Sabah erkenden kalkıp duş almıştım. Daha sonra dün geceden hazırladığım kıyafetlerimi giydim. Okula gidecektik bu yüzden düz beyaz bir tshirt giyip üzerime siyah bir sweat almıştım. Altımada ripped jean giymiştim. Aynanın karşısında bir saat bekleyip acaba farklı bir şey mi giysem diye düşünüyordum. İlk defa buluşacaktık ve her şeyi planlamıştım. Grayson bize video çekecekti. İleride torunlarım tarafından kötü bir zevkle anılmak istemiyordum.
Saçlarımı tepeden toplayıp tekrar aynanın karışısına geçtiğimde her şey tamamdı. Kahvaltı için heyecanla aşağıya indiğimde babam kahve içiyordu.
"Nereye gidiyorsunuz bakalım, bu kadar sevindiğine göre."
Babamın karşı geleceğini sanmıyordum.
"İnternetten tanıştığım bir arkadaşımla buluşacağız."
"Harika! İyi eğlenceler."
"Teşekkürler"
Mutfağa girip bir şeyler yemek için etrafa bakındım ama canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Heyecandan ölebilirdim.
Bahçeye çıkıp oturmaya başladım. Hava biraz serindi ve ne yapacağımı bilmiyordum. Yani Tori'yle. ÇOK HEYECANLIYDI.
Saat ilerlemişti fakat Grayson'dan ses çıkmıyordu. Yan tarafa baktığımda bahçelerinde bir hareketlilik de yoktu. Biraz daha bekledikten sonra dayanamayıp diğer tarafa geçmiştim. Kapıya yaklaştığımda kapalı olduğunu farkettim. Hayal kırıklığıyla geri dönecekken Grace buraya doğru koşup kapıyı açtı.
"Tatlım, giriş kapısı ön tarafta."
"Sanada günaydın Grace."
"Grayson uyuyor."
"Onu uyandırır mısın? "
"Dalga mı geçiyorsun? Kendi işini kendin hallet."
Sinir bozucuydu. Halamlar hala uyuyor olmalıydı. Odasına çıktığımda kapısı açıktı.
Girmeden önce geldiğimi belli etmek için seslendim.
"Grayson?"
"Gelebilirsin Nis."
"Ne zaman çıkıyoruz?"
"Bir şeyler yemeyecek misin?"
"HAYIR HEYECANDAN KUSABİLİRİM."
"Sakın."
Birlikte odasından çıkıp aşağı inmiştik. Ben kapıdan çıkarken o Grace'e bir şeyler söyleyip geri gelmişti. BAŞLIYORDUK.
....
"Anladım Nisrina tüm her şeyi güzelce kaydedeceğim. Bir kez daha söylersen geri döneceğim."
"TAMAAAAMM"
"Okulun adı ne?"
"Hatırlamıyorum, bekle biraz hemen bulurum."
" Ciddi misin?"
"Ciddi olunmayacak ne var Grayson bekle bir saniye bulacağım."
"BULDUMMM South East! "
"En azından nereye gideceğimizi biliyoruz."
"GRAYSON GELMEYİ SEN TEKLİF ETTİN. SÖYLENMEYE DEVAM EDECEKSEN GERİYE DÖNELİM."
"Az kaldı. Yolculuğumuzun geri kalanını huzur içinde geçirmek istiyorum Nisrina. 10 dakikalık sessizlik lütfen."
Sanırım biraz fazla üstüne gitmiştim. Bindiğimizden beri ne yapması gerektiğini söyleyip duruyordum. Yolculuğun geri kalanını heyecanımı içimde yaşayarak geçirmiştim. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.
