5.Bölüm''Bazen Dostluk Aşka Baskın Gelir''

34 1 0
                                    

Melis'in ağzından 

''Eylül kim gelmiş? Kapıda durmayı bırak.'' Eylül hiçbirşey demeden sadece kapıya bakıyodu hızlı adımlarla yanına gittim kapıdaki kişiyi görmemle bende Eylül gibi dondum.''Me- Mert senin b- burda ne işin var.''  Eylül benden önce davranmıştı ve söze atılmıştı.Mert  otuz iki diş sırıtarak bize bakıyordu ''nooldu kızlar beni özlemediniz mı aşk olsun cık cık cık cık ben sizi özliyim İzmirden taa buralara kadar geliyim sizin şu yaptığınıza bakın.'' kafamı sağa sola sallayarak konuşmaya bende girdim.''yok hayır biz biraz şaşırdıkda ayrıca sen evi nasıl buldun?'' Eylülde bana onay verircesine kafasını salladı.''babanı arayıp sordum çok da zor olmadı.'' anladım der gibi kafa salladım ve Mert'i içeri davet ettim ama bi dakika Can o da evdeydi muhtemelen Mert onu evde görünce üzerinde tuhaf fantaziler uygulayabilirdi.Çünkü Mert fazlasıyla kıskanç bir arkadaştı ama biz onu her haliyle severdik. Mert salona girdiğinde Can Mert'e şaşkın ve sonuna kadar açılmış gözlerle Mert ise Can'a kızgın ve şaşırmış o çikolata kahvesi gözleriyle bakıyordu ''acaba birbirinizi tanıma ihtimaliniz ne kadar? Çünkü sen Mert bizim yanımızda erkek gördüğün zaman yumruklarını konuştururdun?'' bende Eylül'ü onaylarcasına kafa salladım bu gerçekten doğruydu Mert sadece Selim'i kıskanmazdı çünkü Selim'in bana asla zarar vermiyeceğini bilirdi ve Mert Selim'in  can dostuydu. Aklıma gelen düşünceyle burukça gülümsedim yine her yerde her zaman Selim vardı. ''siz artık kendinizi koruyabilirsiniz bunun için yanınızda gördüğüm her erkeği yumruklarımla tanıştırmayacağım.'' buna sevinsem mi üzülsem mi bilemedim Eylül ile birlikte onaylarcasına bir ses çıkarttık Mertte bi değişiklik vardı ama ben Melis Arslansam ne olduğunu öğrenecektim.''biz de tam film izliyecektik ne güzel bi sürpriz  yaptın bize.'' diyerek Mert'e sarıldım Eylül de aynı olayı gerçekleştirdiğinde hep birlikte koltuğa yerleştik Can sağ uç tarafa oturmuştu yanında Eylül onun yanındada ben vardım benim yanımdaki uçtada Mert oturuyordu. Film boyunca Mert ve Can'ı izlediğim için filmi izleyememiştim ama buna değmişti çünkü birbirlerine liseli aşıklar gibi kaçamak bakışlar atıyorlardı ben onlara baktığımda ya da bu konuyla ilgili soru sorduğumda gözlerini kaçırıyolardı. ''ee film de bitti şimdi ne yapıyoruz.'' bu soruyu yönelten Can olmuştu Eylül düşünürmüş gibi yaptı ve hemen fikrini ortaya sundu ''bence buz pateni  yapmaya gidelim demi Melis ne zamandır yapmıyorduk.'' üçümüz de kabul etmiştik.

***************************************

''Can hadi artık demirleri bırak bak bişey olmayacak.'' Eylül ile bir saattir Can'a demirlerden tutunmayı bırakması için söylemediğimiz şey kalmamıştı eğer demirlerden tutunmayı bırakırsa yere düşermiş ve eğer yere düşersede tüm karizması bozulurmuş.Mert ile birlikte buzun üstünde daireler çiziyoduk ta ki ben yere düşüp Mert'in de ayağıma takılıp otuz metre buzda sürüklenip kafasını cama çarpmasına kadar,çok pis belim ağrıyodu biz Mert ile yakınırken Eylül ve Can gülüyolardı ''bak gördün mü Eylül bunlar gibi olabilirdim.'' bi yandan gülerken bi yandan da konuşmaya çalışıyordu Mert yavaş yavaş kalkıp çıkışa doğru demirlerden tutunarak ilerledi bende belimin ağrısından yavaş yavaş kalktım ve demirlerden tutunarak çıkışa gittim kendimi oradaki bekleme koltuklarından birine attım ve patenleri çıkarıp kendi ayakkabılarımı giydim gözlerim Mert'i aradığında o çoktan kendi ayakkabılarını giyip gitmişti umursamazca omuz silktim nasıl olsa evin adresini biliyordu değil mi? Bende hemen ayakkabılarımı giyip fast food katına çıktım bu gün fazlasıyla yorucuydu ve ben çok acıkmıştım hamburgerimi sipariş edip kendimi bi tane masaya doğru attım hava kararmıştı saate baktığımda saatin 9 olduğunu gördüm hamburgerim geldiğinde hunharca yemiştim çünkü gerçekten acıkmıştım üzerime bir ağırlık çöktüğünde oturduğum yerde iyice yayıldım.

Mert'in ağzından

''Eylül ne demek nerde olduğunu bilmiyorum en son sizinleydi.'' 5-10 dakikalığına hava almak için alışveriş merkezinden çıkmıştım zaten kısa bir süre içinde gelmiştim geldiğimde ise Melis yoktu  aramamıza rağmen açmıyordu.Eylül'e sorduğumda ise oda bilmediğini söyledi ''Mert öncelikle bi dur telaş yapma bi mağazaya falan girmiştir hem bak çantasını da almış.'' Eylül aslında doğru söylüyordu ama telaşlanmamak elimde değildi Selim'i kardeşim dediğim insanı kaybetmiştim bir diğer kardeşimi daha kaybetmek istemiyordum Selim Melis'i bana emanet etmişti.''Tamam o zaman Eylül siz Canla ikinci kata bakın bende üçüncü kata bakıyım'' ikiside onayladığında hemen yürüyen merdivenlere yöneldim merdivenleri üçer üçer atlıyordum üçüncü kata geldiğimde buranın fast food katı olduğunu görmemle içimi bi sevinç kapladı çünkü Melis ikide bir aç olduğunu söylüyordu. Hızla masalara ve oturan kişilere bakıyodum masalar rengarenk dizilmişti mavi olan masanın önüne geldiğimde oturan kişinin Melis olmasını umut ederek oturan kişiye baktım daha doğrusu yatan Melis uyuya kalmıştı kafasını koltuk gibi şeye dayamış ayaklarını masanın altındaki demire koymuş uyuyordu hemen Eylül'e mesaj attım.

Kime:Deli

Hemen fast food katına gelin Melis'i buldum uyuyor.

Mesaj attıktan üç saniye sonra cevap geldi.

Kimden:Deli

Ne demek uyuyor?

Eylülle daha fazla uğraşamıyacağım için telefonu cebime koydum Melis'i tam uyandıracaktım ki Eylül'ün bağırmasıyla durdum.''sakın uyandırma çünkü uyku problemi var uyuyamıyor bazen baykuş gibi başında dikiliyorum ama yinede uyumuyor.'' Eylül'ün dediğini yaparak uyandırmadım ve kucağıma aldım ve alış-veriş merkezinin çıkışına doğru yöneldim bazı kişiler dönmüş bize bakıyordu ben olsam bende bakardım kucağında bi kız taşıyan erkek hemen onun yanında dikkatlice uyuyan kızın nefesini kontrol etip gerçekten uyuyup uyumadığının sonucuna varmak isteyen bir Eylül ve çatlak Eylül'ü durdurmak için onunla savaş veren bir adet Can. Alış-veriş merkezinden çıktığımızda hemen boş bir taksiye bindik Melis'i yavaşça arka koltuğa otutturdum Eylül de Melis'in yanına oturdu Eylül ün diğer yanına ise Can oturdu bense ön koltuğa oturdum. Kısa bi yolculuktan sonra eve gelmiştik ben hızlıca taksinin parasını ödeyip tekrar Melis'i kucağıma aldım Eylül en önden inip kapıyı açmıştı neyseki en azından bunu düşünebilmişti merdivenlerden çıkarken ses çıkarmamak için özen gösteriyordum. Melis'in odasının önüne geldiğimde kapının açık olmasından faydalanarak onu yatağına yatırdım ve son birkez Melis'e bakıp odadan çıktım.''ben artık eve gidiyim hadi görüşürüz.'' Can'ın söylediği söze karşı Eylül kaşlarını çatmıştı ''olmaz öyle şey sen aşağıdaki misafir odasında kalırsın Mert sende burdaki'' diyip eliyle en soldaki kapıyı gösterdi ses tonu itiraz istemediğini haykırıyordu. Can samimi bi gülüş takındı ''o zaman ben yatıyorum.''  diyerek onlara el salladım ve Eylül'ün gösterdiği odaya girdim geçekten çok yorulmuştum bavulumdan bişeyler çıkarıp hızlıca üstüme geçirdim tam yatmıştım ki bişey yatmama engel olmuştu bu yastık fazla yumuşaktı ben yumuşak yastıkta yatamazdım ki hızlıca aşağıya indim Eylül ve Can mutfakta oturmuş bilgisayara bakıyorlardı.''Eylül ben yatamadım bu yastık yumuşak ve biliyosun ki ben yumuşak yastıkta yatamam.'' diye sitem ettiğimde Eylül anlayışla gülümsedi şu kız bazen ciddi anlamda uysal olabiliyordu.''benim odamda dolabımın içine bak orda sert yastık var Melis'in yanındaki odada.'' başımı sallayarak hızla Eylül'ün odasına girdim dolabı açtığımda yukarıdaki rafta yastık ve onun hemen üstünde Eylül'ün 10 yaşından beri sakladığı battaniyesi duruyordu yastığı aldığımda yastığın altından bişey düştü bi kağıt kağıdı yerden aldığımda gözlerim ne kadar açılabiliyorsa o kadar açtım kağıtta aynen şu sözler yazıyordu.

Selim biliyorum çok aptalca ama ben de sana aşığım bunu göremeyecek kadar kör değilsindir? Ya da öylesindir biliyorum yaptığım şey çok çocukça en yakın arkadaşımın kör kütük aşık olduğu birini sevmek bazen Melis ve sana bakarken dalıyorum neden biliyor musun? Çünkü bazen düşünüyorum bizde böyle olabilir miydik diye ama olamayız çünkü Melis o var benim can dostum bazen aşk herşeye yetmeye bilir. BAZEN DOSTLUK AŞKA BASKIN GELİR.

Eylül

Yok artık diye geçirdim içimden Eylül Selim'e,şaka yapıyor olmalı çünkü başka açıklaması yok. Kağıdı hemen katlayıp eski yerine koydum şimdilik bu konudan kimseye bahsetmemek en iyisiydi. Eylül zaten zamanı gelince Melis'e anlatırdı belkide duyguları hala geçerli değildir. Hızlıca Eylül'ün odasından çıkıp misafir odasına girdim şimdilik bu olaydan kimseye bahsetmemek en iyisiydi.

KarmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin