2

753 108 56
                                    

''Bana Bayan Cha diyebilirsiniz. Şimdi kısaca kendinizi tanıtın''

Bayan Cha kalçasını öğretmen masasına dayayıp eliyle Chanyeol'ü işaret etti. Tanışmalardan nefret ederdim...

''Park Chanyeol.''

Ateşli çocuk. Kendisine dokunmak mümkün değildi, dokunursanız yanardınız. Belki de benim için en tehlikelisi oydu. Düşüncelerini bilmediğim herkes tehlikeydi.

''Yeteneğin ne Chanyeol?''

İnsanları kendinden uzak tutmak. Kimse Chanyeol'le muhatap olmak istemiyordu. Tanrım, tek dokunuşuyla küle çevirebilen biriyle kim neden arkadaş olmak isterdi?

''Ateş.''

Kollarımı çaprazlayıp sıradaki soruyu beklemeye koyuldum. Bayan Cha öğretmen masasına dayadığı kalçasını bu kez yakından ilgilenmek için Chanyeol'ün sırasına dayamıştı. Büyük ihtimalle analiz yapacak ve ona göre davranacaktı. Gözleri her şeyi öğrenmek ister gibi büyük bir ciddiyetle Chanyeol'ü süzerken dudağındaki sevecen gülümseme ortamı azda olsa yumuşatıyordu.

''Pekala Chanyeol, hobilerin?''

Herkese normal gelen bu soru bende kıkırdama isteği yaratıyordu. Tanrı aşkına, hobi saçmalığı da neydi. Kitap okumak, müzik dinlemek... Başka cevap veren biri var mıydı?

''Yok.''

Vay canına. Böyle bir seçenekte mi vardı? Jongin büyük sırıtmasıyla ''Aiy, öyle şey mi olur?'' dediğinde Bayan Cha Jongin sanki hiç konuşmamış gibi Chanyeol'e bakmaya devam etmişti. Beyaz parlaklığı sarıya dönmeye başlayan kız ise kafasıyla Jongin'i onaylamıştı. Ama hala kimse hocanın dikkatini çekememişti. Hocanın bütün dikkati Chanyeol'deydi. Birkaç dakika sessizliğin hakim olduğu sınıfta Bayan Cha'nın Chanyeol'ü süzmesiyle geçmişti. Ne yaptığına anlam veremiyordum ama nasıl olsa az sonra öğrenecektim.

''Sıra sende.''

Bayan Cha sonunda Chanyeol'e bakan gözlerini bana çevirdiğinde nefesimi sıkkınlıkla dışarıya vermiştim.

''Yoon Ji.''

Hobilerimi falan söylememi beklemiyordu değil mi? Sıkkın bakan gözlerime derince bakarken sırama oturduğunu fark etmemiştim bile. Rahatça oturmuş ve gözlerini bana dikmişti. Bu hali ondan hoşlanmamama neden oluyordu.

''Yeteneğin nedir Yoon Ji?''

Yeteneğimi göstermek ve göstermemek arasında kalmıştım. İlk günden kötü kız damgası yemek istemiyordum ama ikinci gün yesem de fark etmeyecek düşüncesiyle kararımı vermiştim. Sıramın üzerinde olan elinin üzerine elimi yerleştirip bana bakan gözlerine karşılık verdim.

''Düşüncelerinizi okuyor ve duygularınızı hissedebiliyorum Bayan Cha.''

Ukala gülüşüm elini sertçe çeken Bayan Cha yüzünden kaybolmuştu. Kızgın gözükmüyordu ama az önceki kadar mutlu olmadığına emindim. Sadece iki saniyede yalnızca yüzeysel bilgiler öğrenebilmiştim. Hissettiği duyguyu kavramak üzereyken elini çekmiş ve bütün büyüyü bozmuştu. İlginç bir şekilde hiçbir tepki vermemişti. Kendimi en kötüsüne hazırlamıştım halbuki...

''Sıradaki...''

Ortamdaki ürkünç sessizlik parlayan kızın selamlaması eşliğinde kibarca ''Merhaba, ben Jae Min.'' demesiyle bozulmuştu. Yeteneğini merak ettiğim için sırada hafifçe dikeldim.

''Bazen duygularım şiddetlendiğinde... Parlıyorum.''

Ellerini birbirine kenetleyip gözlerini kenetlediği ellerini sabitlemişti. Konuşurken utandığı pembe yanaklarından belli oluyordu. Büyük ihtimalle narin ve ürkekti. En çok imrendiğim kız tipi hemen yanımda oturuyordu. Hayatım boyunca bütün aptal düşüncelere rağmen bir kere bile utançtan kızardığımı hatırlamıyordum. Derin bir nefes alıp devam etti.

Special PeopleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin