''Diğer insanların yanı sıra siz, özelsiniz...''
Bay Wu her sene yaptığı ve artık her satırını ezbere bildiğim konuşmasını en can alıcı cümleyle bitirdiğinde benim dışımda herkes etkilenmiş gözüküyordu. Birbirinden farklı birçok öğrenci Bay Wu'yu alkış tufanına tutarken gözlerimi devirdim.
''Ve son bir şey.''
Devirdiğim gözlerimi yerden kaldırıp Bay Wu'ya çevirdim. Bugüne kadar son cümlesi her zaman siz özelsiniz saçmalığı olmuştu. Yoksa başka bir klişe daha mı geliyordu?
''Artık yetenekleriniz için farklı bir sınıflandırma var. Size verilen kağıtları iyi inceleyin çocuklar.''
Bayan Choi ve birkaç tanımadığım görevli büyük bir hevesle kağıtları dağıtırken sınıflandırmanın ne olabileceğini az çok tahmin etmiştim. Benim gibi yeteneğini kusursuz kullananlar ve kullanamayanlar olarak ikiye ayırdıysalar problem yoktu. Sonuçta ben her türlü harikaydım. Yanımda parıl parıl parlayan kıza küçümseyici bakışlar atarken Bayan Choi kağıt parçalarını elime tutuşturmuştu bile.
Sayın FORESEM okulu öğrencileri;
Yeteneklerinizi küçümsemeyin. Her biriniz çok özelsiniz. Kendinizi dışlanmış hissediyor olabilirsiniz ancak biz böyle hissetmemeniz için elimizden geleni yapacağız.
Şimdi yeteneğinizi göz önünde bulundurarak aşağıdaki sınıflandırmaları inceleyin.
Ortaya çıkarma;
Yeteneğinizi uzun süredir kullanamıyorsanız ortaya çıkarmanın ne kadar kolay olduğunu öğreteceğiz.
Kontrol etme;
Yeteneğiniz sizden bağımsız çalışıyorsa kontrol etmeniz için elimizden geleni yapacağımıza emin olabilirsiniz.
Güçlendirme;
Yeteneğinizin sınırlarını zorlamak istiyorsanız, sonuna kadar gidebiliriz.
Yok etme;
Yeteneğinizi yetenek olarak görmüyor ve size rahatsızlık verdiğini düşünüyorsanız, onu yok etmek için elimizden geleni yapacağız.
Sevgili öğrenciler, dilediğiniz sınıfı seçebilirsiniz... Tek yapmanız gereken sınıfa girip ilk günün tadını çıkarmak. Sakın unutmayın, ''Diğer insanların yanı sıra siz, özelsiniz...''.
||
Bu saçma sınıflandırma nerden çıkmıştı pek fikrim yoktu. Açıkçası buraya gelme sebebim insanlardan kaçmaktı. İnsanlardan kaçıp özel insanlara gelmemin ne kadar aptalca olduğunu üç yılın sonunda anlamıştım... Bu okul normal değildi. Anormalliğin bile sınırlarını zorluyordu. Koridorda gayet normal bir şekilde yürürken aniden önünüzde biri belirebilirdi. Aynada saçınızı düzeltirken saçları ampul gibi parlayan biri size ''Saçlarım nasıl olmuş?''diye saçma bir soru yöneltebilirdi. Odanızda kitap okurken sizi rahatsız eden sinek insan formuna geri dönüp ''Güzel kitap.'' diye saçma bir yorumda bulunabilirdi. Kısacası nerede ne yapacağı belli olmayan ve özel insan diye adlandırılan bir grup sorunluyla aynı ortamı paylaşıyordum.
Elimdeki kağıdı buruşturup çöpe attıktan sonra hevesle konuşan öğrencileri arkamda bıraktım. Saçma sınıflandırmaya göre gitmem gereken sınıf kontrol sınıfıydı. Lanet olası üç yıl boyunca yeteneğimde hiçbir değişiklik olmamıştı. Değişiklik olması için çabalamayı bırakalı bir yıl oluyordu. Dediğim gibi amacım bir şeyler öğrenmekten ziyade insanlardan kaçmaktı.