Hiçlik Içindeki Işık

50 7 4
                                    

Tam bin okuma olduğu için uzun bir aradan sonra tekrar  karşınızdayım.Bu bölümü.Kitapta bulunan tüm arkadaşlarıma ithaf ediyorum.(Multimedya:bulundugum magaranin girisi)

        Uzandığım yerde bulunan çakıl taşının batmasıyla gözlerimi karanlık ve ürkütücü bir yerde açtım.Kısık kısık 1 2 ses yankı yapıyo ve bana ulaşıyodu.ne dediklerini anlayamasamda sesin ne taraftan geldiğini anladım.Etrafıma baktım ve sol tarafımda bana doğru yaklaşan 2 silüet gördüm.Yine  rahatsız pozisyonumu alarak baygınmış gibi davrandım.Yanıma geldiler ve bir kız konuşmaya başladı.

-Tam 2 gündür baygın yatıyo ve eğer uyanmassa başımız büyük dertte.O kadar olaydan sonra yatağı bile yok zavallının.

(bir erkek sesi konuşmaya başladı)

+Ona acıma,savaşı kaybetmemizdeki en büyük sebep onun korkaklığıydı.Merak etme yakında uyanıcaktır.Son kez savunma planlarını gözden geçirelim.bir daha habersiz bir baskınla karşılaşmak istemiyorum.

   Ne yazık ki bu konuşmadan nerede olduğum veya neden burada olduğum hakkında bilgi alamadım,ama suçlamadan sonra acaba ne yaptım diye düşünmeye başladım.bir süre sonra seslerinin gelmediğini farkederek ayağa kalktım ve etrafı göz gezdirdim.
       Duvara yaslanmış bir masa ve üstündeki kağıtlar dışında bir şey yoktu.Masaya doğru yürüdüm ve en üstteki kağıdı elime aldım.Kağıtta bir kaç çizim vardı ancak bir şey anlayamadım.Kafamda çok fazla soru işareti vardı ve bunlar başımı ağrıtmaktan başka bir işe yaramıyodu.Az önce Önümde konuşan çocukların gittiği yöne yöneldim.

    Buraya neden getirildiğimi düşünürken Tüm olanları hatırlamaya çalıştım ama eksik parçalar vardı.Her şeyi net olarak hatırlayamıyordum ve bu yüzden daha da sinirleniyodum.Bir savaş olmuştu evet ama kim kazanmıştı.Bundan önce bir okulda kalıyorduk ama okulu kim yönetiyordu.Okuldaki yönetici çocuğu bulsam beni tanır mıydı,yardım eder miydi hiç bir fikrim yoktu.Yinede yürümeye devam ettim ve sonunda bir açıklığa ulaştım.25 30 metre ileriden günışığı sızıyordu
Ancak demir kapılar ve 4 nöbetçi çıkmak isteyenleri alıkoyuyordu.
Nöbetçiler dışında açıklıkta 8 kişi bulunuyodu.Sanırım burasının neresi olduğunu biliyordum burası Izmirdeki...

    Kafamda çok kötü bir ağrıyla uyandım.Sanırım ben gözetleme yaparken bir kez daha beni bayılttılar.Bunu hiç sevmiyorum,kim sever ki.Tamamen ayıldığımda etrafı gözetlemeye başladım.10 metre ileride 3 çocuk konuşuyodu ama sesleri bana gelmiyodu.Çocuklardan biri ayrıldı ve kalan ikisi yüksek sesle tartışmaya başladı.Kız olanın sesini duydum.

Kız:2 gündür ayağa kalkmasını beklediğimiz çocuğu bayıltmandaki amaç neydi?

+Sizi gözetliyodu.Kaçmaya çalışsa ruhumuzun duymayacağını biliyorsun.
Şuan şehirdeki en kurnaz ve en önemli çocuklardan biri olduğunu biliyorsun.

Kız:Dediğin kişiyle konuşmak yerine onu bayılttığını BILIYORSUN.

  kız son söylediğinden sonra bir köşeye çekildi.Ne yazık ki kızın sesini tanımıştım ve bu tehlikede olduğum anlamına geliyodu.Ama neden bana itibarlı dedikleri hakkında bir fikrim yok.Belkide benim dışımda 2 gündür ayağa kalkması gerekirken tekrar bayıltılan bir tutsakları daha vardır diye düşünürken  demir kapılar açıldı ve içeri 5 kişilik bir birlik girdi.Buradan görebildiğim kadarıyla berbat haldeydiler.Hatta birisi baygındı.Daha sonra 2 kız gelip baygın olanı  aceleyle götürdüler.
Sonradan gelen grubun başındaki çocuk sesi tanıdık gelen kıza selam verdi ve kızın konuştuğu erkeğin yanina gitti.

Yaşam için Mücadele #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin