7.

267 19 0
                                    

Gece annem gelmeden uyumuştum ve sabah kahvaltıda babamla konuştuğumdan bahsetmiştim. Pek fazla soru sormamıştı ki bu benim işime gelirdi. Artık normal diye nitelendirebileceğim şekilde kahvaltı etmiştik. Ardından bu sefer evden ilk çıkan ben olmuştum.

Çocuklarla birlikte okulda buluşacaktık. Ne yapacağımıza karar verememiştik. Okulda karar veririz diye anlaşmıştık. Sabahki planlarımda olmayan bir şey aklıma gelmişti ve gerçekleştirmek için zamanımın olup olmadığını kontrol etmek için saatime baktım. Geç kalıyordum. Muhtemelen Sam okula gitmişti ve Elisa ona benden önce her şeyi anlatacaktı. Anlatmasından korkmuyordum. Sadece Elisa'nın ilk olarak anlatmak için okula benden önce gitmeye çalışacağını biliyordum. Planlarını suya düşürmeyi severdim. Böylelikle kendime eğlence yaratıyordum.

Okulun kapısına yaklaştığımda Elisa da tam olarak karşı yönden okula yürüyordu. O olduğundan emin olduktan sonra okulun bahçesine doğru koşmaya başladım. Oda koşmaya başlamıştı. Kesinlikle çok komik gözüküyorduk. Ve çevredekiler ne için koştuğumuzu bilseler yıllarca alay konusu olurduk fakat şuan bunu o kadar da umursamıyordum.

Bahçede nihayet Sam'i bulduğumuzda ikimiz de hızla ona doğru koşuyorduk. Okulun içi dışarısı kadar kalabalık değildi. Herkes okuldan kaçma planları yapıyordu. Bu yüzden daha rahattım.

Sam'e yaklaşırken yüzüne baktığımda koşmayı bırakıp gülme krizine girmiştim. Bir şey oldu sanmış olacak ki ne yapacağını şaşırmıştı.

Sam ve Elisa'nın yanına gittiğimde Elisa tabiki de her şeyi söylemişti. Daha sonra omzumdan tutarak konuşmaya başladı.

"Nisrina kafayı yemiş olmalısın. Kaç yıldır arkadaşız ve bunu yaptığına inanamıyorum. Dostum biz bir takımız ve haberleri ilk once ben veririm tamam mı? Herkes görevini bilsin."

Bunu söylerken kollarını sallayıp omuzlarını oynatarak tuhaf hareketler yapıyordu. Anlaşılan bugün iyi günümüzdeydik.

"İkinizin en son Bayan Bleakley'nin köpeğinden kaçarken bu kadar hızlı koştuğunu hatırlıyorum."

"Sam sende bizimle birlikte koşuyordun." demiştim gülerek.

"O köpek bizden iki kat daha büyüktü. Her gün Bayan Bleakley'nin taşınması için dua ediyordum" demişti Elisa.

O günü kafamda canlandırmıştım. 7-8 yaşlarındaydık. Bizi korkuttuğu için bağlı olduğunu düşünüp mama kabını önünden almaya çalışıyorduk. Daha sonra bizi sokağın sonuna kadar kovalamıştı. O zamanki boyutlarımıza göre uzun bir yoldu ve köpekte kocamandı. Adını hatırlamıyordum ama Bayan Bleakley taşınırken köpeğe dil uzatmıştım. Şimdi ise sadece gülüyordum.

"Bence siz ikiniz de kafayı yemişsiniz. Bir şey oldu sandım. Bu arada Nova bugün gelmiyor. Ve sizde cezalısınız, bende kafamı dinleyeceğim. Uslu durun!"

Yanımızdan ayrılıp arkadaşlarının yanına gitmişti. Bugün de Elisa'ylaydım ve Sam gidişim hakkında bir şey söylememişti.

Elisa onlara gidip havuza girmeyi önermişti. Önce bize daha sonra da onlara gitmeye üşenmiştim. Oturup ne yapacağımızı düşünüyorduk. Sam olsaydı mükemmel bir şey bulurdu. Eğlenmeyi bizden iyi biliyordu.

Son olarak dondurma yemekte karar kılmıştık. Daha sonra da eve dönmüştüm. Bavullarımı hazırlamaya başlayabilirdim.

Eve girdiğimde bir kaç saat oyalandım. Daha sonra duş alıp bodrumdan bavullarımı çıkardım. Gözüme o kadar büyük bir iş gibi gözükmüştü ki gitmekten bile vazgeçebilirdim. Büyük bir iş gibi gözükmüyordu gayet büyük bir işti. Normal bir hızla toplarsam iki günde bitirirdim.

Unknown ID ✎c.dallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin