2. BÖLÜM''İSTANBUL''

51 1 1
                                    

2 hafta sonra

Eylül ile tercihlerimizi yapmıştık ikimizde aynı yerleri yazmıştık. Umarım ikimizde aynı üniversiteye gideriz. ''Melis ben bakamıycam sen benimkine bak bende seninkine bakıyım olur mu?'' Eylül'e ters bi bakış atmaya çalıştım. ''Hayır Eylül bakıcaksın'' ilk önce Eylül'ün nereyi kazandığına bakıcaktık.'' Eylül ben su içip geliyorum sende ben gelmeye kadar bak.'' Kafasını aşşa yukarı salladı. Bu kız beni delirticekti. Yok ben onu yapamam sen yap,yok ben gidemem sen git,yok ben bakamam sen bak ay çıldırcaktım. Suyumu içip odaya girdiğimde Eylül birden boynuma atladı ''Melis İstanbul Boğaziçi Üniversitesi ağğğğ'' ikimizde sevinçle zıplıyorduk.''Melis hadi hadi sende bak ayy inşallah sende İstanbul'u kazanmışsındır.'' Kafamı sallayıp bilgisayarın başına oturdum. İnşallah İstanbuldur. Oley be İstanbul eylül den ayrılmıycam. Ama Eylül'e şaka yapmaktan ne zarar gelir ki? ''Eylül ben Karadeniz'i kazanmışım.'' Eylül'ün gülümsemesi bir anda soldu. ''Nasıl nasıl yani'' daha fazla dayanamayarak kahkaha attım. ''şaka şaka İstanbul Teknik Üniversitesi beraber yaşıycaz.'' Eylül' le birbirimize sarılmış zıplıyorduk. Tüm herşeyimi evimi,arkadaşlarımı,akrabalarımı ve Selim'i burada bırakıp gidicektim. Eylül'den ayrılıp babamı aradım ve kazandığım üniversiteyi ve Eylül ile beraber kalmak istediğimiz için bize ev ayarlamasını istedim. Babam Eylül'ü severdi. Babam cerrahtı ve biz küçükken hep babamın yanına gidip ortalığı birbirine katardık. Annem ve babam İzmir'de yaşıyorlardı ama babamın işi yüzünden Antalya'ya gitmek zorunda kaldılar. üç gün sonra gidecektik bunun için yapmam gereken bazı şeyler vardı. İlk önce Mert'e mesaj attım. Mert bizden iki yaş daha büyüktü Selim'in arkadaşıydı ve Eylül ile beni kardeşi gibi severdi.

Kime : Mert

Mert buluşalım mı?

Kimden: Mert

Nooldu Melis iyi misin bişey yok değil mi?

Kime: Mert

Hayır bişey yok sadece konuşmak istiyorum. Saat iki de herzamanki cafe ye gelir misin?

Kimden :Mert

Tabi gelirim.

Mertle görüşüp veda edecektim saate baktığımda daha saatin bir olduğunu gördüm ve veda edecek bir kişi daha vardı Selim onun yanına gidecektim.

******************************

Mezarın yanına oturmuş ellerimle mezar taşını okşuyordum. ''ah be sevgilim seni burda bırakıp gitmek benim için çok zor ama sen eğer şuan yanımda olsan bunu isterdin değil mi? Seni öyle kanlar içinde yerde yatarken gördüğümde nasıl korktum biliyo musun? Ne yapacağımı şaşırdım sanki donmuştum. Sonra siren sesleri duydum ambulans geliyodu. Senin o güzel gözlerin tam o anda sonsuza kadar kapanmış. Sen yokken ne yapacağımı senden ayrılmanın ne kadar aptalca olacağını düşünürdüm hep ama şu anda sen yanımda yoksun. Sen ayağa kalk diye incecik giyindim sen ayağa kalkda bana kız diye sende annem gibiydin ince giyinince hep hasta olacağımdan korkardın şimdi kim korkucak benim için kim saçlarımı okşayıp küçük öpücüklerle ödüllendircek saçlarımı?'' derin bi nefes aldım. ''Beni affet olur mu sevgilim seni burda bırakıp gidiceğim diye düşünme sen hep benim içimde olacaksın ki asla çıkmayacaksın ordan. Ama sende beni unutma hep kalbinde tut olur mu? Kızıyorum kendi kendime eğer o gün senin sözünü dinleyip eve daha erken gitseydim belkide sen şuan yanımda olucaktın. Biliyo musun Eylül bile senin için üzüldü bak oda ağladı hani senin hep 'çirkin' diyerek şaka yaptığın kız hadi kalk ordan lütfen lütfen uyan ve yanıma gel. lütfen lütfen lütfen.''ben ardı ardına bağırırken arkamda bi el hissettim arkamı döndüğümde Mert gelmişti. ''Hem beni çağırıp hem kendin gelmiyorsun çok ayıp Melis'' o kadar zaman geçmiş miydi.''Mert ben gerçekten çok özür dilerim sen burda olduğumu nerden bildin?'' gülümsedi ''onu çok seviyorsun değil mi?'' hemde kimsenin tahmin edemiyeceği kadar çok seviyordum. Evet anlamında başımı salladım. ''Onu nasıl bırakıp gideceksin peki Melis'?'' işte herkes bunu soruyordu ama kimse bilmiyordu ki Selim'in benden bunu istediğini ya da inanmak istemiyorlardı. Sanki benim için zor değil! ''Benim için kolay mı sanıyosunuz? Hayır hiçte kolay değil onu burda bırakıp gitmek. Ama anlamıyosunuz ya da anlamak istemiyorsunuz çünkü Selim'in isteği buydu tamam mı? Sadece onu unutmamı istemiyordu.'' birden sesim yükselmişti ve gözyaşları yanaklarımdan süzülüyordu.''Bi dakika bi dakika ben daha sana söylemedim sen nerden biliyosun?'' Mert ilk önce gözlerini kaçırdı.''Eylül söyledi. Sen gelmeyince bende ona sordum.'' Tamam der gibi gözlerimi açıp kapattım. mezarlıktan çıkıyorduk.Ben boş gözlerle etrafa bakınırken Mert beni güldürmeye çalışıyordu.'' Melis biliyorum benim gibi yakışıklı,karizmatik,zeki ah yakışıklı demiş miydim yakışıklı, havalı ve yakışıklı birini  bırakmak zor olucak biliyorum'' diye göz kırptı.''Mert biliyosun değil mi egon boyundan büyük ve oraya gidince senden kurtulmuş olcam niye arıyım ki'' bana öyle bi baktı ki korktum aq. Evimin önüne gelince Mertle vedalaştık. Eve girince gördüğüm manzarayla şoka uğradım Eylül kitaplarımı karıştırmış üstüne üstlük bazıları yerdeydi. ''Eylül nerdesin Allah belanı vermesin'' bi yandan bağırıp bi yandan da Eylül'ü arıyordum. Nereye saklanıyosan çık hemen'' tam bu sırada telefonum çaldı. Eylül arıyodu.'Eylül nerdesin sen hem kitaplığımı karıştırmış hemde toplamamışsın. ner-'' ''Melis bi sus baban aradı sana ulaşamamış üç gün sonra değil yarın akşam saat 5 de gidicekmişiz.Onun için hemen hazırlan hadi görüşürüz.'' deyip telefonu ikinci kez yüzüme kapattı. Demek yarın gidicektik.O zaman bekle bizi İSTANBUL.

KarmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin