsun?"

Hay aksi! Cameron'ı nerden tanıyordu.

"Önce nerden başlayayım."

Şirin gözükmeye çalışmıştım fakat ciddi gözüküyordu.

" Asıl olarak söylemek istediğin şeyi sona sakla ve açılış konuşması için az önce yaşadıklarımızdan başlayabilirsin."

"Şakaydı, eğlenelim istedimm..."

Beni duvardan aşağı yuvarlayabilirdi. Bakışlarıyla.

"İstemedim tamam."

Of çekip konuyu geçiştirmeye çalışıyordum ama hiçbir değişiklik yoktu.

"Nisrina anlatmak için üç saniyen var yoksa seni burda bırakır ve eve giderim. Hatırlatırım sabah evin içindeki banyoyu bulamamıştın."

Olanları anlatmıştım fakat detaya girmemiştim. Oda pek sormamıştı zaten. Tori'den bahsedip beni onla buluşmaya getirmesini istemiştim. İtiraz etmemişti.

"Bütün günü burda oturarak geçirmeyeceğiz değil mi?"

"Gitmek istediğin bir yer varsa getirebilirim."

Duvardan atlayıp dondurma tepsisini almıştı. Onları unutmayalım (!) Bende aşağı indiğimde yürüyorduk. Sorusuna cevap vermemiştim.

"Grayson.."

Kafasını bana çevirmişti.

"Babam... Beni buraya isteyerek mi çağırdı? Baksana ilk günden... Bilmiyorum... Benle uğraşmak zorunda değilsin."

Unknown ID ✎c.dallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin