Utab kralın vergilerini toplamak için Nidax'a yola koyuldu. 100 kişilik süvarisi ile vergileri topladılar. Akşam kalmak için dağıldılar. Herkese şafakta hazır olmalarını söyledi. Oysa daha öğlen vaktiydi. Birkaç eski dostunu ziyaret etmek maksadıyla yola koyuldu. Biraz yürüdükten sonra bir kalabalığa rast geldi. Merak etti ve oraya yaklaştı, kalabalıktan gelen
bağırışlar daha da hızlı yürümesine sebep oldu. Yaklaştığında orada bir kılıç kalkan dövüşü vardı. Adamlar üstsüz bir şekilde dövüşüyor, adeta birbirlerini parçalıyorlardı. Adı Mülob olan öbüründen daha iriydi fakat adı Fo olan sıska adam daha atikti. Mülob bir vuruşta onu resmen sersemletti. Tam kılıcı yan tutup sopa gibi kafasına indirecekken Fo bi anda kalkanı ile savuşturup kılıcını uzağa fırlattı. Mülob sinirlendi ve sadece kalkan ile vurmaya başladı. Hızlı hızlı vurdu. Fo'nun yapabilecek bir şeyi yok gibi görünüyordu Mülob son gücüyle kalkanının çelik tarafıyla Fo'nun kalkanının çürük bir yerine vurdu. Fo'nun kalanından geriye sadece bitaz ahşap ve çelik kaldı. Fo bu darbeden sonra aniden kısa kılıcını Mülob'un kalkanının hafif çürük hafif kırık yerine son hızla soktu. Mülob'un kalkanını delen bu darbe tam boynuna teğet geçti çünkü son anda kalkanıyla savurmaya çalışmış fakat delinmesine engel olmamıştı. Kılıcını geri çekip bir saldırı daha yapmayı düşünen Fo kılıcını çekerken Mülob'un şah damarını kesti. Ve o sinirle bir yumruk savuran Mülob Fo'nun 3 dişini kırıp çenesini çatlattı. Fo sersemledi fakat ölmemek için son hızıyla Mülob'un kılıcına doğru koşup bir takla attı ve aldı. Şimdi 2 kılıcı vardı. Mülob'un lakabı "Kafakıran Mülob" tu ve gerçekten çok kaslı biriydi. Fo üstüne koşarken bu sefer kandırmak istediğinden hamle yapar gibi yaptı Fo tam da istediğini yere takla attı. Bu sırada kalkanını Fo'nun güçlü koluna vuran Mülob bir kere de akciğerlerine tekme attı. Fo'nun kolu ve dişleri kırık, çenesi ve kaburgası çatlaktı. Fakat Mülob'un sadece şah damarı kesikti. Fakat fazla kanıyordu. Son gücü ve öfkesi onu güçlendirdi. Önce onun kırık kolunu kopardı bağırıyorken dilini çekip kopardı. Heryer kan olmuş Fo bağırıyorken boynuna elini bastırıp gırtlağını deldi. Sonra da 5-6 saniye bekledi. Ortalıkta konuşan bir kişi bile yoktu sadece denizin o dalgasının sesi bu sessizliği bozuyordu. O an 5 saniye sürsede onlara saatler gibi geldi. Ve Mülob bir cerrah titizliğiyle önce gırtlağında açıkta kalan yerine tükürdü. Ayağıyla hafifçe yere attı ve ve gözünün birine elini sokup çıkardı. Kulağına eğilip "Bir gözün dursun bunu izlemeni istiyorum."dedi ve kulaklarını kopardı kan çıkan yerlete elini dayadı ve öfkeyle bastırdı. Önce gözü yuvasından fırladı. Sonra kafatası kırıldı ve beyni gözlerinin olması gerektiği yerden aktı. Ayağa kalktı bağırdı ve Fo'nun cesedini tekmeleyerek neredeyse heryerini kırdı. Denize ayağıyla itti ve bir kez daha bağırarak oradan uzaklaştı.